Bu içerikle yılancık hastalığının ne olduğunu, belirtilerini, nedenlerini, nasıl tedavi edildiğini ve tekrarlamasını önlemek için neler yapılabileceğini öğreneceksiniz.
Bazı hastalık isimleri, kulağa ilk duyulduğunda epey ilginç gelebiliyor. “Yılancık” da onlardan biri. Adı kulağa biraz korkutucu ya da gizemli gelse de, aslında bu hastalığın yılanlarla hiçbir ilgisi yok. Hatta isminin verdiği çağrışımın aksine, tamamen mikrobik bir cilt hastalığı.
Bu yazımda yılancık hastalığının ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, belirtilerini, neden tekrar ettiğini ve nasıl tedavi edildiğini anlatacağım. Eğer sık tekrarlayan bacak şişlikleri ya da ciltte ani kızarıklık, ağrı gibi şikayetlerle karşılaşıyorsanız, bu yazı sizin için önemli ipuçları içerebilir.
Yılancık Nedir?
Yılancık, tıpta “erisipelas” olarak da adlandırılan, genellikle “Streptokok” adlı bakterinin neden olduğu mikrobik bir cilt enfeksiyonudur. Daha nadir olarak başka bakteriler de hastalığa yol açabilir. En belirgin özelliği ise; kızarık, gergin, ağrılı ve şiş bir cilt bölgesi ile kendini göstermesidir.
Çoğu zaman ateş, titreme, halsizlik gibi genel enfeksiyon belirtileriyle birlikte seyreder. Yani sadece ciltte bir sorun değil, tüm vücudu etkileyen bir hastalıktır.
Yılancık Neden Olur?
Aslında bu bakteriler, derimizde zaman zaman zaten bulunabilir. Ancak vücut direncimizin düştüğü zamanlarda ya da deride bir “açık kapı” oluştuğunda – yani küçük bir yara, çizik, çatlak veya egzama gibi cilt bütünlüğünün bozulduğu alanlar olduğunda – bu bakteriler içeriye girip hızla çoğalabilir. İşte bu durum yılancık hastalığına neden olur.
Bacaklarda, özellikle diz altındaki bölgelerde görülmesi de genellikle ayak parmak aralarındaki mantar enfeksiyonları nedeniyle olur. Mantar hastalıkları, cildi zayıflatır ve mikroplar için adeta açık bir kapı bırakır.
Yılancığın Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın en dikkat çekici özelliği, ani başlayan kızarıklık, şişlik ve ağrıdır. Genellikle aşağıdaki belirtilerle kendini gösterir.
-
Ani başlayan ateş ve titreme
-
Hastalık hissi, halsizlik
-
Deride, özellikle bacakta; parlak, canlı kırmızı, gergin ve sıcak bir alan
-
Şişlik, hassasiyet ve dokununca ağrı
-
Bazen hastalık bölgesi sınırları çok net olarak belli olur
Yılancık, yüz bölgesinde de görülebilir ama Türkiye’de en sık olarak bacakların diz altı bölgesinde rastlanır.
Yılancık Hastalığı İle İlgili Halk Arasındaki Yanlış Uygulamalar
Yılancıkla ilgili en yaygın halk inanışı, “yılancık taşı” adı verilen taşların hastalığı iyileştireceğidir. Ne yazık ki bu inanç doğru değil. Bu taşların hiçbir tıbbi etkisi yok. Ne yapışıp yapışmaması, ne de “çektiği” söylenen iltihap gibi bir etkisi söz konusu değil.
Bu tür uygulamalarla vakit kaybedildiğinde, enfeksiyon yayılabilir ve hastanın genel durumu hızla kötüleşebilir. Özellikle yaşlılarda ve şeker hastalığı olan kişilerde, yılancık ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Yılancık Tedavi Edilebilir mi?
Evet! Neyse ki yılancık, antibiyotik tedavisine çok iyi yanıt veren bir hastalık. Ancak tedavinin mutlaka bir doktor, tercihen bir dermatoloji (cilt hastalıkları) uzmanı tarafından planlanması gerekir. Genellikle ağızdan alınan ya da damardan verilen antibiyotiklerle birkaç gün içinde belirgin iyileşme sağlanır.
Ayrıca;
-
Enfeksiyon bölgesi dinlendirilmeli
-
Ayaklar yukarıda tutulmalı
-
Bol sıvı tüketilmeli
-
Gerekiyorsa ağrı kesicilerle destek verilmeli
Yılancık Hastalığının Tekrar Etmesini Nasıl Önleyebiliriz?
Yılancık tedaviyle hızla iyileşebilir ama giriş kapısı dediğimiz ciltteki sorunlar devam ederse, tekrar etme riski çok yüksektir. Hatta bazı kişilerde yılancık, birkaç ayda bir yeniden ortaya çıkabilir. Uzun vadede bu durum bacakta kalıcı ödem, kalınlaşma ve “fil bacağı” olarak adlandırılan kötü bir tabloya yol açabilir.
Bu yüzden;
-
Ayak parmak aralarında mantar varsa, mutlaka tedavi ettirin.
-
Ciltteki yaraları ihmal etmeyin.
-
Ayak bakımına özen gösterin.
-
Çorap ve ayakkabılarınızı kuru ve temiz tutun.
-
Egzama gibi kronik cilt hastalıkları varsa, düzenli tedavi alın.
Lenfajit ile Karıştırılabilir mi?
Evet, oldukça benzer bir hastalık olan lenfajit de bazen yılancıkla karıştırılabilir. Lenfajitte kızarıklık daha çok “çizgi” şeklinde olur ve genellikle lenf yolları boyunca ilerler. Nedeni yine bakterilerdir ve giriş kapısı yılancıkta olduğu gibi ciltteki küçük yaralardır. Tedavisi de benzerdir: antibiyotik ve iyi bir cilt bakımı.
Yılancık Korkulacak Bir Hastalık mı?
Korkulacak değil ama kesinlikle ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. Zamanında tedavi edilirse hızla iyileşir. Ama ihmal edilirse, tekrarlayıp kalıcı cilt ve dolaşım sorunlarına neden olabilir.
Ayak sağlığınıza dikkat edin. Mantarı hafife almayın. Küçük bir yara bile, yılancık gibi ciddi bir sorunun habercisi olabilir. Cildinizin bütünlüğü bozulursa, mikroplar o “açık kapıdan” içeri süzülmekte hiç tereddüt etmez.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.