Günümüzde mide yanması, boğazda acı tat veya yemek sonrası rahatsızlık hissi yaşayan birçok kişi bu durumu sıradan bir hazımsızlık zannediyor. Ancak bu belirtilerin ardında reflü hastalığı olabilir. Reflü, sadece mideyle ilgili bir sorun değil; yaşam kalitesini, uykuyu ve hatta solunum sağlığını bile etkileyebilen bir rahatsızlıktır.
Bu yazımda reflünün ne olduğunu, neden oluştuğunu ve nasıl geçebileceğini adım adım ele alacağım.
Reflü Nedir?
Reflü, tıbbi adıyla Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GÖRH), mide asidinin yemek borusuna geri kaçması sonucu ortaya çıkan bir sindirim sistemi hastalığıdır.
Normalde mide ile yemek borusu arasında bir kas halkası (sfinkter) bulunur. Bu kas, mide içeriğinin yukarı kaçmasını önler. Ancak bu kasın gevşemesiyle birlikte mide asidi yemek borusuna geçer ve orada yanma, tahriş, hatta yara oluşumuna neden olur.
Reflü genellikle mide yanması, ağza acı su gelmesi ve boğazda tahriş gibi belirtilerle kendini gösterir. Özellikle yemeklerden sonra veya gece yatarken artan bu yakınmalar, hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir.
Sık sık “gastrit” ile karıştırılsa da, reflü ve gastrit birbirinden farklı hastalıklardır. Gastritte mide duvarı iltihaplanır, reflüde ise asit yemek borusuna çıkar ve orayı yakar.
Reflü Neden Olur?
Reflü hastalığının birçok nedeni vardır. Bazıları yaşam tarzıyla ilgilidir, bazıları ise vücudun fizyolojik yapısından kaynaklanır. En yaygın nedenleri şu şekilde sıralayabiliriz.
Alt Özofagus Sfinkterinin Gevşemesi
Reflünün temel nedeni, mide ile yemek borusu arasındaki kasın gevşemesidir. Bu durum doğuştan olabileceği gibi, sigara, alkol, kafeinli içecekler ve bazı ilaçlar da bu kası zayıflatabilir.
Aşırı Yemek Yemek
Bir oturuşta fazla yemek yemek mideyi aşırı doldurur. Bu da mide basıncını artırarak asidin yukarı kaçmasına neden olur. Özellikle hızlı yemek yeme alışkanlığı reflüyü tetikleyen önemli bir faktördür.
Obezite ve Karın İçi Basıncı
Karın bölgesinde yağ birikimi mideye baskı yapar. Bu nedenle reflü, kilolu bireylerde daha sık görülür. Gebelikte de benzer mekanizma nedeniyle geçici reflü gelişebilir.
Yatmadan Hemen Önce Yemek
Yemekten sonra hemen uzanmak, mide asidinin yukarı kaçmasını kolaylaştırır. Özellikle akşam yemeklerinden sonra yatmaya kadar geçen sürenin kısa olması reflüyü artırır.
Beslenme Alışkanlıkları
Baharatlı, ekşi, yağlı yiyecekler, çikolata, nane, domates, kahve ve gazlı içecekler mide asidini artırır. Bu tür besinler reflü ataklarını sıklaştırabilir.
Sigara ve Alkol Kullanımı
Nikotin mide girişindeki kası gevşetir. Alkol ise mide asidinin üretimini artırır. Bu iki alışkanlık reflüyü hem başlatabilir hem de var olan reflüyü kötüleştirir.
Stres
Stres, mide asidinin artmasına ve sindirim sisteminin yavaşlamasına neden olur. Dolayısıyla yoğun stres altında yaşayan kişilerde reflü şikâyetleri sık görülür.
Reflü Ne Kadar Yaygın?
Reflü, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen bir sağlık sorunudur. 2020 yılında yapılan geniş bir meta-analize göre reflü hastalığının küresel görülme oranı %13,98’dir.
Ancak bu oran ülkelere göre değişmektedir:
-
Kuzey Amerika’da: %19,55
-
Latin Amerika ve Karayipler’de: %12,88
-
Çin’de: %4,16
-
Türkiye’de: %22,40
Bu veriler, Türkiye’de her 5 kişiden 1’inin reflü yaşadığını gösteriyor.
Düşük gelirli ülkelerde hastalığın daha yaygın olmasının nedeni; dengesiz beslenme, stres, obezite ve sağlık hizmetlerine sınırlı erişimdir.
Reflü Belirtileri Nelerdir?
