Deprem, doğanın kaçınılmaz bir gerçeği. Ancak bu gerçekle karşılaştığımızda ne yapacağımızı bilmek, özellikle de çocuklar için hayati önem taşıyor. Çünkü çocuklar, soyut olayları anlamlandırmakta yetişkinlere göre daha fazla zorlanıyor. Bu nedenle okullarda ve toplu yaşam alanlarında verilen deprem eğitimi, sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda korku ve kaygıyı sağlıklı yönetmeyi de öğretmeli.
Deprem Eğitimi Nasıl Verilmeli?
Eğitim Yaşa ve Gelişim Düzeyine Uygun Olmalı
Çocuklara verilecek deprem eğitimi, onların yaşlarına ve gelişim düzeylerine göre farklılık göstermelidir.
Okul öncesi dönemde: Oyun temelli, masallar ve çizgi filmlerle desteklenen, korkutmayan ama farkındalık yaratan içerikler tercih edilmelidir.
İlkokul çağındaki çocuklar için: Drama, kukla gösterileri, kısa filmler, şarkılar ve hikâyelerle öğrenme desteklenmelidir.
Ortaokul düzeyinde ise daha teknik bilgilere ve pratik uygulamalara ağırlık verilebilir.
Depremi Korkutucu Değil, Anlaşılır Hale Getirmek
Çocuklara depremi anlatırken “korkunç bir felaket” değil, doğanın bir hareketi olduğunu ama hazırlıklı olduğumuzda güvenli olabileceğimizi vurgulamak gerekir.
“Deprem olabilir ama biz ne yapacağımızı biliyoruz” mesajı, çocukların güven duygusunu besler.
Tatbikatlar Oyunla Birleşmeli
Sadece yılda bir yapılan resmi tatbikatlar yerine, yıl boyunca belirli aralıklarla yapılan, eğlenceli ve eğitici mini uygulamalar çocukların hafızasında daha kalıcı olur.
Örneğin:
- “Çök-Kapan-Tutun” hareketi bir yarışma gibi sunulabilir.
- Sınıflarda acil çıkış yolları üzerine mini tiyatrolar yapılabilir.
- Deprem çantası hazırlama etkinliği yapılabilir ve çocuklar bu çantaları evde aileleriyle birlikte doldurabilir.
Duygusal Destek Eğitimin Bir Parçası Olmalı
Deprem gibi travmatik olaylar çocukların güven duygusunu sarsabilir. Bu nedenle eğitim sadece bilgi vermekle kalmamalı, çocukların duygularını da kapsamalıdır.
- Depremle ilgili hislerini resimle, yazıyla ya da oyunla ifade etmeleri teşvik edilmeli.
- Rehber öğretmenlerin sürece dahil edilmesi ve çocuklara duygularını anlatabilecekleri güvenli alanlar sağlanmalı.
Toplumsal Yaşam Alanlarında Farkındalık Yaratılmalı
Okullar dışında da çocukların bulunduğu alanlar (kreşler, spor kulüpleri, kültür merkezleri vb.) deprem eğitimi için fırsata çevrilmelidir.
- AVM’lerde veya belediye binalarında interaktif sergiler kurulabilir.
- Toplu konutlarda çocuklara yönelik bilinçlendirme atölyeleri yapılabilir.
- Mahallelerde çocuk dostu deprem günü etkinlikleri düzenlenebilir.
Aileler de Eğitimin Parçası Olmalı
Çocuklar, en çok anne babalarından etkilenir. Bu nedenle ailelerin de deprem hakkında doğru bilgiye sahip olmaları gerekir.
- Okullarda düzenlenen deprem bilgilendirme günlerine ailelerin katılımı teşvik edilmeli.
- Ailelere yönelik broşürler, videolar ve seminerlerle eğitim desteklenmeli.
- Evde çocuklarıyla birlikte deprem planı hazırlamaları önerilmeli.
Teknoloji Destekli Öğrenme Araçları Kullanılmalı
Günümüzde çocuklar ekranla büyüyor. Eğitici videolar, mobil uygulamalar ve artırılmış gerçeklik (AR) içeren materyaller, çocukların deprem eğitimine daha ilgili olmalarını sağlar. Örneğin;
- “Deprem sırasında ne yapmalıyım?” oyunları
- Sanal gerçeklik gözlükleriyle yapılan güvenli deprem simülasyonları
- Etkileşimli öğrenme platformları
Depreme karşı alınacak en güçlü önlem, eğitimdir. Ve bu eğitim, sadece bilgi değil; duygusal dayanıklılık, pratik beceri ve sosyal dayanışma da içermelidir.
Çocuklar depremden değil, hazırlıksız kalmaktan korkmalı.
Hazırlıklı olduklarında ise küçük yaşta büyük bir fark yaratabilirler.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.