Bu içerikle, eleştirilere rağmen nasıl güçlü kalabileceğinizi, duygusal dayanıklılığı nasıl geliştireceğinizi ve içsel motivasyonunuzu koruyarak başarıya nasıl ulaşabileceğinizi öğreneceksiniz.
Hayatın bir döneminde değil, neredeyse her döneminde eleştirilere maruz kalırız. İyi niyetli olanı vardır, kötü niyetli olanı; yol göstereni vardır, köstek olanı; gerçeği söyleyeni vardır, sadece konuşmuş olmak için konuşanı. Fakat hepsinin ortak bir yönü vardır: İçimize bir şeyler dokunur.
Bazen moralimiz bozulur, bazen kendimizi sorgularız, bazen de “Acaba haklılar mı?” diye iç çekişler yaşarız.
İşte bu yüzden, eleştirilerle yaşamak aslında bir beceri değil, bir yaşam pratiğidir. Başarıya giden yolun sessiz bir eşlikçisidir. Çünkü hiçbir büyük hedef eleştirisiz ilerlemez.
Bu yazımda sana; incinmeden değil, incinsen bile ilerleyebilmenin yollarını anlatacağım.
Empatiyle, sakinlikle ve biraz da içtenlikle…
Eleştirilere Rağmen Nasıl Başarılır?
Eleştiriyi Düşman Değil, Veri Olarak Görmek
Eleştiriler bize iki farklı his verir.
- Değerli bir geri bildirim aldığımızı hissettiren yapıcı taraf,
- Kendimize karşı savunmasız olduğumuzu fark ettiren yıkıcı taraf.
Peki, bunu nasıl yönetebiliriz?
Eleştiriyi kişisel bir saldırı olarak görmek ilerlemeyi engeller
Çoğu insan eleştiriyi duyduğunda refleks olarak içe kapanır veya savunmaya geçer. Çünkü eleştiri beynimize bir tehdit gibi gelir. Oysa eleştiri, doğru süzüldüğünde bir veridir. Yani;
“Biri bana dışarıdan bir gözlem sundu.”
Hepsi bu.
Bu bakış açısını benimsediğinde; seni hırpalayan değil, seni geliştiren bir araca dönüşür.
Eleştiriden çıkarılacak soru hep aynı:
‘Bu bilgi bana hizmet ediyor mu?’
Eğer cevap evetse, eleştiri altına saklanmış bir armağandır.
Değilse?
O zaman ciddiye almazsın. Çünkü her eleştiri hakikat içermez.
Hedefine Ne Kadar Bağlı Olduğunu Kendine Sor
Bir hedefin varsa, o hedefin duygusal bir enerjisi de vardır.
- Duymak istemediğin bir eleştiri seni hemen sarsıyorsa,
- İçinden “Belki yapamıyorum” diyorsan…
Bu, genellikle hedefinin net olmadığını veya ona bağlılığının zayıf olduğunu gösterir.
Net hedefin olduğu yerde eleştiri sadece bir fısıltıdır
Hedefin net olduğunda eleştiriler seni yoldan çıkaramaz. Seni eleştiren kişi senin hedefini bilmiyorsa, söyledikleri seni yolundan da edemez.
Kafası karışık biri için eleştiri, kasırga gibidir
Eğer ne yapmak istediğini tam bilmiyorsan, en küçük eleştiri bile seni dağıtır. Bu nedenle hedefinin netliği senin en büyük zırhındır.
Eleştiriyi Kaynağına Göre Sınıflandır
Bu, hayatın belki de en kritik dönüm noktasıdır.
Kim ne söylüyor? Neden söylüyor? Ve söylediği benim için neden önemli olsun?
“Ben bunu neden önemsiyorum?” sorusu büyüleyici bir filtredir
Bir eleştiriyi kişisel alan birine bunu sorduğunda genellikle fark edilir ki; eleştiriyi yapan kişi aslında o kadar da önemli değildir.
Eleştiriler üç kategoriye ayrılır.
A) Bileni dinlemek gerekir
Senin gittiğin yoldan geçmiş, deneyimi olan, sana gerçekten yardımcı olmak isteyenler… Bunların söyledikleri değerlidir.
B) İyi niyetli ama bilgisi sınırlı olanlar
Seni korumak için konuşurlar ama bazen bilmeden motivasyonunu düşürürler. Onlara teşekkür edilir, bilgi süzgecinden geçirilir.
C) Kötü niyetli olanlar
Bunlar eleştiriden çok enerji emerler. Söyledikleri bilgi değil; duygusal yük taşır. Bu tip eleştiriler ciddiye alınmaz, alınmamalıdır.
Eleştirinin Sende Yarattığı Duyguyu Tanı
Bazen bir eleştiri bizi çok üzer.
Ama ilginç olan şu: Çoğu zaman eleştiri değil, eleştirinin tetiklediği duygudur acı veren.
Eleştiri hangi duygunu harekete geçirdi?
- Yetersizlik hissi?
- Sevilmeme korkusu?
- Onaylanmama tedirginliği?
- “Ben gerçekten yeterli değil miyim?” sorusu?
Bu duyguyu bulursan, eleştiri seni yönetemez.
Duygunu kabul etmek güç verir
Kırıldım.
Üzüldüm.
Güvensiz hissettim.
Bunları kabul etmek zayıflık değil; duygusal ustalıktır.
Eleştiri Karşısında Duygusal Dayanıklılık Geliştir
Eleştiriyi görmezden gelmek bir çözüm değildir.
Çözüm; eleştiriyi yönetebilecek duygusal kasları geliştirmektir.
