Gözlük ya da lens kullanmaktan kurtulmak isteyenler için lazerle göz çizdirme ameliyatları uzun yıllardır güvenilir bir seçenek olarak öne çıkıyor. Bu işlemler arasında yer alan PRK (Fotorefraktif Keratektomi), en eski ama hâlâ etkili yöntemlerden biri olarak dikkat çekiyor. Özellikle göz yapısı LASIK veya SMILE gibi yöntemlere uygun olmayan kişilerde, korneanın yüzeyinden uygulandığı için önemli bir alternatif sunuyor.
Peki; PRK tam olarak nedir, kimlere önerilir, nasıl uygulanır ve sonrası nasıldır?
Bu yazımda, PRK lazer hakkında merak ettiğiniz tüm sorulara kapsamlı ve anlaşılır bir dille yanıt bulacaksınız.
PRK (Fotorefraktif Keratektomi) Nedir?
PRK, 1980’lerin sonundan beri kullanılan ve gözde “flap” açılmadan yapılan ilk lazer göz çizdirme yöntemidir. Kısaca anlatacak olursak Kornea yüzeyindeki ince zar (yani epitel) nazikçe uzaklaştırılır ardından lazer yardımıyla korneanın alt tabakasına mikron düzeyinde dokunuş yapılarak göz numarasını sıfırlanır. Bu yöntemle LASIK’teki gibi “flap” oluşturulmaz, işlem tamamen gözün yüzeyinde gerçekleşir. Bu sayede kornea dokusu “flap” oluşturulmadığı için çok daha az zayıflar, ancak ilk gün ya da haftalarda ağrı ve bulanık görme bu sebepten biraz daha uzun sürebilir.
Kimler PRK İçin Uygun Adaylardır?
Yaş
PRK lazer tedavisi genellikle 18 yaşından büyük kişiler için uygundur. Bu yaşa kadar göz yapısı olgunlaşmış olur ve numaranın sabitlenmesi beklenir. Özellikle son bir yılda göz numarasının değişmemiş olması çok önemlidir. Çünkü numara sabit değilse, yapılan lazer işlemi kalıcı olmayabilir ve tekrar bozulabilir.
Göz numarasının belli bir sınırda olması
PRK lazer tedavisi için de önemlidir. PRK özellikle miyop, astigmat ve sınırlı ölçüde hipermetrop tedavisinde kullanılabilen bir yöntemdir.
- Miyop: Genellikle -8,00 dereceye kadar olan kişiler için uygundur.
- Astigmat: -5,00 dereceye kadar olan kişilerde başarılı sonuçlar alınabilir.
- Hipermetrop: PRK, LASIK ve SMILE’a göre hipermetropta daha sınırlı kullanılır ama bazı durumlarda tercih edilebilir.
Bu değerler genel olarak geçerlidir ama her hastanın göz yapısı farklıdır. Kornea kalınlığı, epitel iyileşme süreci, göz kuruluğu gibi faktörler tedaviye uygunluğu etkiler. Unutulmaması gereklidir ki bu bilgiler genel bir çerçeve sunar. Tedavi kararı detaylı bir göz muayenesi sonrası değerlendirilerek verilir.
Kornea (Gözün Şeffaf Ön Tabakası) Kalınlığı Yeterli Olanlar
Gözümüzün en ön kısmında saat camı gibi duran şeffaf bir tabaka vardır; buna kornea denir. Lazerle göz çizdirme işlemi, işte bu tabakanın bir kısmını kaba tabiriyle ifade edecek olursak kazıyarak numarayı düzeltmeyi amaçlar. Ancak bu işlemin yapılabilmesi için korneanın yeterince kalın olması gerekir. Çünkü lazerle bu tabakanın bir kısmı alınır. Eğer kornea zaten inceyse veya yapısı zayıfsa bu kazıma işlemi göze zarar verebilir. Hatta işlem sonrası korneada şekil bozukluğu gelişebilir ve görme daha da bozulabilir. Bu yüzden her lazer öncesi mutlaka kornea kalınlığı ölçülür. Buna “pakimetri” denir. Genellikle 500 mikrondan kalın kornealar daha güvenli kabul edilir. Her ne kadar kornea kalınlığı LASİK gibi yöntemlerde daha fazla önem arz etse de eğer kornea kabul edilebilir düzeyin üstünde inceyse PRK da tercih edilmeyebilir .Ayrıca sadece kalınlık değil, korneanın şekli de önemlidir. Kornea haritalaması ile yüzey düzgünlüğü ve yapısı değerlendirilir. Bazı kişilerde kornea kalın olsa da şekli bozuk olduğu için lazer yapılmaz.
