Kadınların iş gücüne katılımı, sadece toplumsal cinsiyet eşitliğinin değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın da temel taşlarından biri. Ancak bir gerçek var ki, iş hayatında kadınların yaşadığı zorluklar, özellikle annelik süreciyle birlikte daha da derinleşiyor. Bu zorluklardan biri de iş yerlerinde süt sağma odalarının eksikliği.
Philips Kişisel Sağlık İş Birimi ve TÜRKONFED’in iş birliğiyle yürütülen yeni bir araştırma, bu konuda iş dünyasının nabzını tutuyor ve oldukça çarpıcı veriler sunuyor. 27 farklı sektörden, TÜRKONFED üyesi 403 şirketin katıldığı anketin sonuçları, işletmelerin çalışan annelere sunduğu desteği yeniden düşünmeleri gerektiğini gösteriyor.
İş Yerlerinde Süt Sağma Odaları Neden Yeterince Yaygın Değil?
Her Dört Şirketten Sadece Birinde Süt Sağma Odası Var
Araştırma sonuçlarına göre, iş yerlerinde süt sağma odası bulunan şirketlerin oranı sadece %25. Bu oran, özellikle çalışan annelerin sağlığı, psikolojik iyi oluşu ve işe adaptasyonu açısından büyük bir eksikliği işaret ediyor.
Süt sağma odalarının mevcut olduğu sektörler arasında gıda ve enerji sektörleri öne çıkıyor. Bu da gösteriyor ki bazı sektörler bu ihtiyacın farkına varmış durumda, ancak genel tablo halen çok yetersiz.
Kadın Odaklı Politikalar Eksik Kalıyor
Şirketlerin yalnızca %47’si kadın çalışanlara yönelik insan kaynakları politikalarına sahip. Yani neredeyse her iki şirketten biri, kadın çalışanların özel ihtiyaçlarına yönelik kurumsal bir strateji geliştirmemiş durumda.
Ayrıca şirketlerin %32’sinde yeni anne çalışan bulunmuyor. Ancak bu durum, süt sağma odası gibi altyapıların gereksiz olduğu anlamına gelmiyor. Aksine, bu tür imkanların sunulması, iş yerlerini kadın dostu hale getirerek nitelikli kadın istihdamını artırabilecek önemli bir adım olabilir.
Şirketlerin Yarısı Konuya Yeterince Hakim Değil
Araştırmaya göre, şirketlerin neredeyse yarısı, yeni doğum yapan annelerin süt sağma ihtiyaçlarına dair yeterli bilgiye sahip değil. Bu bilgi eksikliği, hem gerekli donanımın sağlanamamasına hem de mevcut odaların etkin kullanılmamasına neden oluyor.
Ancak sevindirici bir veri de var: Şirketlerin %70’i süt sağma odalarının çalışan annelerin iş verimliliğini artırdığını düşünüyor. Bu veri, farkındalığın arttırılmasıyla birlikte şirketlerin konuya daha olumlu yaklaşabileceğini gösteriyor.
En Sık Karşılaşılan Sorunlar Neler?
Süt sağma odalarının eksikliği sadece fiziksel bir alan meselesi değil. Mevcut odaların kullanımında da birçok sorun yaşanıyor.
- Yetersiz alan düzenlemesi
- Eksik ekipman
- Mahremiyet sorunları
- Zamanlama ile ilgili sıkıntılar
- Çalışan farkındalığının düşük olması
- Hijyen eksiklikleri
Bu sorunlar, çalışan annelerin kendilerini güvende ve rahat hissetmelerini engelleyerek süt sağma sürecini sekteye uğratabiliyor.
Neden Süt Sağma Odası Yok?
Şirketlerde süt sağma odası bulunmamasının en çok belirtilen nedenlerini paylaşmak istiyorum.
Talep azlığı: Anneler genellikle bu taleplerini dile getiremiyor ya da getirdiklerinde dikkate alınmayabiliyor.
Bütçe yetersizliği: Oysa ki bir süt sağma odası oluşturmanın maliyeti, bir çalışanın işe dönüş sürecini kolaylaştırmasıyla kıyaslandığında oldukça düşük kalıyor.
Uygun alan bulunmaması: Bu da planlama ve önceliklendirme eksikliğine işaret ediyor.
Şirketler Ne Yapmalı?
Süt sağma odaları, yalnızca çalışan annelerin değil, şirketlerin de yararınadır. Şimdi şirketlerin atabileceği bazı adımları paylaşalım.
Fiziksel Alan Tahsisi
Küçük bir oda, temel ekipman ve mahremiyet sağlayacak bir perde bile büyük fark yaratabilir.
Eğitim ve Bilgilendirme Hizmeti
İnsan kaynakları ve yöneticiler için süt sağma konusunda kısa eğitimler düzenlenebilir.
Politika Geliştirme
Doğum sonrası işe dönüş sürecini kolaylaştıran esnek çalışma saatleri, uzaktan çalışma imkanı gibi destekleyici politikalar oluşturulabilir.
Dış Destek Alınması
Uzman firmalardan danışmanlık alarak, odaların düzenlenmesi ve ekipman temini kolayca yapılabilir.
Süt Sağma Odaları: Bir Lüks Değil, Bir Haktır.
Bu yazıyı okuyan her işverenin şunu içselleştirmesi gerekiyor: Süt sağma odaları lüks değil, temel bir ihtiyaçtır. Çalışan annelerin sağlıklı bir şekilde sütlerini sağmaları, hem bebeklerinin sağlığı hem de işyerinde kendilerini güvende hissetmeleri açısından kritiktir.
Kadınların iş gücünde kalması ve işlerine dört elle sarılabilmesi için bu tür küçük ama anlamlı dokunuşlara ihtiyaç var. Kurumsal sosyal sorumluluğun bir parçası olarak değerlendirilen bu alanlar, çalışan memnuniyetini artırmanın da etkili yollarından biridir.
Philips ve TÜRKONFED’in gerçekleştirdiği bu araştırma, iş dünyasında bir dönüşüm çağrısı niteliği taşıyor. Şirketler; insan kaynakları politikalarını yeniden gözden geçirmeli, çalışan annelerin ihtiyaçlarını önceliklendirmeli ve sadece “annelik izni” vermekle kalmayıp, anneliği destekleyen bir çalışma kültürü inşa etmelidir.
Bunun için ilk adım oldukça basit: Kapısını çalabileceğiniz, güvenli, hijyenik ve mahrem bir süt sağma odası.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.