Bu içerikle, kanser tanısı sonrası boşanma riskinin gerçekten artıp artmadığını, bilimsel çalışmalar ışığında hangi faktörlerin belirleyici olduğunu ve ilişkileri korumaya yönelik etkili yaklaşımları öğreneceksiniz.
Kanser tanısı yalnızca tıbbi bir süreç değildir. Tanının söylendiği andan itibaren yalnızca beden değil; duygular, roller, beklentiler ve ilişkiler de değişmeye başlar. Bu değişimin en çok merak edilen yansımalarından biri ise şudur.
Kanser tanısı evlilikleri bitirir mi, boşanma riskini artırır mı?
Bu yazımda; kanser sonrası boşanma oranlarına dair bilimsel verileri, kanser türlerine göre farklılıkları, kadın ve erkek hastalar arasındaki risk ayrımlarını ve klinik açıdan ne yapılması gerektiğini tüm yönleriyle ele alıyorum.
Değişen Sadece Beden mi? Kanserin İlişkiler Üzerindeki Görünmeyen Etkisi
Kanser, biyolojik bir hastalık olmanın çok ötesindedir. Tanı ile birlikte çiftlerin yaşamında;
-
Roller yeniden tanımlanır.
-
Bakım veren–bakım alan dengesi değişir.
-
Gelecek planları belirsizleşir.
-
Cinsellik, beden algısı ve yakınlık etkilenir.
-
Kaygı, suçluluk ve yalnızlık duyguları artar.
Bu nedenle kanser, ilişkiler için bir stres testi gibidir. Bazı ilişkiler bu süreçte güçlenirken, bazıları kırılganlaşabilir.
Kanser Boşanma Riskini Artırır mı? En Kapsamlı Bilimsel Yanıt
Bu soruya verilen en net yanıt, 2022 yılında yayımlanan geniş ölçekli bir sistematik derlemeden gelmektedir.
Sistematik Derleme Bulguları (2022);
-
263.616 kanser hastası,
-
3,4 milyon kanser tanısı olmayan birey ile karşılaştırıldı
-
14 binden fazla çalışma tarandı, yalnızca 15 yüksek kaliteli araştırma analize alındı
Kanser tanısı, genel olarak boşanma riskini artırmamaktadır.
Hatta bazı analizlerde;
-
Kanser tanısı sonrası boşanma riski, genel nüfusa kıyasla yaklaşık %11 daha düşük bulunmuştur.
Bu bulgu, “kanser = boşanma” algısının bilimsel olarak doğru olmadığını açıkça göstermektedir.
Kanser Türüne Göre Boşanma Riski Değişir mi?
Evet. Kanserin ilişkiler üzerindeki etkisi türe göre farklılık gösterebilir.
Meme Kanseri
-
Boşanma riskinde anlamlı artış yok
-
İstatistiksel olarak risk neredeyse aynıdır
Bu durum, meme kanserinde psikososyal destek mekanizmalarının görece daha güçlü olmasına bağlanmaktadır.
Serviks (Rahim Ağzı) Kanseri
-
Dikkat çekici şekilde daha yüksek boşanma riski
Bunun nedenleri arasında;
-
Cinsellik üzerindeki doğrudan etkiler
-
Utanç ve damgalanma duygusu
-
Tedavi sürecinde yaşanan beden algısı sorunları
-
Sosyal destek eksikliği
yer almaktadır.
Boşanma riski kanserin kendisinden çok, kanserin yaşamın hangi alanlarını etkilediğiyle ilişkilidir.
“Boşanma Nadir Ama Etkisi Büyük”: Güney Kore Çalışması Ne Söylüyor?
2022’de yayımlanan ve 4.366 meme kanseri hastasını kapsayan Güney Kore çalışması, önemli bir noktaya işaret eder.
-
Boşanma oranı yalnızca %1,1
-
Ancak boşanan hastalarda;
-
Yaşam kalitesinde belirgin düşüş
-
Daha fazla ağrı ve uykusuzluk
-
Saç dökülmesi ve beden algısına bağlı stres
-
Sosyal işlevsellikte azalma
-
Boşanma oranı düşük olabilir; ancak gerçekleştiğinde psikolojik ve fiziksel etkileri çok derindir.
Kadın ve Erkek Hastalar Arasında Fark Var mı?
2009 yılında ABD’de yapılan ve beyin tümörleri, MS ve solid tümörleri içeren bir çalışmada çarpıcı bir fark ortaya konmuştur.
