Akciğer kistleri, akciğer dokusu içerisinde gelişen, hava veya sıvı ile dolu anormal boşluklardır. Genellikle tesadüfen saptanırlar ve bazıları tamamen masumken, bazıları ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Bu yazımda, akciğer kistlerinin türlerinden tedavi seçeneklerine kadar tüm detayları uzman bakışıyla açıklıyorum.
Akciğer Kisti Nedir?
Akciğer kisti, ince duvarlı, genellikle yuvarlak yapıda olan ve içerisinde hava, sıvı ya da ikisinin birlikte bulunduğu boşluklardır. Bu kistler doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebilir. Özellikle düşük dansiteli lezyonlar olarak bilgisayarlı tomografide saptanırlar ve sıklıkla başka bir nedenle yapılan görüntülemelerde rastlantısal olarak fark edilirler.
Akciğer Kistlerinin Sınıflandırılması
Akciğer kistlerini iki ana başlık altında inceleyebiliriz.
Konjenital (Doğuştan) Akciğer Kistleri
- Bronkojenik Kist: Solunum yollarının gelişimi sırasında oluşan, genellikle mediastende yerleşen kistlerdir.
- Perikardiyal Kist: Kalp zarına komşu bölgede bulunan, mezotel hücrelerle döşeli ince duvarlı kistlerdir.
- Özofagus Duplikasyon Kisti: Yemek borusunun embriyolojik gelişimindeki hatalar sonucu oluşur.
- Konjenital Pulmoner Hava Yolu Malformasyonu (CPAM): Eski adıyla KKAM, çeşitli tiplerde olabilen, kistik veya solid görünümlü anomalilerdir.
- Pulmoner Sekestrasyon: Normal solunum yollarıyla bağlantısı olmayan, sistemik arterle beslenen fonksiyonsuz akciğer dokusudur.
Edinilmiş (Sonradan Gelişen) Akciğer Kistleri:
- Kist Hidatik: Echinococcus granulosus adlı parazitin neden olduğu, özellikle akciğer ve karaciğer gibi organlarda yerleşebilen paraziter bir kistik hastalıktır. Akciğer hidatik kisti, özellikle hayvancılıkla uğraşan bölgelerde, yani endemik alanlarda sık görülür. Türkiye de bu bölgeler arasında yer almakta ve Doğu, Güneydoğu Anadolu gibi bölgelerde insidansı yüksektir.
- Pnömatosel: Özellikle çocuklarda, stafilokokal zatürre sonrası gelişen, ince duvarlı hava kistleridir.
- Travmatik Psödokist: Künt göğüs travmalarından sonra ortaya çıkan, epitel döşemesi olmayan kistik boşluklardır.
Kist Hidatik Hastalığı: Akciğerde Sessiz Tehlike
Kist hidatik, paraziter bir enfeksiyon hastalığıdır ve ülkemizde özellikle akciğer yerleşimiyle sıkça karşımıza çıkar. Echinococcus granulosus isimli tenyaların neden olduğu bu hastalık, insanlara genellikle köpek-dışkısı kontaminasyonuyla bulaşır. Parazitin yumurtaları ağız yoluyla alındıktan sonra bağırsak duvarından geçerek kan dolaşımına karışır ve akciğer, karaciğer gibi filtre organlara yerleşerek burada zamanla büyüyen kistik yapılar oluşturur.
Akciğer Kist Hidatiği Nasıl Belirti Verir?
Kist hidatik hastalığı, genellikle sinsi ilerler. Kist yavaş büyüdüğü için yıllarca hiçbir semptom vermeyebilir. Ancak kist büyüdükçe veya enfekte olduğunda;
- Kronik öksürük
- Göğüs ağrısı
- Nefes darlığı
- Kan tükürme (hemoptizi)
- Ağızdan berrak sıvı gelmesi (kist rüptürü sonrası)
- Alerjik reaksiyonlar hatta anaflaktik şok gibi ciddi ve alarm verici belirtiler ortaya çıkabilir.
Akciğer Kist Hidatiği Tanı Yöntemleri
- BT (Bilgisayarlı Tomografi):Akciğerdeki kistin yerini, boyutunu ve iç yapısını gösterir.
- Serolojik Testler:Echinococcus’a karşı gelişmiş antikorların saptanması tanıda yardımcıdır.
- Akciğer Grafisi:Özellikle büyük, kalsifiye veya hava-sıvı seviyeli kistlerde anlamlıdır.
- MRG:Atypik veya kompleks olgularda ek bilgi sağlar.
