Gün içinde bilgisayar başında uzun saatler geçiren, klimalı ortamlarda çalışan ya da kontakt lens kullanan biriyseniz, gözlerinizde zaman zaman batma, yanma veya bulanıklık hissetmeniz çok olası. Ancak bu şikâyetler sadece basit bir yorgunluk belirtisi değil, daha derin bir sorunun – kuru göz hastalığının – sinyalleri olabilir. Gözyaşı, sadece ağladığımızda değil, gözümüzü her açıp kapadığımızda onu koruyan hayati bir sıvıdır.
Bu yazıyı kaleme almaktaki amacım, hem gözyaşının ne kadar karmaşık ve önemli bir yapı olduğunu, hem de kuru göz hastalığının düşündüğümüzden çok daha yaygın ve etkili bir sağlık sorunu olduğunu detaylı bir şekilde açıklamak. Klinik bilgiler ile günlük yaşam şikâyetlerini birleştirerek, kuru gözü daha iyi anlamanıza yardımcı olmak istedim. Çünkü bazen bir damla gözyaşı, bir gözün sağlığını korumak için her şey olabilir.
Öncelikle gözyaşının fizyolojisinden bahsetmek istiyorum.
Kuru Göz Hastalığı: Neden Olur, Nasıl Anlaşılır ve Neler Yapılmalı?
Gözyaşı Fizyolojisi ve Gözyaşı Filmi Tabakaları
Göz yüzeyini nemli, temiz ve sağlıklı tutan en önemli yapı “gözyaşı filmi” tabakasıdır. Ancak bu gözyaşı, sadece sudan oluşan bir yapı değildir ve üç temel tabakadan oluşan kompleks bir yapıdır. Bu tabakaların her biri, farklı hücre ve bezler tarafından üretilir ve görevleri farklıdır. Bu tabakalardan biri eksik ya da kalitesiz olursa, gözde kuruluk, yanma, batma, bulanıklık ve enfeksiyon riski artar.
- Lipid (Yağ) Tabakası
- Göz kapağındaki Meibomian bezleri tarafından salgılanır.
- Gözyaşının üst kısmında çok ince bir yağ tabakası gibi durur.
- Bu tabakanın görevi, gözyaşının buharlaşmasını engellemek ve gözyaşını göz yüzeyinde düzgün bir şekilde yaymaktır.
- Ayrıca göz kırpıldığında gözyaşının düzgün dağılmasını sağlayarak bulanık görmeyi azaltır.
- Eğer bu tabaka bozulursa, gözyaşı çabuk buharlaşır ve göz hızla kurur.
- Aköz (Sulu) Tabaka
- Asıl gözyaşı gibi gördüğümüz kısım budur.
- Gözyaşının büyük bir kısmını oluşturur ve lakrimal bez (gözün üst dış köşesindeki ana gözyaşı bezi) tarafından salgılanır.
- Bu tabaka gözün oksijenlenmesini sağlar, çünkü korneanın kendine ait damarları yoktur.
- Aynı zamanda mikroplara karşı savunma sağlayan lizozim, laktoferrin ve IgA gibi maddeleri içerir.
- Bu tabaka yetersiz olduğunda, göz hem kurur hem de enfeksiyona açık hale gelir.
- Müsin (Sümüksü) Tabaka
- Konjonktiva (gözün beyaz kısmı ve göz kapaklarının iç kısmını örten zar) üzerindeki goblet hücreleri tarafından üretilir.
- Müsinin görevi, gözyaşını korneaya tutturmaktır.
- Korneanın yüzeyi suyu pek tutmaz müsin tabakası da adeta bir yapıştırıcı görevi görerek, gözyaşının yüzeye düzgün şekilde yayılmasını sağlar.
- Eğer bu tabaka eksik olursa gözyaşı düzgün dağılmaz ve yüzeyde kuru noktalar oluşur bu durumda kişi sıkça batma, bulanıklık ve rahatsızlık hisseder.
Kısaca özetlemek gerekirse;
- Yağ tabakası buharlaşmayı engeller,
- Su tabakası nem ve savunma sağlar,
- Müsin tabakası ise gözyaşını göz yüzeyine sabitler.
Kuru Göz Sınıflaması (TFOS DEWS II’ye Göre)
Kuru göz hastalığı aslında tek tip bir sorun değildir. Uzun yıllar boyunca “gözyaşı eksikliği” olarak bilinse de artık bu hastalığın iki ana tipi olduğu kabul ediliyor. Bu iki ana grup, hastalığın nedeni, klinik bulguları ve tedavi yaklaşımı açısından farklılık gösterir.