-
Kadın hastalarda boşanma oranı: %20,8
-
Erkek hastalarda boşanma oranı: %2,9
Boşanan kadın hastalarda ayrıca;
-
Daha fazla depresyon
-
Tedaviye daha düşük uyum
-
Klinik çalışmalara daha az katılım
gözlemlenmiştir.
Ancak bu çalışmanın;
-
Katılımcı sayısının sınırlı olması
-
Güncel psikososyal destek modellerini yansıtmaması
nedeniyle sonuçlar mutlak gerçek olarak yorumlanmamalıdır.
Tartışmalı Bir Çalışma ve Önemli Bir Ders
2015 yılında yayımlanan bir ABD çalışması, başlangıçta “kadınlarda hastalık sonrası boşanma riski %6 daha fazla” sonucunu bildirmiştir. Ancak daha sonra;
-
Veri kodlama hatası saptanmıştır.
-
Bulgular yeniden analiz edildiğinde;
-
Kanserde anlamlı bir boşanma risk artışı bulunmamıştır
-
Sadece kadınlarda kalp hastalığı boşanma riskini artırmıştır
-
Bu örnek bize şunu gösteriyor. Bilimsel hatalar, toplumda güçlü ama yanlış algıların oluşmasına neden olabilir.
Boşanmadaki Asıl Belirleyici Ne?
Araştırmaların ortaklaştığı nokta nettir.
-
Kanser tanısı tek başına boşanma nedeni değildir.
-
Belirleyici olan;
-
Eşin verdiği duygusal destek
-
İletişim kalitesi
-
Psikososyal destek erişimi
-
Çiftin krizle baş etme biçimi
-
Kanserden çok, yalnızlık duygusu ilişkileri yıpratır.
Klinik ve Psikososyal Öneriler
Desteği Sadece Hastaya Değil, Eşe de Verin.
Eşler sıklıkla “güçlü olmak zorunda” hissiyle kendi duygularını bastırır.
Bu durum zamanla öfke, tükenmişlik ve uzaklaşmaya yol açar.
Psiko-onkoloji desteği çifti birlikte kapsamalıdır.
Riskli Gruplarda Erken Dönem Çift Terapisi
Özellikle;
-
Serviks kanseri
-
Genç yaşta tanı
-
Önceden ilişki sorunları olan çiftler
için erken psikolojik müdahale koruyucu bir etkendir.
Cinsellik ve Beden Algısı Açıkça Konuşulmalı
Sessizlik, yanlış anlamaları büyütür.
Cinsellik kaybı değil, yeniden tanımlanan bir yakınlık alanıdır.
Sağlık profesyonelleri bu konuyu görmezden gelmemelidir.
Sosyal Hizmetler Bakım Planına Dahil Edilmeli
Ekonomik stres, bakım yükü ve rol değişimleri ilişkileri zorlar.
Sosyal hizmet uzmanları bu yükü azaltmada kritik rol oynar.
Kanser Evliliği Bitirmiyor, Desteğin Yokluğu Bitiriyor.
Bilimsel veriler açıkça göstermektedir ki;
İlişkileri zorlayan asıl unsur kanser değil, süreç boyunca hissedilen yalnızlıktır.
Doğru destekle;
-
İlişkiler güçlenebilir.
-
Bağlar derinleşebilir.
-
Çiftler bu süreci birlikte aşabilir.
Kanser bir yol ayrımı değil; doğru destekle birlikte yürünebilecek zor bir yolculuktur.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel verimlilik ve sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
Kaynaklar
Fugmann, A. J., Boesen, E. H., Petersen, M. A., & Johansen, C. (2022).
Divorce and separation after a cancer diagnosis: A systematic review and meta-analysis. Frontiers in Psychology, 13, 828656.
Kim, Y., Kim, K., & Shin, D. W. (2022).
Divorce after breast cancer diagnosis and its impact on quality of life: A nationwide cohort study. Supportive Care in Cancer, 30(1), 711–720.
Glantz, M. J., Chamberlain, M. C., Liu, Q., Hsieh, C. C., Edwards, K. R., Van Horn, A., Recht, L., & Cole, B. F. (2009).
Gender disparity in the rate of partner abandonment in patients with serious medical illness. Cancer, 115(22), 5237–5242.
Karraker, A., & Latham, K. (2015).
In sickness and in health? Physical illness as a risk factor for marital dissolution in later life. Journal of Health and Social Behavior, 56(1), 1–18.
Northouse, L. L., Katapodi, M. C., Song, L., Zhang, L., & Mood, D. W. (2010).
Interventions with family caregivers of cancer patients: Meta-analysis of randomized trials. CA: A Cancer Journal for Clinicians, 60(5), 317–339.

