Kalbimiz sadece duyguların değil, yaşamın da merkezidir. Onu dış etkenlerden koruyan ince ama hayati öneme sahip bir zar vardır: Perikard.
Bu zar iltihaplandığında ise ortaya çıkan tabloya perikardit adı verilir. Her yaşta görülebilen bu durum, kimi zaman hafif atlatılsa da bazı vakalarda ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu yazıda, perikarditin ne olduğunu, neden geliştiğini, nasıl tanınıp tedavi edildiğini ve kalp sağlığını korumak için neler yapılabileceğini ele alıyoruz.
Perikardit Nedir?
Perikardit, kalbi çevreleyen çift katmanlı zarın iltihaplanmasıdır. Normalde bu zar, kalbin rahatça hareket etmesini sağlar ve dış etkenlere karşı bir koruma kalkanı görevi görür. Ancak iltihaplandığında, bu zarın arasında sıvı birikmeye başlar. Bu da kalbin dar bir alanda sıkışmasına ve rahatça çalışamamasına neden olur.
Perikardit akut yani ani gelişebilir veya kronikleşerek uzun süreli bir hastalığa dönüşebilir. Her iki durumda da kalp fonksiyonlarını etkileyebilir ve yaşam kalitesini düşürebilir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Perikardit Neden Olur?
Perikardit pek çok farklı faktöre bağlı olarak gelişebilir. Bazı durumlarda hastalığın nedeni kolayca tespit edilebilirken, bazen tüm tetkiklere rağmen kesin neden bulunamaz. Aşağıdaki nedenler perikarditin en sık karşılaşılan sebeplerindendir:
Viral Enfeksiyonlar
En sık rastlanan nedenlerden biri olan viral enfeksiyonlar, özellikle Coxsackie virüsü gibi enterovirüsler, adenovirüsler ve influenza virüsleri perikardite yol açabilir.
Bu virüsler vücuda solunum yolları veya sindirim sistemi aracılığıyla girer ve kalp zarına ulaşarak iltihaba neden olabilir. Viral perikardit genellikle kendi kendine geçer; ancak bazı kişilerde kalıcı hasara veya tekrarlayan ataklara yol açabilir.
Otoimmün Hastalıklar
Lupus, romatoid artrit ve skleroderma gibi otoimmün hastalıklar, vücudun kendi dokularına saldırması sonucu perikardit gelişimine zemin hazırlayabilir.
Bağışıklık sisteminin “kendi kendine savaş açması” sonucu kalp zarı iltihaplanabilir. Bu tip perikarditler genellikle kronikleşme eğilimindedir. Uzun süreli takip ve özel tedavi yöntemleri gerektirebilir.
Travma ve Cerrahi Müdahaleler
Göğüs bölgesine alınan darbeler, kalp cerrahisi veya radyasyon tedavisi gibi travmatik olaylar perikardite neden olabilir.
Özellikle kalp ameliyatlarından sonra görülen postperikardiyotomi sendromu, bağışıklık sisteminin cerrahiye tepki vermesiyle ortaya çıkar. Radyoterapiye bağlı hasar veya travma sonrası gelişen iltihap da perikarditi tetikleyebilir.
Diğer Nedenler
- Böbrek yetmezliği, tüberküloz, kanser ve bazı ilaçlar da perikardit gelişimine katkıda bulunabilir.
- Nadir durumlarda, nedeni bilinmeyen (idiyopatik) perikardit vakaları da görülebilir.
Özellikle ileri evre böbrek hastalarında, vücutta biriken toksik maddeler kalp zarını etkileyerek iltihap oluşturabilir. Tüberküloz gibi kronik enfeksiyonlar, perikardit gelişimini tetikleyebilir. Ayrıca bazı ilaçlar bağışıklık sistemini etkileyerek perikard zarı iltihabına yol açabilir.
Perikardit İçin Risk Faktörleri Nelerdir?
- Erkek olmak
- İleri yaş
- Bağışıklık sisteminin zayıflaması
- Geçirilmiş kalp hastalıkları
Bu faktörler, perikardit geliştirme riskini artırır. Özellikle kalp krizi geçirmiş veya kalp ameliyatı olmuş bireylerde dikkatli olunmalıdır. Ayrıca bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklar ya da ilaçlar da riski artırabilir.
Perikarditin Tehlikeli Olabileceği Durumlar Nelerdir?
Perikardit çoğu zaman basit ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabilir. Ancak bazı durumlarda kalıcı hasar bırakabilir veya hayati risk yaratabilir. Bu yüzden belirtiler hafife alınmamalı, mutlaka uzman bir doktora başvurulmalıdır.