Aqueous-Deficient Dry Eye (ADDE) (Su Eksikliği Olan Kuru Göz)
Bu grupta sorun, gözyaşını üreten lakrimal bezlerin yeterince çalışmamasıdır. Yani vücut, göz yüzeyini ıslatacak kadar su üretemez.
Neden olur?
- Sjögren sendromu gibi bağışıklık sistemi hastalıklarında, vücut kendi gözyaşı bezlerine saldırır.
- Radyoterapi, kemoterapi gibi durumlar ya da sarkoidoz gibi sistemik hastalıklar gözyaşı bezine zarar verebilir.
- İleri yaş, menopoz gibi durumlarda da bezin aktivitesi azalabilir.
Tipik Bulguları
- Gözyaşı üretimi testinde (Schirmer testi) sonuç çok düşük çıkar (≤5 mm/5 dk).
- Gözyaşı menisküsü yani alt kapak kenarındaki gözyaşı çizgisi çok ince görünür.
- Göz yüzeyinde kuruluk nedeniyle kızarıklık, şişlik (kemosis) ve kornea yüzeyinde kuruluk lekeleri oluşur.
Hasta nasıl tarif eder?
“Gözüm kupkuru, bazen hiç yaş gelmiyor. Sürekli batıyor, kızarıyor.”
Evaporative Dry Eye (EDE) (Buharlaşmaya Bağlı Kuru Göz)
Bu grupta ise aslında gözyaşı üretilir ama gözyaşı filmi çok hızlı buharlaşır. Sorun genellikle gözyaşını koruyan yağ tabakasının yetersizliğidir.
Neden olur?
- En yaygın neden: Meibomian bez disfonksiyonu (MGD) → göz kapağındaki yağ bezleri tıkalı ya da kalitesiz yağ üretir.
- Uzun süre ekran kullanımı (bilgisayar, telefon) → kişi farkında olmadan daha az göz kırpar.
- Kontakt lens, makyaj kalıntıları, yaşlılık, rosacea gibi durumlar da katkıda bulunabilir.
Tipik Bulguları
- Gözyaşı kırılma süresi (BUT) kısa çıkar (genelde < 10 saniye).
- Göz kapağı kenarında yağlı-şeffaf köpük birikimi, telenjiektazi (ince damar genişlemeleri) ve bez açıklıklarında tıkaçlar görülür.
- Bazen hastanın gözyaşı üretimi normal olsa da buharlaşma çok fazla olduğu için yine kuruluk belirtileri yaşanır.
Hasta nasıl tarif eder?
“Gözüm sulanıyor gibi ama ekran bakınca bulanıyor. Sanki gözyaşı hemen uçup gidiyor.”
Gerçek Hayatta Hastalar Net Kategorilere Girmez.
Birçok hastada bu iki tip bir arada bulunur. Özellikle yaşlı, otoimmün hastalığı olan, bilgisayarda çalışan bir kişi hem lakrimal bez yetersizliği hem de meibomian bez disfonksiyonuna sahip olabilir. Bu nedenle tedavi planı kişiye özel, neden odaklı ve katmanlı olarak yapılmalıdır.
Kuru Göz Hastalığının Tetikleyici Faktörleri
- Düşük nem, klima, rüzgâr, sigara dumanı
- Sistemik ilaçlar (antihistaminikler, antikolinerjikler, izotretinoin)
- Endokrin/hormonal: Menopoz, androjen eksikliği
- Otoimmün hastalıklar, diabetes mellitus
- Uzun süreli ekran kullanımı (göz kırpma sıklığı azalması)
Kontakt Lens ve Göz Cerrahisinin Kuru Gözle İlişkisi
Kuru göz hastalığı hem kontakt lens kullanımı hem de göz ameliyatları ile doğrudan ilişkili bir durumdur. Hatta birçok kişi kuru göz belirtilerini bu işlemlerden sonra daha belirgin şekilde fark eder. Bu başlık altında bu etkileşimi iki yönüyle ele alalım:
Kontakt Lens ve Kuru Göz
Kontakt lensler, doğrudan gözyaşı filmiyle temas eden yabancı cisimlerdir. Her ne kadar görmeyi düzeltmek için faydalı olsalar da uzun süreli kullanımları bazı sorunlara yol açabilir.