Gözde Ek Başka Bir Hastalık Olmaması
PRK tedavisi yapılabilmesi için sadece göz numarasının uygun olması yetmez. Gözün genel sağlığının da iyi olması gerekir. Eğer gözde başka bir hastalık varsa, lazer işlemi istenmeyen sonuçlara yol açabilir veya hiç fayda sağlamayabilir. Lazeri engelleyebilecek bazı göz hastalıkları:
Keratokonus
Gözün önündeki şeffaf tabaka olan kornea normalde yuvarlak olmalıdır. Keratokonus hastalığında bu tabaka incelir ve öne doğru sivrileşir. Bu hastalıkta lazer yapılırsa durum daha da kötüleşebilir, görme ciddi şekilde bozulabilir. Bu yüzden bu kişilere lazer tedavisi önerilmez.
İleri Derecede Göz Kuruluğu
Gözyaşı miktarı azsa ya da gözyaşı kalitesi kötüyse, lazer sonrası iyileşme zorlaşır. Gözde batma, yanma, bulanıklık gibi şikayetler artabilir. Özellikle LASIK sonrası kuru göz daha belirgindir. Hafif kuruluk varsa tedavi edildikten sonra lazer yapılabilir ama ağır kuruluk varsa genellikle önerilmez.
Retina Hastalıkları
Retinada yırtık, delik, diyabetik değişiklik veya başka bir sorun varsa, lazer işlemi öncesinde bu durum mutlaka değerlendirilmelidir. Retina sorunu varsa önce onun tedavisi yapılır. Aksi halde görme kalitesi lazerle düzelse bile retina kaynaklı görme azalması devam edebilir.
Göz Tansiyonu (Glokom)
Göz içi basıncı yüksek olan kişilerde bazı lazer işlemleri (özellikle kortizon sonrası) göz tansiyonunu artırabilir. Glokom kontrol altında değilse lazer önerilmez.
Gözde Aktif Enfeksiyon veya İltihap
Gözde mikrobik ya da bağışıklık sistemine bağlı iltihabi bir durum varsa (örneğin üveit), lazer yapılmaz. Bu iltihaplar lazer sonrası yeniden alevlenebilir, göze zarar verebilir.
Hamilelikte ya da Emzirme Döneminde Olmayanlar
Lazer tedavisi planlanan kişinin hamile olmaması ve aktif olarak emzirmemesi önemlidir. Çünkü bu özel dönemlerde vücutta birçok şey değiştiği gibi, gözde de geçici değişiklikler olabilir.
Hormonlar Göz Numarasını Geçici Olarak Değiştirebilir
Hamilelikte ve emzirme döneminde vücutta hormon seviyeleri ciddi şekilde değişir. Bu hormonlar göz kuruluğunu artırabilir, kornea kalınlığını geçici olarak etkileyebilir, göz numarasında hafif oynamalara yol açabilir. Yani bu dönemde ölçülen numara, gerçek ve kalıcı numaranız olmayabilir. Eğer lazer bu geçici numaraya göre yapılırsa, doğum sonrası numaranız normale dönünce görmeniz tekrar bozulabilir.
PRK Kimlere Özellikle Önerilir?
Kornea Tabakası İnce Olanlara
Eğer kornea çok inceyse, LASIK ya da SMILE gibi yöntemler riskli olabilir. Bu gibi durumlarda, PRK daha yüzeysel çalıştığı için daha güvenlidir. Yani göz yapısı elverişli değilse, PRK en iyi seçenek olabilir.
Gözü Darbeye Açık Mesleklerde Olanlara
Bazı meslekler veya sporlar sırasında göze sert darbeler gelebilir: Asker, polis, jandarma, güvenlik görevlisi, boksör, futbolcu, basketbolcu, dövüş sporlarıyla uğraşanlar örnekler arasındır. LASIK’te flap kaldırılır. Bu kapak ileride bir darbeyle yerinden oynayabilir. PRK’da direkt yüzeyden işlem yapıldığı için flap oluşturulmaz bu nedenle darbeye açık yaşam tarzı olanlar için PRK daha güvenlidir.
