Bu içerikle, dikkat dağıtıcıların verimliliğiniz üzerindeki gerçek etkilerini, “zihinsel yer değiştirme masrafı” kavramını ve odaklanmayı artırmanın bilimsel yollarını öğreneceksiniz.
Son zamanlarda kendimi sıkça şu soruyu sorarken buluyorum.
Gerçekten çalışıyor muyum, yoksa çalışıyor gibi mi yapıyorum?
Ekrana bakarken dağılan gözlerim, elime sürekli uzanan telefonum, bitmesi gereken işler arasında akıp giden saatler…
Ve sonunda kafamda yankılanan bir cümle…
Bugün neden verimli olamadım?
Bunun yanıtı sandığımız kadar karmaşık değil aslında. Çoğu zaman fark etmeden maruz kaldığımız küçük dikkat dağınıklıkları, zihnimizde büyük izler bırakıyor. Psikolojide buna “zihinsel yer değiştirme masrafı” deniyor. Yani bir iş üzerindeyken dikkatimizin dağılması sonucu, o işe tekrar adapte olabilmek için harcadığımız zaman ve zihinsel enerji.
Dikkat Dağıtıcıların Gizli Bedeli
Küçük Dikkat Dağınıklığı, Büyük Zaman Kaybı
Diyelim ki bir rapor yazıyorsunuz. Tam cümlenin ortasında telefonunuza bir bildirim geldi. Merak ettiniz, baktınız. Hemen dönersiniz diye düşündünüz ama bir baktınız sosyal medyada gezinmeye başlamışsınız. İki dakika, beş dakika derken geri döndüğünüzde “Ben ne diyordum?” duygusuyla boş boş ekrana baktınız. Tanıdık geldi mi?
Kaliforniya Üniversitesi’nde, Irvine’in yaptığı bir çalışmaya göre, dikkatiniz dağıldıktan sonra aynı işe tam odakla dönebilmeniz ortalama 23 dakika 15 saniye sürüyor. Yani aslında sadece iki dakikalık bir bildirim kontrolü değil, toplamda yarım saate yakın bir odak kaybı yaşamış oluyorsunuz. Bunu gün içinde birkaç kez yaşadığımızı düşünün…
Gerçek verimlilik kaybı burada başlıyor.
Her 11 Dakikada Bir Bölünüyoruz
Verimliliği baltalayan en önemli etkenlerden biri, sık sık bölünmek. American Psychological Association’ın verilerine göre, ortalama bir ofis çalışanı her 11 dakikada bir dikkati dağılacak şekilde bölünüyor. Bu bölünmelerin ardından yeniden işe dönmek ise yukarıda bahsettiğimiz gibi ciddi zaman alıyor.
Bu sadece zaman değil; aynı zamanda motivasyon, üretkenlik ve hatta özgüven kaybı da yaratıyor. Çünkü gün sonunda “hiçbir şey yapamamışım” hissiyle baş başa kalıyorsunuz.
Multitasking Sandığımız Kadar Verimli Değil
Bir başka yanılgı da şu: Aynı anda birçok iş yaparsam daha çok şey bitiririm. Oysa araştırmalar, multitaskingin, yani aynı anda birden fazla işle meşgul olmanın, verimliliği ortalama %40 oranında azalttığını gösteriyor (Stanford University).
Bu şu demek: E-maillere göz atarken rapor yazmaya çalışmak ya da telefonda konuşurken dosya incelemek… Tüm bu durumlarda beynimiz sürekli görevler arasında geçiş yapıyor ve bu geçişlerin her biri ekstra enerji ve zaman harcamamıza neden oluyor. Yani aslında iki işi aynı anda yapmak, bir işi hiç yapmamak kadar etkisiz olabiliyor.
Günde Ortalama 96 Kez Telefona Bakıyoruz
Dikkatimizin en sık dağıldığı kaynaklardan biri telefonlarımız. Asurion’un 2023 raporuna göre, bir akıllı telefon kullanıcısı günde ortalama 96 kez telefonuna bakıyor. Bu da yaklaşık her 10 dakikada bir dikkatinizin bölünme potansiyeli olduğu anlamına geliyor.
Ve her bölünme demek, yeniden işe adapte olmak için ekstra bir efor demek. Bu yüzden çoğu zaman bir işin aslında süreceğinden daha uzun sürdüğünü fark ediyoruz. Çünkü sadece işi yapmıyoruz; bir yandan da sürekli kendimizi “yeniden odaklamaya” çalışıyoruz.
Dikkat, En Değerli Kaynağımız
Bugün bilgiye ulaşmak kolay, ama dikkatimizi korumak zor. Çünkü dünya tam anlamıyla dikkat ekonomisi üzerine kurulu. Uygulamalar, platformlar, ekranlar… Hepsi bir şey vaat ediyor: “Sadece bir bak.” Ama her “bir bakış”, bizi başladığımız yerden biraz daha uzaklaştırıyor.
Microsoft’un yaptığı bir çalışmada, ekran başında çalışanların %40’ı odaklanmakta ciddi zorluk yaşadığını söylüyor. Bu, özellikle uzaktan çalışmanın yaygınlaştığı pandemi sonrası dönemde daha da belirgin hale geldi. Ekranlar karşısında geçirilen süre arttıkça, dikkat dağınıklığı da kronik hale geliyor.
Ne Yapabiliriz? (Ve Gerçekten Ne İşe Yarar?)
- Bildirimleri Sessize Alın: Sadece acil olanlara öncelik verin. Diğer her şey günün sonunda sizi bekleyebilir.
- Telefonu Görüş Alanınızdan Kaldırın: Gözünüzün önünde olmayan şey, zihninizin de önünde olmaz.
- Odak Zamanları Belirleyin: Pomodoro tekniği (25 dakika odak + 5 dakika mola) gerçekten işe yarıyor.
- Gürültüden Uzaklaşın: Cornell University araştırmasına göre sessiz ortamda çalışanların %66’sı daha hızlı ve daha az hatayla çalışıyor.
- Gerçek Molalar Verin: Zihninizi tazeleyecek kısa yürüyüşler, göz egzersizleri ya da basit nefes teknikleri odak kalitenizi artırır.
Verimli olmak, her an çalışıyor gibi görünmek değil; zihinsel enerjimizi doğru yere kanalize edebilmektir. Bugünlerde üretkenliği sağlayan şey, daha çok araç ya da daha çok bilgi değil; dikkati koruyabilme becerisi.
Çünkü dikkatimiz, zamanımızın pusulasıdır. Ve zaman, geri alamayacağımız tek kaynaktır.
Bir dahaki sefere telefonunuz çaldığında ya da yeni bir bildirim geldiğinde kendinize sadece şu soruyu sorun.
Bu dikkatimi gerçekten hak ediyor mu, yoksa beni bir kez daha zihinsel yer değiştirme masrafına mı sokacak?
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
Kaynaklar
Mark, G., Gudith, D., & Klocke, U. (2008, April). The cost of interrupted work: more speed and stress. In Proceedings of the SIGCHI conference on Human Factors in Computing Systems (pp. 107-110).
https://www.apa.org/topics/research/multitasking Erişim Tarihi: 07.07.2025
https://www.microsoft.com/en-us/worklab/work-trend-index/breaking-down-infinite-workday Erişim Tarihi: 07.07.2025
Ophir, E., Nass, C., & Wagner, A. D. (2009). Cognitive control in media multitaskers. Proceedings of the National Academy of Sciences, 106(37), 15583-15587.