Merhaba, öncelikle ilk yazıma hoş geldiniz.
Bu yazımda basınç yaraları oluşumu ve komplikasyonlarına değineceğim.
Umarım sizin için faydalı olur. İyi okumalar dilerim.
Basınç Yaraları Nedir?
Basınç yaraları, kemik çıkıntılarının ve dış yüzeylerin üzerindeki yumuşak dokunun uzun süreli basınca maruz kalması ile ortaya çıkan lokalize doku hasarlarıdır. Tüm dünyada önemli sağlık sorunları arasında yer alan basınç yaraları, özellikle yatağa bağımlı hastalarda karşılaşılan ciddi komplikasyonlardan biridir. Bu yaralar, hastanın yaşam kalitesini düşüren, sağlık bakım maliyetlerini artıran, hastanede kalış süresini uzatan ve yaşamı tehdit eden ciddi bir sağlık problemidir.
Ulusal Basınç Yarası Tavsiye Paneli (NPUAP), basınç yaralarını, “sıklıkla bir kemik çıkıntısı üzerinde olduğu gibi belirli bir alan üzerinde, iskemi, hücre ölümü ve doku nekrozuna yol açan ve giderilemeyen basınç alanı” olarak tanımlar.
Basınç Yaralarının Evreleri
NPIAP, basınç yaralarını altı grupta sınıflandırmıştır.
Derin Doku Hasarı: Basınç ya da sürtünme nedeniyle yumuşak dokunun hasarına bağlı olarak, sağlam derinin mor ya da kestane rengini alması.
Evre 1: Sağlam deride, genellikle kemik çıkıntıları üzerinde solmayan eritem bulunur.
Evre 2: Dermisin kısmi kalınlıkta kaybı olup, yara yatağı kırmızı olan yüzeysel açık bir basınç yarası şeklinde tanımlanır.
Evre 3: Tam kalınlıkta doku kaybı vardır. Subkutan yağ dokusu gözle görülebilir; ancak doku kaybı kemik, tendon ya da kasa ulaşmamıştır. Yara kabuğu olabilir, fakat bu kabuk doku kaybının derinliğini gizlemez. Sinüs ya da tüneller görülebilir.
Evre 4: Kemik, tendon ve kasları da içine alan tam kalınlıkta doku kaybı. Yara yatağının bazı yerlerinde kabuk ya da eskar görülebilir. Tünel ya da sinüsler oluşabilir.
Evrelendirilemeyen Basınç Yarası: Yara yatağı yara kabuğu (sarı, sarımsı kahverengi, gri, yeşil ya da kahverengi) ve/ya da eskarla (sarımsı kahverengi, kahverengi ya da siyah) kapanmıştır.
Basınç Yaralarının Risk Faktörleri
Basınç yaralarının oluşumuna neden olan faktörler;
Basınç: Basınç yaralarının gelişiminde en önemli faktördür. Dokunun üzerine herhangi bir basınç uygulandığında, bu basıncın yaraya yol açıp açmaması basıncın süresi, yoğunluğu ve basınca maruz kalan dokunun toleransı ile ilişkilidir. Vücudun herhangi bir bölgesine dışarıdan bir basınç uygulandığında, fonksiyonel arter kapiller basıncı aştığında kapiller kollabe olur ve sonuçta doku anoksisi gelişir.
Tahriş Gücü: Vücut yüzeyinin paralelinde deriye karşı gösterilen basınçtır. Hastada pozisyon değişimi, yatak içinde yukarı çekilmesi, yataktan sandalyeye veya başka bir yatağa transferi ve sürgü yerleştirilmesi sırasında alttaki dokunun hasta ile birlikte hareket ettirilmesi esnasında oluşur. Deri ve subkutan tabakalar yatak yüzeyine yapışır, kas tabakaları ve kemikler vücut hareketinin yönünde kayar. Bu durum, kapillerlerin sıkışmasına ve doku katmanları içinde küçük kanamalar ve nekroza neden olur.
Sürtünme: Derinin sert kaba bir yüzeye karşı sürüklenmesiyle ortaya çıkan mekanik bir güçtür. Sürtünme, tek başına veya tahriş gücü ile birlikte ciltte bozulmaya ve doku iskemisine neden olur. Derinin üst tabakalarını etkileyerek yaralara sebep olur.
Basınç Yaraları Risk Değerlendirmesi
Basınç yaralarının prevalans ve insidansını azaltmak için uygulanabilecek girişimleri belirlemek amacıyla öncelikle basınç yarası oluşumuna neden olan risk faktörleri belirlenmelidir. Doku anoksisi, vücudun herhangi bir bölgesine dışarıdan bir basınç uygulandığında fonksiyonel arter kapiller basıncının aşıldığı ve kapillerlerin kollabe olduğu durumlarda gelişir. Bakım veren kişi, basınç yarası gelişme riskini belirlemede üç yolu izleyebilir.
- Bakım verdiği tüm hastaları basınç yarası için risk grubu olarak kabul edebilir.
- Mesleki bilgi ve deneyimlerine dayanarak bakım verdiği hastaların risk grubunu belirleyebilir.
- Bakım verdiği tüm hastaların basınç yarası risklerini risk değerlendirme aracı kullanarak belirleyebilir.
Basınç Yaralarının Önlenmesi
Basınç yaralarından korunma ve önleme tedbirleri almak, en kolay ve ucuz tedavi yöntemidir. Bakım vericiler, basınç yaralarından hastalarını koruyabilmek için yeterli bilgiye sahip olmalıdır. Ayrıca, hasta ve hasta yakınları da eğitilmeli ve girişimlere katılmalıdır. Uygulanan girişim ve bakımın sonuçları kayıt altına alınmalı, bakım planı açık ve anlaşılır olmalıdır. Amaç, risk grubundaki hastaların erken tanımlanması ve önleme stratejilerinin erken dönemde uygulanmasıdır.
Pozisyon Verme
Doku bütünlüğünün korunmasında etkili yollardan biri, hastaya uygun pozisyonun uygun bir destek yüzeyde verilmesidir. Hastaya 2 saat aralıklarla sırtüstü, yan ve uygunsa yüzüstü pozisyon verilmelidir. Pozisyon verirken dikkatli olunmalı, yatak yüzeyi ile hastanın derisi arasında makaslama ya da sürtünme oluşmamasına dikkat edilmelidir.
Beslenme
Yeterli ve dengeli beslenmenin basınç yaralarının önlenmesinde ve iyileşmesinde rolü büyüktür. Hastanın beslenme durumu tanımlanarak, basınç yarası için risk grubunda olan hastalar belirlenmelidir. Hastaların besin gereksinimleri yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, vücut tipi, aktivite, stres düzeyi gibi birçok faktöre bağlı olarak değişir. Uygun beslenme şekli bu faktörler göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Yetersiz ve dengesiz beslenme ciddi kas atrofilerine ve subkutan dokuda azalmalara neden olur. Bu değişiklikler kemik ve deri arasındaki tabakayı azaltmakta ve bu azalma nedeniyle dokuya uygulanan basınç artmaktadır. Bu yüzden kas ve yağ dokuyu koruyan, güçlendiren diyet uygulanmalıdır.
Basınç yaralarının önlenmesi gerektiğinin önemini anlamalıyız.
Sağlıklı günler geçirmeniz dileğiyle. Hoşça kalın.