Modern çağ ile insan psikolojisine olan ilgi her geçen gün daha çok arttı. Bilimsel çalışmalar bu ilgiyi farklı yönleriyle desteklediler. Öte yandan özellikle içinde bulunduğumuz popüler kültürle ve dezenformasyonla (bilgi çarpıtması) psikoloji alanı yanlış anlaşılmaya da açık hale geldi. Zira insan doğası karmaşıktır. Ruh sağlığını etkileyen birçok komplike etken bulunabilir. Dolayısıyla insan psikolojisini “hap bilgi sunma” mantığıyla analiz etmek ve yorumlamak büyük bir yanılgı olacaktır.
Bu yazımda da insan psikolojisini olumlu etkileyen ve mutlu eden bir eylemden bahsedeceğim.
“Hareket Etmek” eylemi…
Sadece spor ve egzersiz değil, bedenin bir amaca yönelik hareket etmesini kastediyorum. Bu ifade kapsayıcı bir anlama sahip olmakla birlikte günlük yaşamın rastgele hareketlerinden bahsetmediğimi de özellikle belirtmek isterim. Aksine yaşamın tüm telaşlarından uzaklaşıp beden-ruh-zihin bütünlüğüyle salt bu eylemin içinde var olmayı kastediyorum.
Biz buna rekreasyonel eylem de diyebiliriz.
Rekreasyon; insanların fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü sağlamak amacıyla isteyerek yaptıkları aktivitelerin tamamı şeklinde tanımlanabilir. Bu aktivitelere “Hareket Etmek” kapsamında baktığımızda dans etmek, egzersiz yapmak, bir spor dalıyla uğraşmak ve yürüyüş yapmak gibi aktiviteler örnek olarak verilebilir.
O halde bu fikirler ışığında hareket etmenin insan mutluluğu üzerindeki etkisini araştıran bilimsel çalışmalara bir göz gezdirelim.
2018 yılında düzenli egzersiz yapan 120 kişi ve düzenli egzersiz yapmayan 119 kişi arasında yapılan bir çalışmada; düzenli egzersiz yapan grubun, düzenli egzersiz yapmayan katılımcılara göre anlamlı olarak yüksek mutluluk ve psikolojik iyi oluş puanlarına sahip olduğu belirlenmiştir.
Yine 18 yaş ve üzeri toplam 219 kişi ile yapılan araştırma sonucunda ise; spor merkezlerine devam etmenin bireylerin mental iyi oluş ve bedeni beğenme durumunu olumlu yönde etkilediği görülmüştür.
Bu iki çalışmanın vardığı nihai sonuçlar bize spor yapmanın kişilerin mutluluğuna anlamlı düzeyde etki ettiğini gösteriyor. Ancak bu iki çalışma da spor ve egzersiz ekseninde çalışmalar olup hareket etmenin geniş kapsamını daraltıyor.
Bu bağlamda Türkiye illerinde bulunan ve toplamda 987 bireyden oluşan dans okulları ile yapılan başka bir çalışmada ise; okullarında etkinliklere katılan bireylerin serbest zamanda algıladıkları özgürlük ve mutluluk seviyelerinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu açıdan çalışmanın örneklem grubunu oluşturan bireylerin dans merkezlerinde yapılan etkinlik/eğitimlere katılımı algılanan özgürlük ve mutluluk düzeylerini artırdığı sonucuna varılmıştır.
Burada kritik öneme sahip diğer bir konunun da hareket etmenin olumlu psikolojik etkilerinin olması değil aynı zamanda yapılan eylemlerde bireylerin gönüllü olmasıdır. Bireyin bu eylemleri konusunda bilinç ve farkındalık düzeyinin yüksek olmasının önemi azımsanacak düzeyde değil. Buna örnek olarak; yaşları 18-35 arasında olan ve 10000 altı ve üstü adım atanlar olmak üzere iki gruba ayrılan bireyler arasında bir araştırma yapılıyor. Bu iki gruba da Fiziksel aktivitenin sağlık üzerindeki olumlu etkileri hakkında bilgi ve farkındalık eğitimi verildikten önce ve sonra şeklinde iki değerlendirme yapılıyor. Yaşam kalitesi, depresyon ve uyku değerlendirme sonuçlarında, eğitim ile her iki grupta iyileşmeler kaydediliyor
Dolayısıyla tıpkı zen felsefesinde olduğu gibi her ne yapıyorsak sadece o şeye odaklanarak yapmak varoluşumuzun bütünüyle farkında olmamızı sağlama gücüne sahip. Bu durum anın içinde bulunarak bir bütün olmamızı ve bizi kendi düşüncelerimizin tükenmeyen akışından kurtarma anlamına da gelir. Odaklanma ve bilinç anı ise yaşamı olduğu haliyle deneyimlememize destek olur.
Sözlerimi neredeyse tarih boyunca tüm filozofların ortak yönü olan yürüyüş eylemini anlatan Frederic Gros’un Yürümenin Felsefesi kitabındaki bir alıntıyla bitirmek istiyorum. “Yürümek insan ruhunu dinlendirir. Yürümek ritme değiştirir uzuvları ve zihnin melekelerini çözer. Kısıtlamalara başkaldırmaktır. Güzergaha, ritme göreceklerinize siz karar verirsiniz.”
Kadın Sağlığı hakkında daha fazla bilgi edinin.
Kaynaklar
Başar, S. (2018). Düzenli Egzersizin Depresyon, Mutluluk ve Psikolojik İyi Oluş Üzerine Etkisi. İnönü Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 5(3), 25-34.
Tapşın, F. O., Karagün, E., & Selvi, S. (2023). Serbest Zamanlarında Spor Merkezlerine Devam Eden Bireylerin Hedefe Bağlılık, Mental İyi Oluş ve Bedeni Beğenme Durumlarının İncelenmesi. Spor ve Rekreasyon Araştırmaları Dergisi, 5(2), 55-71.
Demirdöğen S. “Serbest Zamanda Algılanan Özgürlük ve Mutluluk Düzeyi İlişkisi (Dans Okulları Örneği)” https://acikbilim.yok.gov.tr/handle/20.500.12812/734469 Son Erişim Tarihi 21 Mart 2024.
Ülger, Özlem, Et Al. “Fiziksel Aktivite Farkındalık Eğitiminin, Genç Bireylerin Aktivite Düzeyleri, Yürüyüş, Emosyonel Durum ve Yaşam Kalitesi Üzerine Etkisi.” Ergoterapi ve Rehabilitasyon Dergisi 7.1 (2019): 17-26.