Bu içerikle, pasif agresif davranışların gündelik yaşamda nasıl ortaya çıktığını, ilişkilerde nasıl etkiler yarattığını ve bu davranış biçimini nasıl fark edebileceğinizi öğreneceksiniz.
Bazen biriyle bir şey konuşursunuz, “tamam” der ama o tamam, bir tamam değildir. Yüzü düşer, sesi değişir. Her şeyin yolunda olmadığını hissedersiniz ama ne olduğunu tam çıkaramazsınız. Belki de en rahatsız edici olanı budur. Bir sorun olduğunu bilirsiniz ama açıkça dile getirilmediği için çözemezsiniz. Bu durum pasif agresif davranışların en belirgin haliyle karşımıza çıktığı anlardandır.
Herkesin zaman zaman duygularını açıkça ifade etmekte zorlandığı olur. Ancak bazı kişiler, kızgınlık, kırgınlık ya da memnuniyetsizlik gibi duygularını doğrudan dile getirmek yerine, dolaylı yollarla belli etmeyi tercih eder.
Bu yazımda, bu davranış biçimini yakından inceleyecek, nasıl ortaya çıktığını ve ilişkilerimize etkisini adım adım ele alacağım.
Pasif Agresif Ne Demek, Nereden Geliyor?
“Pasif agresif” kavramı ilk kez II. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıktı. O dönemde bazı askerlerin emirleri doğrudan reddetmek yerine, işleri ağırdan alarak ya da unutmuş gibi yaparak itaatsizlik göstermeleri dikkat çekmişti. Bu tür davranışlar, görünürde uyumlu olmakla birlikte, içten içe bir karşı koyma haliydi. Zamanla bu tanım psikolojiye yerleşti ve sadece askerî disiplin değil, gündelik ilişkilerde de karşımıza çıkan bir iletişim biçimini anlatmak için kullanılmaya başlandı.
Bu tarz davranışlar çoğunlukla açık çatışmadan kaçınma eğilimiyle ortaya çıkar. Kimi zaman duygularını ifade etmekten korkmak, kimi zaman onaylanma ihtiyacı, kimi zamansa çocuklukta öğrenilen kalıplar bu davranış biçimini tetikler.
Günlük Hayatta Pasif Agresif Davranışlar Nasıl Ortaya Çıkıyor?
Sessiz Beklentiler
Birine kırıldığınızda, onun bunu sizin davranışlarınızdan anlamasını bekleyebilirsiniz. İçinizden “zaten anlaması gerekiyordu” dersiniz. Ama o kişi anlamadığında daha da kırılırsınız. Oysa bu duygu hiç söze dökülmemiştir. Bu durum, iletişimi tıkar; çünkü neyin yanlış gittiğini sadece siz bilirsiniz, karşınızdaki değil.
Sarf Edilen Söz ile Gerçek Niyet Arasındaki Uçurum
Bir gülümsemeyle söylenen cümle, aslında altında ince bir dokundurma taşıyabilir. “Çok şıksın, bugün neredeyse tanıyamadım” ifadesi kulağa iltifat gibi gelse de, satır aralarında bir eleştiri barındırabilir. Bu tür sözler, karşıdakini şaşırtır ve rahatsız eder, çünkü niyetin ne olduğu tam anlaşılmaz.
İletişimi Keserek Cezalandırma
Biriyle konuşmamaya başlamak, gelen mesajlara cevap vermemek, sosyal ortamlarda onunla göz göze gelmemek… Bunlar sıkça kullanılan dolaylı öfke göstergelerindendir. Kızgınlık dile getirilmez ama ilişki zemininde sessiz bir duvar örülür.
Duyguları Bedenle Anlatmak
Sözler yerine jest ve mimiklerle konuşmak da pasif agresifliğin bir şeklidir. Konuşma sırasında göz devirmek, iç çekmek, alaycı bir gülümseme ya da kısık sesle homurdanmak gibi davranışlar, kişinin hoşnutsuzluğunu açıkça dile getirmeden ifade etmesine yarar. Ancak bu da sağlıklı bir iletişime değil, karşılıklı yanlış anlamalara neden olur.
Başkasının Önünde Zor Duruma Sokmak
Kalabalık bir ortamda özel bir meseleyi açmak, kişinin geçmişte utandığı bir olayı hatırlatmak ya da dalga geçer gibi konuyu gündeme getirmek… Tüm bu tutumlar kişinin doğrudan söyleyemediği rahatsızlığı dolaylı yollarla ifade etmesidir. Bu davranışın amacı genellikle karşı tarafı kontrol altına almak ya da onu mahcup etmektir.
Görünürde Destekleyip İçten İçten Engellemek
Bir arkadaşınız yeni bir işe başvurmuştur ve siz, “Çok sevindim” dersiniz. Ama içten içe, onun bu işi almamasını dilemekte ya da ona yardım etmek yerine engel çıkarmaktadır. Bu tür bir davranış, kıskançlık ya da yetersizlik hissinin dışavurumu olabilir. Dıştan yapıcı ve destekleyici gibi görünen bu yaklaşım, içten sabotajla örülüdür.
Geciktirerek İfade Edilen Rahatsızlık
Birinden size yardımcı olmasını istediğinizde, “tamam” yanıtını alırsınız. Ancak iş gecikir, tekrar hatırlatmanız gerekir, ardından “unuttum” denir. Bu durum birkaç kez tekrarlandığında, kişinin isteksizliği anlaşılır. Bu, “hayır” demek yerine işi süründürerek rahatsızlık belirtmenin yaygın bir biçimidir.
Hediyeye Yüklenen Gizli Mesajlar
Birine hediye verilir, ancak o hediye aslında kişinin kendi zevkine göre seçilmiştir. Spor giyinmeyi seven birine sürekli topuklu ayakkabı alınması ya da “artık kadınsı giyin” denmesi gibi… Bu durum, kişinin kendi isteklerini karşı tarafa dolaylı yoldan dayatma biçimidir.
İltifat Gibi Görünüp İncitici Olan Sözler
“Bugün harika görünüyorsun, ne değişti?” ya da “O elbise sana yakışmış, biraz daha zayıf göstermiş” gibi sözler; dışarıdan bakıldığında olumlu gibi dursa da, içinde ince ama keskin bir eleştiri barındırır. Karşı tarafı övüyormuş gibi yaparken aslında onunla ilgili beğenilmeyen bir şeyi ima eder.
Neden Pasif Agresif Yolu Seçiyoruz?
Pasif agresif davranışlar genellikle “açık çatışmadan kaçınma” eğiliminin bir sonucudur. İnsanlar çoğu zaman duygularını dile getirmekten korkar: Reddedilmekten, yanlış anlaşılmaktan ya da kırıcı olmaktan çekinir. Bu yüzden daha “güvenli” olduğunu düşündükleri yolları tercih ederler. Ancak bu davranışlar zamanla ilişkileri zedeler, güvensizlik yaratır ve sorunları çözümsüz hale getirir.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.