Yaklaşık 1300-1400 gram olan ve 100 milyara yakın nöron ağını barındıran mucize organımız beyine dair ne kadar şey öğrenmiş olsak da birçok yönüyle günümüzde hala gizemini korumaktadır. Beyin sadece tıp dünyasının değil felsefenin ve sosyolojinin de merak konusu. Zira insan davranışları gibi karmaşık bir sistemin yöneticisi beyin.
Peki, bu sistemin gerçekten de tek yöneticisi beyin mi?
Örneğin yaşamı idame ettirmemizi sağlayan, farkındalığımızı oluşturan ve çevremizle uyum içinde yaşamamıza olanak tanıyan hafızaya bir göz atalım.
Hafızamızda bulunan bilgiler sadece beynin bir bölgesinde depolanmaz ancak hipokampus denilen yer kısa süreli hafızaya alınan bilgilerin uzun süreli hafızaya aktarılmasında görev aldığından beynin hafıza merkezi olarak bilinir.
Hafızamızla ilgili yaşanan herhangi bir problem tüm yaşam fonksiyonlarımızı etkiler. Bu problemler genelde kendini bir hastalık olarak gösterir. Bunlardan bazılar alzheimer, demans ve diğer bazı nörolojik hastalıklardır. Bu hastalıklar uzun süreli ve sekel bırakan türde olup geri dönüşü olmayan hastalıklardır.
Geçici hafıza kaybı ise bu hastalıklardan farklı olarak nörolojideki en esrarengiz sendromlardan biridir. Çünkü kişi bir anda son birkaç günü hatırlayamaz olur. Gündelik becerilerini (araba kullanma, konuşma gibi) sürdürse bile hafıza kaybı bir süre devam eder. Hastaların %90’ının da tekrarlayan sorgulama yaşandığını gösteren vaka çalışmaları var. Yani kişi sürekli aynı soruları sorarak ne olup bittiğini anlamaya çalışır.
Peki, bu semptomlara sebep olan geçici hafıza kaybı nasıl meydana gelir?
Exeter Tıp Fakültesi’nden bilişsel ve davranışsal nöroloji profesörü Adam Zeman’a göre, geçici hafıza kaybı anıları uzun vadede depolama görevinde bulunan hipokampüsün kısa süreliğine devre dışı kalması durumunda ortaya çıkıyor.
Hafıza kaybı klinik bir durumdur ancak ilk anda diğer hastalıklarla ilişki kurulması muhtemeldir. Bu nedenle hafıza kaybı belirtilerin bilinmesi geçici hafıza kaybı tanısının konulmasına yardımcı olacaktır. Bunlar;
- Bilinç bulanıklığının veya kişisel kimlik kaybının olmaması
- Hafıza kaybı ile sınırlı bilişsel bozukluk, belirli bölgede görülen nörolojik veya epileptik belirtilerin olmaması,
- Yakın zamanda kafa travması veya nöbet öyküsü olmaması ve iyileşme yer alır.
- 24 saat içinde semptomların ortadan kalkması gibi belirtiler bize geçici hafıza kaybı olduğunu gösterir.
Ayrıca bu noktada bazı tetikleyici faktörlerin de bilinmesi önemli. Genelde bu tetikleyiciler fiziksel efor, duygusal stres, sıcaklık değişiklikleri, cinsel ilişki sonrası, akut ağrı ve diğer faktörler olarak gruplandırmıştır. Sık baş ağrısı yaşayan ve önceden böbrek taşı atağı geçiren kişilerde daha sık yaşandığı çalışmalarda görülmüştür.
Sonuç olarak geçici hafıza kaybı %90’a kadarı tanımlanabilir bir fiziksel veya psikolojik tetikleyici faktöre sahip. Dolayısıyla beyin tetkikleriyle birlikte tanının bu bilgiler ışığında konulması hasta ve ailenin kaygılarının giderilmesi gerekir. Çünkü hasta için bu durum çok ürkütücü gelebilir ve kafa karışıklığı yaratabilir.
Hafıza kaybının yaşandığı ilk anda hastanın sorularının sabırla karşılanması, mevcut durumun normal ve geçici olduğunun söylenmesi hastayı sakinleştirecektir. Bu bağlamda psikolojik destekle tedavinin özenle yönetilmesi sürecin daha iyi bir şekilde atlatılmasını sağlayacaktır.
Simbians’ta yer alan diğer hastalıkları keşfedin.
Kaynaklar
Durrani M, Milas J, Parson G, Pescatore R. Temporary Memory Steal: Transient Global Amnesia Secondary to Nephrolithiasis. Clin Pract Cases Emerg Med. 2018 Sep 28;2(4):334-337.
BBC News Türkçe. Geçici Hafıza Kaybı Nasıl Oluşur? https://www.bbc.com/turkce/vert-fut-40731258 Son Erişim Tarihi 22 Eylül 2023.