Yoğun bakım üniteleri… Adı üstünde “yoğun”. Hayatla ölüm arasındaki çizgide duran hastaların kaldığı, yüksek teknolojik cihazlarla donatılmış, sürekli alarm seslerinin duyulduğu, hızlı kararların alındığı yerler. Tıbbi olarak kusursuz işleyen bu sistemin içinde gözden kaçan bir şey var: Hastaların ruh sağlığı.
Bu yazıda, çoğu zaman göz ardı edilen ama hayati önem taşıyan bir konudan, Konsültasyon Liyezon Psikiyatri (KLP) hemşireliğinden bahsetmek istiyorum. Özellikle yoğun bakımda çalışan bir hemşire olarak, mesleki deneyimlerimle harmanlayarak KLP hemşireliğinin neden bu kadar gerekli olduğunu paylaşacağım.
Yoğun Bakımda Hemşire Olmak: Sadece Serum Takmak Değil
Yoğun bakım hemşireleri, hastaların tedavi ve bakımlarını eksiksiz yerine getirmekle sorumlu. Serumlar, infüzyon pompaları, entübasyon tüpleri, beslenme tüpleri, aspirasyon işlemleri, antibiyotik uygulamaları, monitörizasyonlar… Liste uzayıp gider.
Ancak şunu fark ediyoruz: Bu kadar karmaşık işlemler arasında insanın duygusal dünyasını besleyecek neredeyse hiç zaman kalmıyor. Hastaların kaygıları, korkuları, yalnızlıkları, belirsizlik içinde savrulan zihinleri çoğu zaman göz ardı ediliyor. Çünkü her şey öncelikle hayatta kalma mücadelesine odaklı. Bu noktada devreye girmesi gereken alan Konsültasyon Liyezon Psikiyatri Hemşireliği oluyor.
Yoğun bakımda yatan hastalar için düşünün.
Bir kısmı entübe, bir kısmı iletişim kuramıyor, bir kısmı ölüm korkusuyla mücadele ediyor. Böyle bir ortamda yalnız olmadıklarını bilmek, bir insanın yüzüne bakmak, bir ses duymak, “görülmek” ve “anlaşılmak” ne kadar kıymetli değil mi?
Tam da KLP hemşiresi, hastayı sadece bir tanı ve tedavi nesnesi olarak değil, duygu ve düşünceleri olan bir birey olarak görür. Ve bu bireyin ruh sağlığına dair müdahalelerde bulunur.
Kendi Deneyimimden Basit Ama Etkili Örnekler
Ben de bir yoğun bakım hemşiresi olarak, bazen iş yükünün arasında kaybolsam da, küçük ama etkili dokunuşların ne kadar büyük farklar yarattığını gözlemledim.
İsimle seslenmek
Sabah ilk işim, hastaları isimleriyle selamlamak olur. “Merhaba Ahmet Bey, bugün sizinle ben ilgileneceğim” demek bile bir bağ kurar. Entübe hastalar için bile… Çünkü inanıyorum ki onlar bizi duyuyorlar.
Selam verip vedalaşmak
Odaya girerken ve çıkarken kısa bir selam. Bir el hareketi. Bir göz teması. “Nasılsınız?” sorusu belki yanıt alamayacağım ama sormuş olmak bile bir değer aktarımıdır.
İşlem öncesi bilgi vermek
“Şimdi size ilaç uygulayacağım, biraz soğukluk hissedebilirsiniz” gibi bir cümle, hastanın anksiyetesini azaltır. Ne yapıldığını bilmek, kontrol duygusunu geri kazandırır.
Dinlemek
Bazen hasta bir şey anlatmak ister. Bir endişesini ya da sevindiği bir olayı. Vaktim varsa hemen, yoksa “işimi bitirip geleceğim” derim. Çünkü bu erteleme bile değerli olduğunu hissettirir.
Peki, Bu Yeterli mi?
Elbette bu bireysel çabalar önemli ama sistematik olarak yapılandırılmış bir KLP hizmeti olmadan bu yaklaşımlar uzun vadeli sürdürülemez. Her yoğun bakım biriminde KLP eğitimi almış bir hemşirenin olması, hastaların sadece fiziksel değil psikolojik olarak da izlenmesini sağlar.
KLP hemşireleri şu konularda aktif rol alabilir:
-
Anksiyete ve depresyon belirtilerinin değerlendirilmesi
-
Travma sonrası stres tepkilerinin gözlenmesi
-
Ailelere destek sunulması
-
İntihar riski olan hastaların izlenmesi
-
Entübasyon sonrası bilinç bulanıklıklarının takibi
-
Uyaran eksikliği veya fazlalığının yönetimi
Neden Şimdi Daha Fazla Gündeme Gelmeli?
Pandemi süreciyle birlikte gördük ki psikolojik dayanıklılık, tıbbi iyileşmenin ayrılmaz bir parçası. Yoğun bakımda geçen uzun günler, bilinç bulanıklığı, deliryum atakları, yalnızlık ve belirsizlik içinde geçirilen saatler… Bunların hepsi hasta psikolojisini derinden etkiliyor.
Ve ne yazık ki birçok yoğun bakım hastası, yaşadığı bu ruhsal sıkıntıları dile getiremeden taburcu oluyor ya da yaşamını yitiriyor. Bu yüzden KLP hemşireliği sadece “güzel bir fikir” değil, hayati bir gereklilik.
Son olarak şunu söylemek istiyorum: Hastalarımıza bazen bir ilacın sağlayamayacağı kadar iyileştirici şeyler sunabiliriz. Bir bakış, bir dokunuş, bir kelime…
Ben her sabah işe giderken şu düşünceyle başlıyorum.
Sevdiğim biri yoğun bakımda olsaydı, nasıl bir hemşireye ihtiyaç duyardım?
İşte o hemşire olmaya çalışıyorum. Her gün, her hastada, olduğu kadar.
Belki siz de bu yazıyı okuduktan sonra bir adım atarsınız, bir selam verirsiniz, bir yüzü güldürürsünüz…
Çünkü biz hemşireler, sadece bedenleri değil, ruhları da iyileştiren insanlarız.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
[…] konuda Yoğun Bakımda Görünmeyen Bir Destek: KLP Hemşireliği Neden Gerekli? başlıklı yazımı […]