Gebelik süreci birçok mucizeyi beraberinde getirirken, zaman zaman anne adaylarını endişelendiren durumlarla da karşılaşılabilir. Bunlardan biri de “fetal distres” olarak adlandırılan, bebeğin rahim içinde sıkıntıya girmesi durumudur.
Peki bu tam olarak ne anlama gelir?
Hangi belirtilerle kendini gösterir?
Gerçekten hemen doğum yapmak gerekir mi?
Bu yazımda, fetal distresin ne olduğunu, nasıl anlaşılabileceğini ve hangi belirtilerle ortaya çıktığını adım adım açıklıyorum.
Fetal Distres Nedir?
Fetal distres, bebeğin anne karnında yeterli oksijen alamadığı ve bu nedenle stres altında olduğu bir durumdur. Genellikle gebeliğin son haftalarında ya da doğum sırasında ortaya çıkabilir. Bebeğin kalp atım hızındaki değişiklikler, fetal distresin en önemli göstergesidir.
Bu durum her zaman acil doğum gerektirmez. Ancak dikkatle takip edilmesi ve gerekli görüldüğünde müdahale edilmesi, bebeğin sağlığını korumak açısından hayati öneme sahiptir.
Fetal Distres Nasıl Tespit Edilir?
Fetal distres, genellikle NST (Non-Stres Testi) ile tespit edilir. Bu test sayesinde bebeğin kalp atışları, hareketleriyle birlikte değerlendirilir. Normalde, bebek hareket ettiğinde kalp atışlarının da hızlanması beklenir. Ancak fetal distreste bu normal düzen bozulur.
Fetal Distresin Belirtileri Nelerdir?
Fetal distresin en önemli belirtileri, kalp atım düzenindeki bozukluklardır. Bunlar genellikle aşağıdaki şekilde görülür.
Düşük Kalp Atışları (Bradikardi)
Bebeğin kalp atışları normalde dakikada 110-160 arasında olmalıdır. Ancak fetal distres durumunda bu değer 110’un altına düşebilir. Bu, bebeğin yeterince oksijen alamadığını ve acil takip gerektiğini gösterebilir.
Yüksek Kalp Atışları (Taşikardi)
Kalp atım sayısı dakikada 160’ın üzerine çıkarsa, bu da bir stres belirtisi olabilir. Taşikardi genellikle annenin ateşi, enfeksiyon, sıvı kaybı gibi durumlarda veya bebeğin oksijen ihtiyacını karşılayamaması halinde görülür.
Düz Çizgi Görünümü
NST cihazında bebeğin kalp atışları genellikle dalgalı bir seyir izler. Ancak fetal distres durumunda kalp atışları “düz bir çizgi” gibi görünür. Bu, bebeğin çok az hareket ettiğini ve kalp ritminin değişkenlik göstermediğini gösterir. Bu durum bebeğin uykuda olması dışında bir oksijen yetersizliği işareti olabilir.
Ani Kalp Atışı Düşüşleri (Deselerasyonlar)
NST sırasında bebeğin kalp atışlarında ani düşüşler gözlemlenebilir. Özellikle rahim kasıldığında bebeğin kalp atışları düşüyorsa, bu durum kordon sıkışması veya plasenta sorunları gibi fetal distrese yol açabilecek sebepleri düşündürür.
Fetal Distres Görüldüğünde Ne Yapılır?
Her fetal distres durumu hemen sezaryen ya da doğum anlamına gelmez. Öncelikle doktor bazı müdahalelerle (pozisyon değiştirme, oksijen verilmesi, sıvı desteği gibi) bebeğin durumunun iyileşip iyileşmediğine bakar.
Ancak;
- Fetal distres belirtileri ilerliyorsa,
- Kalp atışları toparlanmıyorsa,
- Anne ve bebek için risk artıyorsa,
doğum planlanabilir. Bu karar uzman bir ekip tarafından titizlikle verilir.
Anne Adayı Olarak Ne Yapmalısınız?
Fetal distres çoğu zaman erken fark edildiğinde kontrol altına alınabilir. Düzenli kontrollerinizi aksatmamak, bebeğin hareketlerini takip etmek ve doktorunuzun önerilerini dikkate almak bu süreçte en büyük destekçiniz olacaktır.
Fetal distres korkutucu olabilir ama zamanında müdahale ile bebekler sağlıklı bir şekilde dünyaya gelebilir.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
[…] önce “Fetal Distres Nedir, Belirtileri ve NST İle Tespiti: Hamileler İçin Rehber” ve “Fetal Distresin Nedenleri Nelerdir?” başlıklı yazılarımda, fetal distresin ne olduğu, […]