Göz Kuruluğuna Yatkın Olanlara
Lazer sonrası en sık görülen şikayetlerden biri göz kuruluğudur. Özellikle masa başında çalışanlar, bilgisayar karşısında uzun zaman geçirenler ya da daha önce kuru göz şikâyeti olanlar için daha bu konuda daha dikkatli yaklaşmak gerekir. PRK, göz sinirlerine daha az zarar verdiği için kuruluk riski LASIK’e göre daha azdır. Bu nedenle kuru göz sorunu olan ya da kuru göz riski taşıyan bireylerde PRK daha çok önerilir.
Göz Yüzeyinde İz veya Leke Olanlara
Bazı kişilerin korneasında geçirilmiş enfeksiyonlar, travmalar ya da kontak lens kullanımına bağlı yüzeysel lekeler veya izler olabilir. Derin olmayan korneal lekesi olan hastalarda PRK daha faydalı olabilir.
Diğer Lazer Yöntemlerine Uygun Olmayanlara
Her göz yapısı LASIK ya da SMILE için uygun olmayabilir. Bu gibi durumlarda, doktorun yapacağı detaylı tetkikler sonucunda PRK, güvenli bir alternatif olarak tercih edilir.
Öncesinde Hangi Muayeneler Yapılır?
Göz Numarasının Ölçülmesi (Refraksiyon)
Gözlük numaran tam olarak belirlenir. Hem otomatik cihazlarla hem de doktorun elle yaptığı ölçümlerle netleştirilir.
Kornea Haritası (Topografi)
Gözünün ön kısmındaki şeffaf tabakanın (kornea) şekli ve düzgünlüğü özel cihazlarla haritalanır. Keratokonus gibi gizli hastalıklar bu testle anlaşılır.
Kornea Kalınlığı Ölçümü (Pakimetri)
Lazer işlemi korneayı incelteceği için, bu tabakanın yeterince kalın olup olmadığına bakılır. Çok inceyse lazer riskli olabilir.
Göz Tansiyonu Ölçümü
Göz içi basıncı (glokom riski) kontrol edilir. Yüksekse lazer işleminden önce tedavi edilmesi gerekir.
Göz Biyomikroskopisi (Detaylı Göz Muayenesi)
Mikroskopla gözün tüm yapıları (kornea, iris, lens vs.) tek tek incelenir. Gözde başka bir sorun var mı diye bakılır.
Gözbebeği Büyütülerek Retina Muayenesi
Göz arkası, yani retina ve sinir tabakası kontrol edilir. Lazerden önce yırtık, delik veya başka bir sorun varsa fark edilip tedavi edilir.
Göz Kuruluğu Testi
Gözyaşı miktarı yeterli mi, yüzey sağlıklı mı diye gerekirse test yapılır. Kuruluk varsa önce tedavi edilir.
Göz Numarası Takibi
Gerekirse önceki reçetelerinle karşılaştırma yapılır. Son bir yılda göz numaran değişmemişse, lazer için daha uygun kabul edilir.
PRK Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?
İlk 3–4 Gün
- Gözde batma, yanma, sulanma, ışığa hassasiyet ve bulanık görme olabilir.
- Ağrı ve rahatsızlık, özellikle ilk 1–2 gün belirgindir. Gözde kum kaçmış gibi bir his olabilir.
- Genellikle bu dönemde ağrı kesici damlalar veya ilaçlar verilir.
- Şeffaf koruyucu lens (bandaj kontakt lens) gözün üzerinde olur, bu lens epitel dokusu iyileşene kadar kalır.
5. Gün
- Koruyucu lens çıkarılır.
- Bu noktada ağrı genellikle geçmiştir ama görme hâlâ bulanık olabilir.
- Epitel tabakası iyileşmiştir, ama korneanın tam oturması zaman alır.
İlk 1 Hafta – 10 Gün
- Görme giderek netleşir ama tam netlik için zaman gerekir.
- Bilgisayar, telefon ekranına uzun süre bakarken göz yorgunluğu olabilir.
- Göz damlaları kullanımı devam etmekte.
- Bu dönemde göz ovuşturmaktan ve kirli ortamlardan kaçınılmalıdır.
1 Ay İçinde
- Görme genelde büyük oranda netleşir, günlük işlerini rahat yapmaya başlarsın.
