OKYANUSUN KALBİNDE BİR ŞEHİR: LİZBON
Hadi aklınızda ne varsa bırakın bir kenara sizinle güzel bir yolculuğa çıkalım. Kilometrelerce uzaklara. Avrupa’nın en batısına. Birbirine sımsıcak gülümseyen insanların ülkesine. Portekiz’e.
Üniversiteye başladığımda en büyük hayallerimden biri Erasmus öğrenim hareketliliği ile farklı bir ülkeye gitmekti. Nitekim üçüncü ve son şansımda Erasmusun kazanmıştım. Erasmus sayesinde hayatımda birçok ilk yaşadım ve hatta hayatımın en mutlu zamanlarını orda geçirdim diyebilirim. Yeni bir ülkede yaşamaya başlamak sadece oranın toprağına ayak basmak değil yeni şehirler keşfetmek, bambaşka kültüre sahip insanları tanımak, hayatına dokunan yeni arkadaşlıklar edinmekti benim için, öyle de oldu…
Kaldığımız yer Portekiz’in başkenti Lizbon’da eski bir yerleşim yeriydi. Eski dediğime bakmayın turistik bir bölge ve Lizbon’un kalbiydi. Dışarı her adım attığımda turistler ve orada yaşayan yerli halka selam vermek, gülümseyerek güne başlamak paha biçilemezdi.
Uluslararası öğrencilerin bulunduğu sınıflarda eğitim görmek farklı bakış açıları kazandırmanın yanında kültürel etkileşimi sağlamaktadır.
Erasmusun sunduğu staj imkanı ile mezuniyet sonrası iş olanaklarınızı arttırabilir, mesleğinizde profesyonelliğinizi arttırabilirsiniz.
Bir Avrupa ülkesinde bulunmanın en güzel yanlarından biri de diğer Avrupa ülkelerine geçişin kolay ve ekonomik olmasıdır. Bende beş aylık Erasmus macerama 7 ülke, 15 şehir sığdırdım. Dönerken valizimde sadece hediyelik eşyalarımla değil, bundan sonra hayatımda hep var olacak güzel dostluklar, gökyüzü kadar anılar ile döndüm.
Hemşirelik ile ilgili diğer içeriklerimize Hemşirelik alanından ulaşabilirsiniz.