Eleştiriyi hazmetme sürecini normalleştir
Bir eleştiri duyduğunda;
- kalbin sıkışabilir,
- canın sıkılabilir,
- moralin bozulabilir.
Bu çok normal.
Kendine hemen yüklenme. Eleştiri karşısında insani bir tepki veriyorsun.
Eleştiriyi süzen bir “içsel filtre” oluştur
Bu filtre üç basamaklıdır.
-
Doğru mu?
-
Benim işime yarıyor mu?
-
Beni kişisel olarak küçültüyor mu, yoksa geliştirmeye mi çalışıyor?
Üçüncü sorunun cevabı genellikle belirleyicidir.
Başkalarının Sesini Kısıp Kendi Sesini Aç
Eleştiriler çoğaldığında zihnimizin içinde bir kalabalık oluşur.
- “Yapamazsın.”
- “Bu sana göre değil.”
- “Bence bırak.”
- “Daha iyileri var.”
Bu kalabalığın içinde kaybolmak çok kolaydır. Oysa ki her başarılı insanın ortak bir sırrı vardır.
İç sesini düzenlemek başarı için bir beceridir
İçindeki ses sana şunu söylüyorsa;
“Devam et. Denemeye değiyor.”
Bunu dünyanın en gürültülü eleştirisinden bile daha yüksek duyabilmelisin.
İç ses seni desteklemiyorsa, eleştiriler seni yıkar
İç ses olumsuzsa, dışarıdaki tek bir söz bile seni devirebilir. Bu yüzden iç sesini iyileştirmek, tüm başarı sürecinin temelidir.
Eleştiriyi Motivasyon Kaynağına Dönüştürmek
Eleştiriye rağmen başarı sağlayan insanlar “inatla” değil, “kendilerini doğru hissettikleri için” devam ederler.
Eleştiri seni durdurmak isteyebilir; ama senin görevin kendine sadık olmaktır
Bir söz seni durdurabilir ama sen devam etmeye karar verdiğinde o sözün gücü kalmaz.
Kendine sadık kalmak inatçılık değildir
Bu ikisi karıştırılır.
İnat, çoğu zaman ego kaynaklıdır. Sadakat ise içsel bir rehberdir.
Eleştirilerin İçinde Gizlenen Kıvılcımları Bul
Bazı eleştirilerin altında gerçekten değerli ipuçları vardır.
Seni daha iyi yapabilecek geri bildirimler…
Yapıcı eleştiriyi, duygusal eleştiriden ayır
Bir eleştiride şu özellikler varsa;
- Saygılıdır
- Çözüm önerir
- Niyeti nettir
- Seni küçültmez
Bu eleştiri altın değerindedir.
Yapıcı eleştiri seni geliştiren aynadır
Kendimizi her zaman tam göremeyiz. Bazı insanlar bize dışarıdan “ayna” olur. Bu aynayı reddetmek, yürüdüğün yolu karanlıkta yürümek gibidir.
Eleştirinin Hayat Döngüsü
İlginç ama gerçek…
Bugün seni üzen bir eleştiriyi, aylar sonra dönüp baktığında şunu dersin:
“İyi ki bunu duymuşum.”
Eleştirinin değeri zamanla ortaya çıkar
Zaman, gereksiz eleştirileri zaten oyun dışı bırakır. Geriye sadece “işine yarayanlar” kalır.
Zaman seni güçlendirir, eleştiri ise ölür
Zaman geçtikçe eleştirinin duygusal ağırlığı azalır ama kazandırdığı deneyim kalır.
Kırılgan Olduğun Yer Gücünün Doğduğu Yerdir
Başarılı insanların çoğu zannedildiği gibi kalın derili değildir.
Aksine, çoğu çok duygusaldır.
Farkları şudur.
Duygularını yönetmeyi öğrenmişlerdir.
Duygusal hassasiyet bir dezavantaj değildir
Eleştiriye karşı hassas olmak seni güçsüz yapmaz. Bu sadece insan olduğunun kanıtıdır.
Kırılganlık ilerlemenin ham maddesidir
Her kırılganlık dönemi, içsel bir dönüşüm başlatır.
Eleştiriye Rağmen Başarmanın Özeti
Aşağıdaki maddeler tüm anlattıklarımızın kısa ama etkili bir özeti niteliğinde;
-
Eleştiriyi veri olarak gör ve duygularından ayrıştır.
-
Hedefini netleştir; net hedef eleştiriyi küçültür.
-
Eleştiriyi kaynağına göre değerlendir.
-
Duygunu fark et ve onu yönetmeyi öğren.
-
Duygusal dayanıklılık kaslarını geliştir.
-
İç sesini güçlendir; kendine destek ol.
-
Kendine sadık kal; inatla değil, bilinçle ilerle.
-
Yapıcı eleştiriyi kabul et, duygusal eleştiriyi reddet.
-
Eleştiriyi zaman içinde değerlendirmeyi öğren.
-
Kırılganlığını bir güç kaynağına dönüştür.
Eleştiri, başarı yolculuğunun kaçınılmaz bir parçasıdır. Asla tamamen yok olmaz. Ama sen büyüdükçe, güçlendikçe, berraklaştıkça…
Eleştirinin etkisi azalır.
Ve bir gün dönüp baktığında fark edersin ki…
Seni yıkan değil, seni dönüştüren her şey…
Seni daha sen yapmıştır.
Hazırsan, artık eleştirilerden korkmadan yürüyebilirsin. Çünkü iç sesin, dış seslerden daha gür çıkmaya başladı bile.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel verimlilik ve sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.

