“Tüm yalanların bir amacı vardır.”
Kimi zaman bu amaç, sadece başını belaya sokmamak; kimi zamansa bambaşka, hayali bir benlik yaratmaktır…
Yalan söylemek çoğumuzun hayatında yer etmiş geçici bir savunma mekanizması olabilir.
Ancak ya bu durum hayatınızın merkezine yerleşirse?
Ya söyledikleriniz öyle büyük, öyle olağanüstü hale gelirse ki, sizin bile inandığınız bir hikâyeye dönüşürse?
Tam bu noktada karşımıza çıkan psikiyatrik bir tablo var: Pseudologia Fantastica.
Pseudologia Fantastica: Yalan Söylemenin Patolojik Hali
Yalanın patolojik bir hastalık olarak tanımlandığını ilk kez bir film fragmanında gördüğümde oldukça şaşırdım. Çünkü “yalan söylemeye alışmış biri” ile “psikopatolojik olarak yalan söyleyen biri” arasında dağlar kadar fark var. İlki bilinçli bir tercihle hareket ederken, ikincisi inşa ettiği hayal dünyasında yaşamaya başlıyor.
Pseudologia Fantastica, ilk kez 1891 yılında Alman psikiyatrist Anton Delbrück tarafından tanımlandı. O zamandan bu yana psikiyatrik bozukluklar arasında özel bir yere sahip.
Bu Yalanlar Neden Farklı?
Gündelik hayattaki yalanları yakalamak zordur, özellikle de klinik ortamda. Ancak pseudologia fantastica hastalarının yalanları neredeyse imkânsız, aşırı abartılı ve çoğu zaman fantastiktir.
Örneğin, bir klinisyen tarafından paylaşılan vakada; acil servise başvuran evsiz bir hasta, kendisinin kadrolu bir matematik ve fizik profesörü olduğunu, 1. ligde futbol oynadığını ve birçok aile üyesini kaybettiğini ileri sürmüş. Üstelik bu iddialarına tam anlamıyla inanmıştır.
İşte bu, Pseudologia Fantastica’nın ta kendisi.
Pseudologia Fantastica Klinik Özellikleri Nelerdir?
Bu hastalıkla ilişkili yalanların bazı karakteristik özellikleri vardır.
- Doğrunun getireceği sonuçtan kaçmak amacıyla söylenir.
- Anlık değil, süreklilik gösterir.
- Yalanlar, göz kamaştırıcı ve dikkat çekicidir, inanmamak için tek sebep genellikle “gerçek dışı” olmalarıdır.
- Yalanlar tam anlamıyla içselleştirilmiştir, kişi kendi anlatısına inanır.
Başlangıç Yaşı ve Nörolojik Bulgular
Bu hastalık genellikle 16 yaş civarında başlasa da, bildirilen vakalar arasında en yaygın başlangıç yaşı 22’dir. İlginç olan ise bazı bireylerde 40 yaşından sonra merkezi sinir sisteminde anormallikler tespit edilmesidir.
Neden Yalan Söylerler?
Psikodinamik kuramlara göre bu kişilerin yalanları, aslında içsel bir eksikliği telafi etme çabasıdır. Kişi, gerçekleştiremediği hayalleri sözel olarak gerçekleştirir, kendisini kahramanlaştırır. Bu yalanlar, gerçek benliğin yetersiz görüldüğü yerde kurulan birer hayal imparatorluğudur.
Pseudologia Fantasticanın Tedavisi Mümkün Mü?
Ne yazık ki en büyük zorluklardan biri, bu bireylerin yalan söylediklerini kabul etmemeleridir. Bu durum tedavi sürecini oldukça güçleştirir.
Bu nedenle tedavi, önce hastanın desteğe ihtiyaç duyduğuna inandırılması ile başlar. Eleştirel değil, anlayışlı bir yaklaşımla hareket edilmelidir.
Uygulanan Başlıca Tedavi Yöntemleri
- Psikoterapi
- Farmakolojik destek (veriler sınırlı olsa da bazı durumlarda tercih edilir)
Ancak hâlâ bu hastalık hakkında daha fazla klinik veri ve araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Pseudologia Fantastica, sadece yalan söyleyen bir insanın ötesinde, kendi iç dünyasında sıkışıp kalmış, gerçekle hayal arasında sınır çizen bir bireyin dramıdır. Onlara yaklaşırken anlayışlı olmak, tedavi kadar kıymetlidir.
Simbians Platformu‘nda sizin daha iyi olmanız için içerikler üretiyorum. Platformumuza kayıt olarak beni takip edebilir, sizin için ürettiğim içerikleri ve hastalıkları takip edebilir ve kişisel sağlık duvarınızı oluşturabilirsiniz.