Yaşlılık deyince çoğumuzun aklına sağlık sorunları, bakım ihtiyaçları ya da emeklilik gelirleri gelir.
Peki ya yaşlı bir bireyin şehirde nasıl yürüdüğü, toplu taşımayı nasıl kullandığı, bir parkta ne kadar zaman geçirebildiği ya da teknolojiden nasıl faydalandığı hiç aklımıza geliyor mu?
Tam da burada devreye yeni bir kavram giriyor: Yaşlılıkta Anaakımlaştırma (Mainstreaming Ageing).
Bu kavram kulağa biraz teknik gelebilir ama aslında oldukça insani bir düşünceyi temel alıyor. Yaşlılık sadece yaşlılara özgü bir mesele değil; hepimizi ilgilendiren bir yaşam gerçeği. Ve bu gerçekten yola çıkarak diyor ki: “Yaşlılık, yalnızca sağlık ya da sosyal hizmetlerle sınırlı kalmamalı. Tüm politika ve uygulama alanlarında yaşlı bireylerin ihtiyaçları ve hakları göz önünde bulundurulmalı.”
Yaşlılıkta Anaakımlaştırma (Mainstreaming Ageing).
Yaşlılığı Hayatın Her Alanına Dahil Etmek
Anaakımlaştırma kavramı, daha önce toplumsal cinsiyet eşitliği için kullanılan bir yaklaşımdı. Kadınların ve erkeklerin farklı ihtiyaçlarının, tüm politikalarda gözetilmesi gerektiği fikrine dayanıyordu. Şimdi ise yaşlı bireyler için aynı çerçeve konuşuluyor.
Neden mi?
Çünkü yaşlılık, hayatın her alanına dokunuyor.
Şehir planlaması
Yürüyüş yolları, park bankları, rampalar, asansörler… Tüm bunlar yaşlılar düşünülerek planlandığında sadece onların değil, bebek arabası süren bir annenin ya da geçici sakatlığı olan bir bireyin de hayatı kolaylaşıyor.
Ulaşım
Basamakları yüksek otobüsler, küçük yazılarla yazılmış durak tabelaları, hızlı kapanan metro kapıları… Bunlar yaşlı bireylerin günlük yaşamını doğrudan etkileyen detaylar. Yaşlılık perspektifiyle düzenlenmiş bir ulaşım sistemi, herkes için daha erişilebilir ve güvenli hale gelir.
Eğitim ve dijital okuryazarlık
Dijitalleşen dünyada yaşlıların geride kalmaması için belediyelerden STK’lara kadar pek çok kurumun yaş dostu teknoloji eğitimleri sunması gerekiyor. İnternet bankacılığı, e-devlet işlemleri, akıllı telefon kullanımı gibi alanlarda destek sağlanmadığında, yaşlılar dijital uçurumun dışında kalıyor.
Afet yönetimi
Bir depremde, selde ya da pandemide yaşlı bireylerin nasıl korunacağı özel planlamalar gerektirir. Anaakımlaştırma yaklaşımı, bu risklere karşı önceden hazırlanmayı sağlar.
Sağlık ve Sosyal Hizmetler Yeterli Değil
Evet, yaşlı bireyler sağlık hizmetlerine daha fazla ihtiyaç duyuyor. Evet, bakım sistemleri onların yaşam kalitesi için önemli. Ancak sadece bu alanlara odaklanmak, yaşlılık olgusunu “yardıma muhtaçlık” penceresinden görmek anlamına gelir. Oysa birçok yaşlı birey aktif, üretken, toplumsal katkı sunmaya devam eden bireylerdir.
Yaşlılıkta anaakımlaştırma, yaşlıların yalnızca korunacak bireyler olmadığını, aynı zamanda hak sahibi, katkı sunan ve toplumun tam üyesi olduğunu kabul eder.
Bir Toplumun Olgunluğu, Yaşlısına Verdiği Değerle Ölçülür
Anaakımlaştırma yaklaşımı, sadece yaşlı bireyler için değil, toplumun bütünü için bir gelişmişlik göstergesidir. Çünkü bu yaklaşım;
- Toplumsal farkındalığı artırır.
- Kuşaklar arası dayanışmayı güçlendirir.
- Yaş ayrımcılığına karşı bir duruş sergiler.
- Kapsayıcı kalkınmayı destekler.
Örneğin bir üniversite, yaşlı öğrenciler için ikinci bahar programları açtığında, sadece onlara değil genç öğrencilere de farklı bir öğrenme ortamı sunar. Ya da bir belediye, yaşlılar için spor merkezleri inşa ettiğinde, hem fiziksel sağlığı hem de sosyal etkileşimi desteklemiş olur.
Türkiye’de Durum Ne?
Türkiye, hızla yaşlanan ülkelerden biri. 65 yaş üstü nüfus oranı her yıl artıyor ve 2030’a gelindiğinde bu oran %15’i aşacak. Bu artış, yaşlılık politikalarının gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.
Son yıllarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve bazı büyükşehir belediyeleri bu yönde adımlar atıyor. “Yaş Dostu Şehirler”, “Aktif Yaşlanma Programları” ya da “Evde Sağlık Hizmetleri” gibi uygulamalar sevindirici. Ancak tüm politika alanlarının yaşlı dostu bir yaklaşımla şekillendirilmesi için çok daha geniş kapsamlı bir dönüşüme ihtiyaç var.
Anaakımlaştırma Bize Ne Kazandırır?
- Planlı bir yaşlanma süreci: İnsanlar daha huzurlu, aktif ve bağımsız yaşlanabilir.
- Azalan sağlık maliyetleri: Önleyici politikalar sayesinde daha sağlıklı bir yaşlı nüfus oluşur.
- Güçlü sosyal bağlar: Yaşlı bireylerin sosyal dışlanma yaşamadığı, toplumsal yaşama katıldığı bir yapı gelişir.
Yaşlılık Herkesin Geleceği
Bugünün yaşlıları, dünden bugüne bu toplumu var etmiş insanlar. Ve bugünün gençleri, yarının yaşlıları olacak. Dolayısıyla yaşlılık perspektifini hayatın her alanına entegre etmek, sadece bir grubu değil, hepimizi kapsayan bir vizyon. Yaşlılıkta anaakımlaştırma, bir toplumun vicdanını, vizyonunu ve dayanışma kültürünü gösteren bir pusula gibi…
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
Kaynaklar
Zaidi, A. (2008). Features and challenges of population ageing: The European perspective. Vienna Yearbook of Population Research, 6, 9–20.