Nasıl etki eder?
- Lens, gözyaşı tabakasını ikiye böler: Normalde göz yüzeyini tamamen kaplayan tek parça gözyaşı filmi, lensle birlikte üst ve alt olarak ikiye ayrılır. Bu durum doğal nemliliğin bozulmasına neden olur.
- Müsin tabakasını aşındırır: Lens, gözle sürekli temas ettiği için gözyaşının yapışmasını sağlayan müsin tabakasını zayıflatır. Sonuç olarak gözyaşı filmindeki stabilite bozulur.
- Daha az göz kırpma: Lens takan kişilerde istemsiz olarak göz kırpma sayısı azalabilir, bu da gözyaşının göz yüzeyine düzgün dağılmasını engeller.
Hangi lens daha iyi tolere edilir?
Kuru gözü olan kişiler için en uygun seçenekler;
- Tek kullanımlık günlük lensler
- Silikon hidrojel materyaller (daha yüksek oksijen geçirgenliği sağlar)
- Lipid içeriği desteklenmiş suni gözyaşlarıyla birlikte kullanmak
Hastalar nasıl tarif eder ?
“Lensleri taktığımda ilk birkaç saat iyi ama sonra batma başlıyor.”
“Gözümde sanki cam kırığı var gibi hissediyorum.”
Öneri: Kuru göz şikâyetiniz varsa, kontakt lens seçimi ve takviyesi mutlaka doktor kontrolünde yapılmalı. Gerekirse lens kullanımına ara verilmesi gerekebilir.
Göz Cerrahileri (LASIK – SMILE – PRK – Katarakt) ve Kuru Göz
Göz ameliyatları, özellikle kırma kusurlarını düzeltmeye yönelik yapılan LASIK, SMILE, PRK gibi lazer cerrahileri ve katarakt ameliyatı, kuru göz şikâyetlerini artırabilir veya var olan tabloyu daha belirgin hale getirebilir.
Neden olur?
- Bu ameliyatlarda korneanın sinir uçları kesilir, bu sinirler gözyaşı üretiminin refleksini sağlayan temel sinyalleri taşır.
- Sinirler zarar görünce, göz yeterince kuruduğunu fark edemez ve gözyaşı üretimi azalır.
- Özellikle LASIK’te korneaya “flap” açıldığından sinir kesisi daha fazladır.
Katarakt ameliyatı sonrası ne olur?
- Katarakt cerrahisi sonrası da göz yüzeyinde mikrotravma, kullanılan ışık ve sıvılar nedeniyle gözyaşı dengesi geçici olarak bozulur.
- Eğer hasta zaten kuru gözlü ise, bu şikâyetler daha da artar.
- Ayrıca kuru göz, ameliyat öncesi kornea haritalarının hatalı çıkmasına neden olabilir, bu da yanlış mercek seçimine yol açabilir.
Hastalar nasıl tarif eder?
“Ameliyat başarılıydı ama sonrasında gözüm kurudu, sürekli damla kullanıyorum.”
“Görmem net ama batma, yanma geçmedi.”
Ne yapılmalı?
- Ameliyat öncesi mutlaka kuru göz açısından değerlendirme yapılmalıdır.
- Gerekirse ameliyat öncesi birkaç hafta boyunca göz yüzeyi tedavi edilmelidir.
- Ameliyat sonrası da gözyaşı takviyesi, bazen anti inflamatuar damlalarla desteklenmelidir.
Kontakt lensler ve göz ameliyatları, gözyaşı sistemini doğrudan etkileyerek kuru göz şikâyetlerine neden olabilir. Bu nedenle bu işlemler gözyaşı kalitesi değerlendirilmeden yapılmamalıdır. Lens seçimi, cerrahi planlama ve sonrası için kişiye özel bir yaklaşım gerekir. Gözdeki nem dengesini korumak, bu işlemlerin başarısını ve hasta konforunu belirleyen en önemli faktördür.
Hastaların En Sık Şikâyet Ettiği Durumlar
Gözde Batma, Yanma (Özellikle Yorgunlukta Artar)
Gün sonunda, bilgisayar başında uzun süre kalınca veya klimalı ortamda gözlerde “batma”, “sanki kirpik girmiş gibi” bir his oluşur. Bu durum, göz yüzeyinin kuruyup hassaslaşmasından kaynaklanır.