Perikardiyal Efüzyon ve Kardiyak Tamponad
Perikardiyal efüzyon, perikard boşluğunda aşırı sıvı birikmesidir.
Kardiyak tamponad, efüzyonun kalbi sıkıştırması ve kalp fonksiyonlarını bozması durumudur. Bu, acil tıbbi müdahale gerektiren hayati tehlike arz eden bir durumdur.
Kalp zarı arasında sıvı birikimi, kalbin rahatça atmasını engelleyerek tüm vücut sistemini etkileyebilir. Kardiyak tamponad geliştiğinde, tansiyon düşer, nabız zayıflar ve şok durumu ortaya çıkabilir. Bu nedenle erken teşhis hayati önem taşır.
Konstriktif Perikardit
Kronik perikardit, perikardın kalınlaşmasına ve sertleşmesine neden olabilir.
Bu durum, kalbin genişlemesini kısıtlar ve kalp yetmezliğine yol açabilir.
Konstriktif perikardit, kalbin fizyolojik olarak yeterli şekilde gevşeyip kanla dolmasına engel olur. Bu durum uzun vadede yorgunluk, nefes darlığı, karında ve bacaklarda ödem gibi kalp yetmezliği belirtileriyle kendini gösterir.
Perikardit Tanısı Nasıl Konur?
Perikardit tanısı genellikle klinik muayene ve birkaç temel tetkikle konur. Şüphe duyulduğunda ileri görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir.
- Fiziksel muayene
- Elektrokardiyogram (EKG)
- Ekokardiyografi
- Kan testleri
- Gerekirse, bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG)
Doktor, kalp üzerinde stetoskopla sürtünme sesi duyabilir. EKG’de perikardite özgü değişiklikler gözlenebilir. Ekokardiyografi, zarlar arasındaki sıvı miktarını ölçer. Kan testlerinde iltihap ve enfeksiyon göstergeleri araştırılır. Detaylı görüntüleme için BT veya MRG tercih edilebilir.
Perikardit Nasıl Tedavi Edilir?
Perikardit tedavisinde amaç, iltihabı kontrol altına almak, ağrıyı hafifletmek ve komplikasyonları önlemektir. Tedavi hastalığın şiddetine ve nedenine göre planlanır.
- Ağrı kesiciler (NSAII’ler)
- Kolşisin
- Kortikosteroidler
- Antibiyotikler (bakteriyel enfeksiyon varsa)
- Perikardiyosentez (perikardiyal efüzyon varsa)
- Cerrahi (nadir durumlarda)
Hafif vakalarda ağrı kesici ve iltihap giderici ilaçlar yeterlidir. Kolşisin, özellikle tekrar eden vakalarda etkilidir. Bağışıklık sistemi kaynaklı perikarditte kortizon içeren ilaçlar gerekebilir. Eğer bakteriyel bir enfeksiyon söz konusuysa antibiyotik tedavisi uygulanır. Sıvı birikimi varsa iğneyle boşaltma (perikardiyosentez) yapılabilir. Nadir ama dirençli vakalarda cerrahi gerekebilir.
Perikardit Nasıl Önlenebilir?
Her zaman tamamen engellenemese de, bazı basit önlemlerle perikardit riski önemli ölçüde azaltılabilir.
- Enfeksiyonlardan Korunma
- Sağlıklı Yaşam Tarzı
- Düzenli Kontroller
El hijyenine dikkat etmek, grip ve zatürre gibi hastalıklara karşı aşılanmak, hastalardan uzak durmak enfeksiyon riskini azaltır. Ayrıca sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi genel bağışıklığı güçlendirerek vücudu korur. Kalp hastalığı veya otoimmün hastalığı olan bireyler mutlaka düzenli olarak hekim kontrolüne gitmelidir.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
Kaynaklar
Adler, Y., Charron, P., Imazio, M., Sadoul, N., Andreis, A., Bode, C., … & Seferovic, P. M. (2015). 2015 ESC guidelines for the diagnosis and management of pericardial diseases. European heart journal, 36(42), 2921-2964.
Chiabrando, J. G., Bonaventura, A., Vecchié, A., Patti, G., & Abbate, A. (2020). Management of acute and recurrent pericarditis: JACC state-of-the-art review. Journal of the American College of Cardiology, 75(1), 76-96.
Imazio, M., & Brucato, A. (2011). Contemporary management of pericardial diseases. Circulation, 126(18), 2187-2197.