Reflünün en bilinen belirtisi göğüs ortasında yanma hissidir. Bu yanma genellikle yemeklerden sonra artar ve bazen sırta doğru yayılır. Ancak bununla sınırlı değildir; aşağıdaki belirtiler de sık görülür.
-
Ağıza acı su veya ekşi tat gelmesi
-
Boğazda yanma, tahriş ve gıcık hissi
-
Sürekli boğaz temizleme isteği
-
Ses kısıklığı veya sabahları boğaz ağrısı
-
Geçmeyen öksürük, astım benzeri nefes darlığı
-
Yutma güçlüğü veya yemek borusunda takılma hissi
Çocuklarda reflüye bağlı gelişim geriliği, kansızlık veya sık enfeksiyon görülebilir. Bu nedenle çocuklarda da reflü belirtileri dikkatle izlenmelidir.
Reflü Nasıl Teşhis Edilir?
Reflü genellikle hastanın öyküsüyle teşhis edilir. Ancak uzun süredir devam eden veya ilaçlara yanıt vermeyen vakalarda ileri tetkikler gerekebilir.
-
Endoskopi: Ucunda kamera olan ince bir tüp yardımıyla yemek borusu ve mide görüntülenir. Tahriş veya yara varsa doğrudan gözlenebilir.
-
24 Saatlik pH Ölçümü: Mide asidinin yemek borusuna ne sıklıkla kaçtığını gösterir.
Bu testler, hastalığın şiddetini belirlemede ve tedavi planını oluşturmada büyük önem taşır.
Reflü Nasıl Geçer?
Reflü hastalığı çoğu zaman ilaçsız da kontrol altına alınabilir. Bunun için yaşam tarzında bazı basit ama etkili değişiklikler yapmak gerekir.
Yavaş ve Az Yemek Yiyin
Yemekleri iyice çiğneyin, hızlı yemekten kaçının. Küçük porsiyonlarla sık öğünler tercih edin.
Yatmadan Önce Yemek Yemeyin
Yemekten sonra en az 3 saat geçmeden yatmayın. Bu, mide asidinin yukarı kaçma riskini azaltır.
Yatak Başınızı Yükseltin
Gece reflü yaşayanlar, yataklarının baş kısmını 15–20 cm kadar yükseltmelidir.
Kilo Verin
Kilo kaybı mide basıncını azaltır ve reflü ataklarını büyük ölçüde hafifletir.
Dar Kıyafetlerden Kaçının
Karın bölgesini sıkan kemer veya korseler reflüyü tetikler.
Sigara ve Alkolden Uzak Durun
Nikotin ve alkol mide kapağını gevşetir. Bu iki alışkanlık bırakıldığında reflü belirtileri önemli ölçüde azalır.
Stres Yönetimi Yapın
Meditasyon, yoga, yürüyüş veya nefes egzersizi gibi rahatlatıcı aktiviteler mide asidini dengelemeye yardımcı olur.
Reflüde Hangi Yiyeceklerden Kaçınılmalı?
Reflü hastaları için bazı besinler özellikle rahatsız edicidir. Aşağıdaki yiyecekleri sınırlamak veya tamamen bırakmak faydalıdır.
-
Çikolata, nane, kızartmalar
-
Asitli içecekler, kahve, çay
-
Baharatlı ve ekşi yiyecekler
-
Soğan, sarımsak, domates
-
Gazlı içecekler, alkol
Yemeklerle birlikte çok fazla sıvı tüketmek yerine, sıvıları öğün aralarında almak reflüyü hafifletebilir.
Reflü Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Tedavi edilmeyen reflü zamanla özofajit (yemek borusu iltihabı), kanama veya Barrett özofagusu gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu durum uzun vadede yemek borusu kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle “nasıl olsa geçer” dememek, belirtiler sıklaştığında bir gastroenteroloji uzmanına başvurmak önemlidir.
Reflü, yaşam kalitesini bozan ama doğru önlemlerle kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Dengeli beslenme, stres yönetimi, sigara ve alkolden uzak durmak gibi basit yaşam değişiklikleriyle reflü atakları büyük ölçüde azalır.
Her mide yanması “normal” değildir. Vücudunuz size bir şey anlatıyor olabilir — onu dinleyin ve gereken önlemi erkenden alın.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
Kaynaklar
Nirwan, J. S., Hasan, S. S., Babar, Z. U. D., et al. (2020). Global Prevalence and Risk Factors of Gastro-oesophageal Reflux Disease (GORD): Systematic Review with Meta-analysis. Scientific Reports, 10, 5814.