Ekrana Bakarken Bulanıklaşma ve Sonra Düzelme
Kuru gözlü kişiler ekrana odaklandıklarında gözlerini daha az kırptıkları için gözyaşı düzgün yayılmaz. Bu da geçici bulanıklık yapar. Göz kırpınca gözyaşı yeniden dağılır ve görüntü netleşir. Hasta şöyle ifade eder: “Bilgisayarda çalışırken görüntü bir an bulanıklaşıyor, sonra düzeliyor.”
Sabahları Gözde Çapak, Yapışma Hissi
Gece boyu gözyaşı üretimi azalır, göz yüzeyi kurur. Sabah kalkıldığında göz kapakları yapışmış gibi olur, bazen sarımtırak çapak olabilir. Bu durum özellikle meibomian bezlerinin düzgün çalışmadığı hastalarda görülür.
Kontakt Lens Takarken Rahatsızlık
Kuru gözlü hastalar kontakt lensi taktıklarında batma, yanma ve bulanıklık hisseder. Lens gözyaşını ikiye böldüğü için bu kişilerde tolerans düşer. “Lenslerim birkaç saat sonra rahatsız etmeye başlıyor, gözümde taşıyamıyorum.”
Kuru Gözün Neden Olabileceği Komplikasyonlar
Kuru göz yalnızca rahatsız edici bir durum değildir; zamanında tedavi edilmezse göz yüzeyinde kalıcı hasara neden olabilir. Komplikasyonlar şiddetine göre üç grupta incelenebilir.
Sık Görülen Komplikasyonlar (%5–15)
- Noktasal epitel erozyonları: Göz yüzeyinde kornea epitelinde küçük soyulmalar olur. Bu, ışığa hassasiyet, batma ve bulanık görmeye neden olur. Genelde “ışık batıyor”, “gözüm kamaşıyor” şeklinde ifade edilir.
- Konjonktival hiperemi (göz kızarıklığı): Göz kuruduğunda iltihap benzeri bir reaksiyon oluşur ve damarlar genişler. Bu durum kronikleşirse “sürekli kırmızı göz” şikâyeti gelişebilir.
- Kontakt lens intoleransı: Gözyaşı yetersizliği nedeniyle lens yüzeyde rahat oturamaz, hasta lensle günlük yaşamını sürdüremez hale gelir.
Orta Düzey Komplikasyonlar (%1–5)
- Filamenter keratit: Göz yüzeyinde, mukus ve hücre artıklarının oluşturduğu ipliksi yapılar gelişir. Bunlar göz kırptıkça epitele sürtünür ve ağrı yapar. “Gözümde iğne varmış gibi”, “her göz kırpışta acıyor” şikâyeti olur.
- Epitel defektleri: Kornea epitelinde açık alanlar oluşur, bu da net görmeyi engeller ve enfeksiyon riskini artırır. Görme dalgalanması ya da ışık saçılması bu nedenle olabilir.
Nadir Ama Ciddi Komplikasyonlar (< 0.1 %)
- Kornea ülseri: Kuru ve hassas korneada mikrop kolayca tutunur ve yara (ülser) oluşturabilir. Bu durum acil tedavi gerektirir. Şiddetli ağrı, ışığa bakamama, ani görme kaybı olur.
- Kornea perforasyonu (delinme): Ağır kuru gözde (örneğin Sjögren hastalarında) korneadaki doku zayıflar ve delinir. Bu nadir ama çok ciddi bir durumdur ve acil cerrahi müdahale gerektirir.
Kuru göz hastalığı, sadece “gözde kuruluk” demek değildir. Gözyaşının hem miktarı hem de kalitesi bozulabilir. Kimilerinde gözyaşı yeterince üretilmezken (lakrimal bez yetmezliği), kimilerindeyse üretilen gözyaşı buharlaşıp uçar (yağ tabakası zayıf). Bilgisayar kullanımı, lens takmak, ameliyatlar ya da yaşa bağlı değişiklikler bu durumu tetikleyebilir. Gözde batma, yanma, bulanıklık, sabah çapaklanması, lens rahatsızlığı gibi şikâyetler basit gibi görünse de altında ciddi kuruluk olabilir. Bu durum, tedavi edilmezse göz yüzeyinde kalıcı hasarlara, hatta enfeksiyonlara yol açabilir. İlerdeki yazılarda tedavi ve önlemleri daha detaylı ele alacağız.
Yani kısaca diyebiliriz ki gözyaşı dökmemek her zaman iyi değildir. 😊
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.