Koronavirüs aşıları ile duymaya başladığımız mRNA aşılarını ele alacağım. Öncelikle yolculuğumuza mRNA nedir onunla başlayalım.
mRNA yani halk diliyle mesajcı RNA, sentezlenecek bir proteinin amino asit dizisine karşılık gelen kimyasal şifreyi taşıyan bir moleküldür. mRNA, bir DNA kalıbından RNA’ya kopyalanmasıyla sentezlenir. Tüm canlılarda bulunan ve hücrede protein sentezinden sorumlu olan yapı, protein kodlayıcı bilgiyi taşır.
Virüsün genetik kodunu taşıyan RNA’yı içeren aşılar mRNA aşıları olarak adlandırılmaktadır. mRNA aşıları, hedeflenen mikroorganizmanın antikor oluşturan antijenik yapısının mRNA’sını içeren aşılardır. Aşı kişiye enjekte edildikten sonra kişinin hücreleri, bu genetik kodu kullanarak bağışıklık sistemini uyaran maddeleri (antijen) üretir ve bağışıklık sistemini harekete geçirir.
21.yy. Bilimi: mRNA Teknolojisi
Bu aşı yeni bir teknolojiyle geliştirilmiştir. Covid-19 virüsüne karşı yapılan aşı çalışmalarında erken dönemde antikor ve hücresel bağışıklık geliştirme konusundaki sonuçları başarılı olmuştur. Ancak orta ve uzun vadede sonuçları henüz bilinmemektedir. Bunun nedeni mRNA aşılarının bir salgında ilk kez kullanılıyor olmasıdır.
Bilim insanları, mRNA tekniğiyle geliştirilmiş aşıların Covid-19 pandemisi için yaygın bir şekilde kullanılmasının başka birçok hastalık için de çığır açıcı bir gelişme olabileceğini söylemektedir. Bu hususta Vanderbilt Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Önleyici Tıp Profesörü William Schaffner, mRNA teknolojisini “21. yy. bilimi” olarak tanımlamakta ve mRNA temelli Covid-19 aşılarından alınan olumlu verilerin, gelecekteki enfeksiyon hastalıkları salgınlarıyla mücadelede önemli bir potansiyel sunduğunu belirtmektedir.
Vücudumuzda mRNA yolculuğu…
Covid-19 virüsüne karşı uygulanan mRNA aşılarının tekniği kapsamında, virüsün genetik kodunun bir bölümü alınmakta ve hücrelerin içine girmesi için yağ ile kaplanmaktadır. Bu sıvı, insanlara enjekte edilmektedir. Böylece virüsten alınan genetik kod insan hücrelerine ulaştırılmaktadır.
Hücrelere nüfuz eden genetik kod, bağışıklık sistemine antikor üretme emri vermekte ve T hücreleri (Lenfositlerin bir diğer türü olan T hücreleri, enfekte olan hücreyi bulmak ve yok etmekle görevlidir.) vücudun zararlı olarak algıladığı bu yapılarla mücadele etmeye başlamaktadır.
mRNA Efsaneleri
Bağışıklık sistemi son derece karmaşıktır. Aşıyla bağışıklık sistemini kandırmaya çalışırken hiç beklemediğiniz bir tepkiyle karşılaşma olasılığınız her zaman vardır. Örneğin;
- Alerjik reaksiyonlar görülebilir.
- Sinir sistemi fonksiyonlarının kaybolmasına sebep olan hastalıklara (Alzheimer, Parkinson vb.) yol açabilir.
- Kalp krizi ve inme riski bulunabilir.
- Bağışıklık sistemi hastalık geliştirme riski bulunabilir
Eğer gençseniz ve kalp kası iltihaplanma gibi çok ciddi bir yan etki nedeniyle yoğun bakıma kaldırılmışsanız aşının yan etkisi virüsten daha kötüdür denilebilir. Ancak bu senaryo son derece düşük bir olasılıktır. Bununla birlikte genç ve sağlıklı olmayan insanlar açısından bu senaryonun gerçekleşmesi aşı olmadıkları takdirde çok daha büyük bir olasılıktır.
Aşılama sonrasında görülen yan etkiler sıklıkla hafiftir. Bunlar;
- Yorgunluk,
- Baş ağrısı,
- Ateş,
- Titreme,
- Kas/eklem ağrısı,
- Kusma,
- İshal,
- Aşı uygulanan bölgede ağrı,
- Kızarıklık,
- Şişlik gibi hafif yan etkilerdir.
Ancak nadir de olsa alerjik reaksiyonların olabileceği göz ardı edilmeden aşı uygulamasından sonra bir rahatsızlık hissedilmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması ve hekime yakın zamanda aşı olunduğu bilgisinin iletilmesi unutulmamalıdır.
mRNA’yı temel alan aşıların yan etkilerinin pek çoğu bundan sonraki yıllarda ortaya çıkabilir. Yapılan çalışmalarda 10 sene içinde çok daha genç yaşlarda görülen nörodejeneratif hastalıklarda, aşırı kanama ya da pıhtılaşmayla kendini gösteren kan bozukluklarında, inme ve kalp krizi vakalarında ani bir artış gözlenebileceği belirtilmektedir.
Birçok insan aşıların kısırlığa neden olabileceğinden endişeli olsalar da bu endişelerinin doğruluk payı bulunmamaktadır. Çünkü mRNA aşıları, insanların genetik yapısını ya da DNA’sını değiştirmek gibi bir etkiye sahip değildir.
Hangi Aşı mRNA Aşısı?
Şu anda mRNA teknolojisini kullanan ve yaygın şekilde kullanılan iki aşı bulunmaktadır. Bunlardan ilki Moderna’nın geliştirdiği koronavirüs aşısıdır. Şirketin ABD Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) sunduğu rapora göre, bu aşı semptomatik vakaların önlenmesinde yüzde 94 etkili olduğu bildirilmiştir.
Bir diğeri de Pfizer/BioNTech’in ürettiği ve Biontech ismini verdiği Covid-19 aşısıdır. Bu şirketin kurulmasında ve aşının geliştirilmesinde Türk-Alman bilim insanlarımız Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin büyük katkıları bulunmaktadır. Şirket aşının etkinlik oranını yüzde 95 olarak kamuoyuna sunmaktadır.
Bugün sağlıklı bir hayata adım atmak için iyi bir gün.
Covid-19 enfeksiyonundan kaynaklanan antikorların yaklaşık 2 ila 4 ay sürdüğü tahmin edilmekte, bu nedenle daha önce enfeksiyon geçirmiş olanlar yine de aşı olması önem arz etmektedir. Çalışmalar henüz son bulmuş olmasa da Dünya genelinde alınan sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda mRNA’yı temel alan Covid-19 aşılarının başarı oranları gayet yüksek.
Bugün sağlıklı bir hayata adım atmak için iyi bir gün, sen de hem sevdiklerin hem de kendin için bu adımı at, aşını ol!
Simbians Türkiye’de diğer hastalıklar hakkında daha fazla bilgi alın.