Başlangıç..
Bu yazımı hasta-hasta yakınları ve tüm sağlık profesyonellerinde sağlığın geleceği konusunda farkındalık oluşturması amaçlı değişen sağlık yaklaşımları, teknolojileri, davranışları çerçevesinde sağlık eğitiminden sağlık hizmet sunumuna kadar geniş bir çerçevede ele alarak hazırlayacağım.
Bu konuda her gün öğrenmeye çalıştığımı, ayrıca sağlık ekosisteminin içinde hem bir sağlık profesyoneli, hem akademisyen hem de bir girişimci olarak paydaşı olduğumu belirtmek isterim.
Ayrıca şuana kadar 1 hastane, 2 üniversite ve 1 girişim kurulumuna bizzat şahitlik etmiş ve içinde bulunmuş biri olarak deneyimlerimin farklı bağlamlardan zenginleştiğini belirtmeliyim. Ayrıca alan dışı aldığım eğitimlerle de deneyimlerimin bilgi düzeyi ile gelişmesine ciddi katkı sağladığımı düşünüyorum.
Bu çerçeve dışında çok fazla sağlık sektöründen girişimini soluğum enselerinde olacak şekilde takip ediyorum. Bu durum sadece Türkiye ile de sınırlı değil.
İlk bir kaç içeriğim farkındalığın kapılarını açmak amaçlı olacak…
Bu konuda içinde yaşadığımız fanusu anlamadan yani fanusa bakmak ve görmek çerçevesinden yaklaşmadan bir değişimin olacağına inanmıyorum. Bu nedenle ufak bir farkındalık çalışması yaparak başlamak istiyorum.
Bakmak ve Görmek… Asıl tüm mesele bu.
Aşağıdaki görselde periyodik cetveli görüyorsunuz. Bu periyodik cetvelde tüm elementler şuan inşaa ettiğimiz medeniyetin bilinen ham maddelerini oluşturuyor. Yeni gördüğümüz her şey bu elementlerin kombinasyonlarından üretiliyor.
Peki, bu tablo sizin için neyi ifade ediyor?
Biraz düşünün.. hatta yazın..
Düşündüğünz mü?
Cevabınız EVET ise şimdi kendi cevabımı veriyorum.
Bu tablo ZENGİNLİĞİ ve REFAHI ifade ediyor. Neden mi?
Bunu ikinci tablo ike pekiştirmek istiyorum.
Aşağıdaki tabloda ise hangi elementi hangi ülkenin bulduğunu görüyorsunuz.
Gördüğünüz tüm ülkeler şuan zenginlik ve refah seviyesi açısından dünyanın önde gelen ülkelerini oluşturuyor. Şuan hangi ülkelerde yaşamak istersiniz diye sorsam eminim buradaki ülkelerden biri cevaplarınız arasında yer alacaktır. Ayrıca şuan ülkemizden göç edenlerin büyük bir çoğu (neredeyse hepsi) yine bu ülkere olmaktadır.
Zenginliğin ve refahın bir özelliği de hep çekim noktası olmasıdır. Bu insanın iç güdüsel bir özelliğidir.
Bu ülkeler o günün şartlarında o elementleri bulmaya çalışmışlar. Sadece toprağa, havaya ve suya bakmamışlar, onun içindekileri görmüşler. Bu görme durumu onları ileriye götürmüş ve sanayi devriminin öncüleri haline getirmiş.
Bu durum bilgi çağı içinde değişmedi. Yakın zaman içinde de değişeceğe benzemiyor. Bunu aşağıdaki görsellerde de anlayabiliriz.
Bu görselde yine en büyük ve önemli sosyal medya veya arama motorlarının aynı ülkeler tarafından bulunduğunu görüyoruz. Bunlar aynı zamanda veri üzerine inşaa edilmiş dev şirketler. Aynı sanayi devriminde ham madde üzerine kuruluş büyük sanayi kuruluşları gibi.. Sadece dönemler ve ham madde farklı…
Aynı şekilde şuan hayatımızı kazandığımız bir mesleğimiz var. Her ne olursa olsun. Özellikle sağlık profesyonelleri çerçevesinden ele aldığımda bile ciddi bilgiler üzerine inşaa edilmiş, gelişme hızı yüksek mesleklerimiz bulunuyor.
Fakat mesleğinizin periyodik tablosuna ulusal olarak neler ekleyebildik? Bunu tıp, hemşirelik, eczacılık, diş hekimliği, diyetisyenlik, ebelik ve diğer sağlık meslek gruplarını katarak sormak istiyorum. Burada mesleğin dünya geneli ele alınması çok önemli. Çünkü mesleğin dinamiğini yerelle değiştirmeniz çok mümkün olmayacaktır. Standartları uluslararası düzenleyen siz değilsiniz. O bile başkaları – yine o zengin ve refah seviyesindeki ülkeler – tarafından yapılıyor değil mi?
Yine tıp alanında bir cerrahi yöntem, bir hastalığın keşfi, bir ilacın etken maddesinin bulunuşu, bir ölçeğin ortaya çıkarılması hepsi…..
Bu farkındalık çabası ile mesleğimizin periyodik tablosuna neler ekleyebileceğimizi düşünmemiz bunun için de bakmaktan öte yapıların, organizasyonların, deneyimlerin arka planını görmemiz gerekiyor.
Kişisel gelişimimiz için de bu tabloyu kullanabiliriz. Hayatı sadece saf deneyimlerle yaşamak yerine, onlara anlam katacak ve süreci hızlandıracak yaklaşım, yöntem, teknik gibi yapıları da bilmemiz gerekiyor. Bunları da direkt olduğu gibi değil, kendi bağlamımıza yedirerek kendimize entegre etmemiz gerekli.
Tabloyu kişiselleştirmeliyiz. Ancak bu başkaları ile aynı yere baksak dahi başkalarından farklı görebiliriz.
Burada bir kuş hafifliğinde olmak gerekiyor. Bir kuş nasıl bir yerden çöp, bir yerden çalı, başka bir yerden çırpı alıp evini inşaa ediyorsa bizim de kendimizi bir yerden okuyarak, bir yerden izleyerek, bir yerden konuşarak ve başka bir yerden deneyimleyerek inşaa etmemiz gerekiyor.
Özünde BAKMAK FİZYOLOJİK bir süreçken, GÖRMEK BİLİŞSEL bir süreçtir.
Umarım bu yazı bakmak ve görmek konusunda bir farkındalık oluşturmuştur.
Simbians Spaces alanında daha iyi olmanızı sağlayacak özel içeriklerimize ulaşın.