Bu içerikle, Türkiye sağlık sistemine 2023 yılı boyunca sadece hekime yapılan başvurular üzerinden sağlık hizmetlerinin verimliliğini, erişilebilirliğini ve sağlık çalışanları üzerindeki yükü daha iyi anlayabileceksiniz.
Sağlık sisteminin kalitesi çoğu zaman bir randevunun ne kadar sürede alınabildiğiyle ya da hastanede bekleme süreleriyle ölçülür. Ancak işin bir de istatistiksel ve yapısal boyutu var.
2023 yılında Türkiye’de toplam hekime müracaat sayısı 973 milyon 519 bin 87 olarak kayıtlara geçti.
Bu rakam, Türkiye nüfusunun yaklaşık 85 milyon olduğu düşünüldüğünde kişi başı 11,4 kez hekime gidildiği anlamına geliyor. Ayrıca bu rakamın sadece hekimleri kapsadığını unutmayalım. Diğer mesleklere yapılan herhangi bir başvuru bu rakama dahil değildir.
Peki, bu ne anlama geliyor?
2023 Sağlık Verileri Türkiye İçin Ne Anlatıyor?
Sağlık Sistemine Aşırı Yüklenme mi, Erişilebilirlik Başarısı mı?
Kişi başına 11,4 hekime başvuru, OECD ülkeleri ortalamasının oldukça üzerinde. Bir yandan bu, sağlık hizmetlerine erişimin kolay olduğuna ve vatandaşın sağlık sistemine güvenerek destek aradığına işaret ederken, diğer yandan sağlık sisteminde “önleyici sağlık hizmetlerinin” yetersizliğini de düşündürüyor.
Basit bir benzetmeyle; bir musluktan sürekli su damlıyorsa, her seferinde yerdeki suyu silmekle uğraşmak çözüm değildir; musluğu tamir etmek gerekir. İşte birinci basamak sağlık hizmetleri, o musluğun contasını değiştirme işidir. Yani önleyici ve yönlendirici sağlık hizmeti.
Ancak verilere baktığımızda, toplam başvuruların yalnızca %43,3’ü birinci basamağa (aile hekimliği, verem savaş dispanserleri, TSM muayeneleri vb.) yapılmış. Geriye kalan %56,7’si hastaneler gibi daha ileri tedavi ve teşhis gereken kurumlara yönelmiş. Yani sağlık sistemine başvuran her iki kişiden biri doğrudan hastaneye gidiyor.
Bu, sistemin yanlış kullanıldığını değil, birinci basamağın yeterince önleyici ve filtreleyici rolünü oynayamadığını gösteriyor.

Sağlık Profesyonelleri Üzerindeki Yük
Veri tablolarında en dikkat çekici alanlardan biri de hastanelerdeki yoğunluk. Sağlık Bakanlığı hastanelerine yapılan başvuru sayısı 424 milyon 550 binin üzerinde. Özel hastaneler ve üniversite hastaneleriyle birlikte bu sayı 537 milyonu aşıyor.
Bu da, hekimlerin her gün yüzlerce hasta görmek zorunda kaldığı anlamına geliyor. Kişi başına düşen müracaat sayısının 6,3 olması, her hekimin günde ortalama 60-100 hasta baktığı anlamına geliyor olabilir. Bu, hem nitelikli sağlık hizmeti sunumunu zorlaştırıyor hem de hekimlerde tükenmişlik, dikkat dağınıklığı, iletişim problemleri gibi olumsuz sonuçlara neden olabilir.
Özel Sektörün Payı: Bir Alternatif mi, Takviye mi?
Özel tıp merkezlerine ve özel hastanelere yapılan başvurular toplamda yaklaşık 82 milyon. Bu oran genel başvuru sayısının %8-9’unu oluşturuyor. Görünen o ki özel sektör, kamu sağlık hizmetlerini destekleyen bir yapı olmaktan öteye geçemiyor. Belki de özel sektörün erişilebilirliği, fiyat politikaları nedeniyle daha çok “tamamlayıcı” işlev görüyor.
Neden Aile Hekimliği Önemli?
Aile hekimliği sistemine yapılan başvuru sayısı 416 milyon civarında ve kişi başı ortalama 4,9 kez müracaat edilmiş. Bu, aslında sistemin merkezinde yer alan aile hekimlerinin ciddi bir yük altında olduğunu gösteriyor. Ancak aile hekimleri, genellikle hastaları daha yakından tanıyan, yaşam alışkanlıklarını bilen kişiler oldukları için sağlık sisteminde filtre görevi görürler.
Bu alan daha fazla desteklenirse, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarının yükü azalabilir.
Örneğin, kişi burun akıntısı için doğrudan kulak burun boğaza değil, önce aile hekimine gitse; gereksiz tetkik, zaman ve kaynak israfı da önlenmiş olur.
Sayılar Bir Şey Söylüyor!
- Sağlık hizmetleri kolay erişilebilir ancak bu erişim doğru yönlendirilmediğinde sistem tıkanabilir.
- Birinci basamak güçlendikçe, ikinci basamak daha verimli çalışır.
- Sağlık profesyonellerinin yükü sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik.
- Sağlık sisteminin sürdürülebilirliği, sadece altyapı yatırımıyla değil, insan kaynağı planlaması ve doğru hizmet yönlendirmesi ile mümkün.
Son olarak, bu veriler sadece rakam değil; her biri bir insanın yaşadığı bir sağlık deneyiminin yansıması. Sağlık sistemini iyileştirmek, sadece yönetim kademesinin değil, hepimizin sorumluluğu. Çünkü sistemin içindeki her birim – hekim, hasta, yönetici – bir zincirin halkası. Biri eksik ya da zayıfsa, sistem dengesi bozulur.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.