Akciğer Kist Hidatiği Tedavi Seçenekleri
Cerrahi Tedavi (Altın Standart)
Kist hidatik tedavisinde en etkili yöntem cerrahidir. Göğüs cerrahisi pratiğinde en sık kullanılan teknik kistotomi ve kapitonaj yöntemidir. Bu teknikte kist duvarı dikkatle açılır, içeriği boşaltılır, germinatif membran çıkarılır ve ardından boşluk kapitonajla kapatılır. Akciğer parankimi mümkün olduğunca korunmaya çalışılır. Gerekirse VATS (video yardımlı torakoskopik cerrahi) veya klasik torakotomi uygulanır.
Medikal Tedavi
Cerrahiden önce veya sonra albendazol (veya bazen mebendazol) tedavisi uygulanarak hem nüks riski azaltılır hem de kalan küçük kistlerin küçülmesi sağlanır. Medikal tedavi tek başına çok büyük ya da komplike kistlerde etkisiz kalabilir, bu nedenle genellikle destekleyici olarak planlanır.
Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Kist hidatik tedavi edilmediğinde;
- Rüptür (yırtılma)gelişebilir, bu durumda içeriği bronşlara boşalarak allerjik reaksiyonlara ve ciddi enfeksiyonlara yol açabilir.
- Sekonder bakteriyel enfeksiyonlar, apseleşme, plevral empiyem gibi komplikasyonlara neden olabilir.
- Kistin çevre dokulara basısı artabilir, solunum fonksiyonlarını bozar.
- En korkulan durum:anaflaktik şok gelişimiyle yaşamı tehdit eden tablolar oluşabilir.
Korunma ve Önleme
- Köpeklerin parazit tedavisinin düzenli yapılması
- Kurban atıklarının gelişi güzel çevreye bırakılmaması
- Çiğ sebze-meyvelerin iyi yıkanması
- Çocuklara el yıkama alışkanlığı kazandırılması
- Hayvanlarla temas sonrası el hijyeninin sağlanması
Tüm bu halk sağlığı önlemleri kist hidatik hastalığının yayılımını azaltmada hayati önem taşır.
Akciğer Kisti Belirtileri Nelerdir?
Çoğu akciğer kisti başlangıçta belirti vermez. Ancak aşağıdaki semptomlarla kendini gösterebilir:
- Kronik öksürük
- Göğüs ağrısı
- Nefes darlığı
- Tekrarlayan akciğer enfeksiyonları
- Kan tükürme (hemoptizi)
- Nadiren ateş ve genel halsizlik
Özellikle enfekte olmuş ya da rüptüre olan kistlerde belirtiler daha belirgindir.
Akciğer Kistlerinde Tanı Yöntemleri
Tanı koymada en etkili yöntem görüntülemedir:
- Akciğer Grafisi: İlk ipucu genellikle burada saptanır.
- Bilgisayarlı Tomografi (BT): Kistin boyutu, içeriği ve yerleşimi hakkında net bilgi verir.
- MR Görüntüleme: Özellikle yumuşak doku ayrımı gereken durumlarda kullanılır.
- Serolojik Testler: Kist hidatik tanısında Echinococcus antikorlarına bakılır.
- Bronkoskopi ve Endoskopik Ultrason: Özofageal ya da mediastinal kistlerde yardımcıdır.
Akciğer Kisti Tedavisi
Tedavi, kistin türüne ve semptomlara göre planlanır:
- Cerrahi Rezeksiyon: Bronkojenik kist, CPAM, sekestrasyon gibi yapılar genellikle cerrahi olarak çıkarılır.
- Kist Hidatik Ameliyatı: Kistotomi ve kapitonaj tekniği ile akciğer parankimi korunarak yapılır. Ameliyat sonrası albendazol tedavisiyle nüks riski azaltılır.
- Konservatif İzlem: Küçük, semptomsuz pnömatosel ve travmatik psödokistler sıklıkla kendiliğinden kaybolur.
- Antibiyotik ve Destek Tedavisi: Enfekte kistlerde öncelikli yaklaşımdır.
Akciğer Kisti Neden Önemlidir?
Akciğer kistleri, akciğer apsesi, bronşiektazi, malign tümör gibi ciddi hastalıklarla karıştırılabilir. Özellikle solunumsal şikayetlerle başvuran hastalarda bu lezyonların doğru tanınması, komplikasyonların önlenmesi açısından hayati önem taşır. Kist hidatik, hem yaygınlığı hem komplikasyon riskiyle, bu kistler arasında en dikkat edilmesi gerekenidir.
Her akciğer kisti masum değildir. Doğru tanı, doğru tedavi planlaması ve gerektiğinde cerrahi müdahale ile hastaların yaşam kalitesi korunabilir. Özellikle konjenital akciğer anomalileri ve kist hidatik gibi durumlarda deneyimli bir göğüs cerrahına başvurmak hayat kurtarıcıdır.