- Gece ışık dağılması , parlama gibi şikayetler olabilir bu şikayetler zamanla azalır.
- Kullanılan damlalar dozu yavaşça azaltılır.
3. Ay – 6. Ay Arası
- Görme iyice oturur, bu dönemde görme kalitesi genellikle en iyi seviyeye ulaşır.
- Eğer lazer sonrası gözde yeniden numara oluşursa (nadiren), bu genellikle bu sürede ortaya çıkar.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Güneş ışığına karşı mutlaka güneş gözlüğü kullanılmalı (özellikle ilk 3 ay).
- Denize, havuza, hamama işlem sonrası en az 3–4 hafta girilmemeli.
- Göz ovuşturmaktan kaçınılmalı.
- Göz damlaları mutlaka tarif edildiği şekilde kullanılmalı.
PRK Sonrası Olası Yan Etkiler Nelerdir?
Çok sık rastlananlar (10 hastadan 1’inde)
İlk 2-4 günde gözde batma, yanma, sulanma ve kum kaçmış hissi, Işığa hassasiyet ve sisli görme bu şikayetler korneanın üst tabakası yeniden kapanırken sinir uçlarının uyarılmasından dolayı oluşur ve genellikle ilk hafta içinde belirgin şekilde azalır.
Ara sıra görülenler (10–100 hastada 1)
Gece ışıklarda parlama veya halo (far, sokak lambası etrafında ışık saçılması) ,gün boyunca görmede dalgalanmalar
Çoğu hastada bu şikâyetler 1-3 ay içinde kendiliğinden kaybolur.
Nadir görülenler (100–1 000 hastada 1)
Korneal haze yani Korneanın ön yüzeyinde hafif matlaşma, Göz enfeksiyonu (Enfeksiyon erken fark edilirse genelde kalıcı iz bırakmaz).
Çok nadir ama ciddiye alınması gerekenler (binde 1’den az)
İnatçı skar veya kalıcı bulanıklık oluşabilir ve görme kalitesini kalıcı azaltabilir, göz derecesi geri gelebilir (regresyon) bu durumda ek lazer tedavisi gerekebilir.
Şiddetli enfeksiyon durumunda acil tedavi ile durum kontrol altına alınmazsa kalıcı hasar riski oluşur.
Hasta Memnuniyeti ve En Sık Şikâyetler
- Genel memnuniyet yüksek
- Anketlerde PRK yaptıranların %90-95’i “gerekirse yine yaptırırım” demekte.
- En sık geçici şikâyetler oluşmakta kalıcı yan etkiler nadirdir.
- İlk hafta ağrı batma ve ışığa hassasiyet LASİK ve SMILE operasyonlarına göre daha fazla görülür
Özetleyecek olursak PRK, flap oluşturmadan korneayı yüzeyden şekillendiren bir yöntemdir, bu yüzden darbeye daha dayanıklıdır ve anatomik olarak daha stabildir. En önemli dezavantajı ise ilk günlerdeki rahatsızlık ve iyileşme süresinin LASIK ya da SMILE’a göre daha uzun olmasıdır. Yan etkilerin çoğu geçicidir ve dikkatli takip ile yönetilebilir. Doğru hasta seçimi, detaylı ön muayene ve deneyimli cerrah ile PRK güvenli ve tatmin edici sonuçlar verir. O zaman ne diyelim:
Retina saniyede milyarlarca fotonu kodlar, ama beyin depresif bir filtreye takıldıysa keskin gözlerle bile hayat yalnızca grenli noir bir film gibidir, gözler ışığa doğru açıyla bakarsak anlamlıdır.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
Kaynaklar
Schallhorn, S. C., Tanzer, D. J., Kaupp, S. E., Malady, S. E., Maguen, E., & Hofmeister, E. M. (2007). Photorefractive keratectomy in the United States Navy: a retrospective analysis of 735 eyes. Ophthalmology, 114(3), 542–549.
Shortt, A. J., Allan, B. D. S., & Evans, J. R. (2013). Laser-assisted in situ keratomileusis (LASIK) versus photorefractive keratectomy (PRK) for myopia. Cochrane Database of Systematic Reviews, 1, CD005135.
Zuckerman, J. M., Mitchell, C. M., & Wasserman, B. N. (2018). Long-term outcomes of photorefractive keratectomy for myopia and myopic astigmatism. Journal of Cataract & Refractive Surgery, 44(2), 158–164.