Hepimiz zaman zaman zihnimizin bulanıklaştığını, dikkatimizin dağıldığını ya da bir konuyu ne kadar düşünsek de çözüme ulaşamadığımızı fark ederiz. Böyle anlarda çoğumuz bilgisayarın başında oturur, biraz daha uğraşmayı deneriz. Oysa beynimize en büyük iyiliği, aslında basit bir yürüyüş yaparak sağlayabiliriz. Üstelik bu yürüyüş sadece 20 dakika bile olsa etkisi şaşırtıcı derecede büyük.
Yürüyüşün Beyne Etkisi Nedir?
Araştırmalar gösteriyor ki yürümek, beynin kan akışını artırıyor, oksijen ve glikoz seviyelerini yükseltiyor. Bu da nöronların daha verimli çalışmasını sağlıyor. Beyindeki bu canlılık, odaklanmayı kolaylaştırıyor, zihinsel berraklık getiriyor ve öğrenme kapasitesini artırıyor. Kısacası, bir konuya çalışmadan önce atacağınız birkaç adım bile zihinsel performansınızı yükseltebilir.
20 Dakikalık Yürüyüşün Gücü
Örneğin, yapılan bir çalışmada öğrencilerden bazıları sınav öncesinde 20 dakika yürüdü, diğerleri ise oturdu. Sonuç oldukça netti: Yürüyen öğrenciler okuduğunu anlama, yazım ve matematik testlerinde daha yüksek puan aldı. Yani sadece kısa bir yürüyüş, öğrenme ve hafıza üzerinde doğrudan olumlu etki yaratabiliyor.
Steve Jobs’un Yürüyüş Alışkanlığı
Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un sık sık yürüyüş yaptığı bilinir. Özellikle zorlandığı bir konuda düşünürken ya da birine danışırken yürüyüşe çıkardı. Onun için yürümek sadece bedensel bir hareket değil, aynı zamanda zihinsel bir netleşme yoluydu.
Biyografi yazarı Walter Isaacson, Jobs’un “önemli bir konuyu konuşmak için yürümeyi tercih ettiğini” aktarır.
Tasarımcı Jony Ive ise çoğu zamanlarını sessizce yürüyerek geçirdiklerini söyler.
Bu örnekler bile yürüyüşün ne kadar güçlü bir araç olduğunu gösteriyor.
Neden Yürüyüş Oturmaktan Daha Etkili?
Uzun süre oturmak, beynimizin neredeyse uyku moduna geçmesine yol açar. Kan dolaşımı yavaşlar, zihinsel uyanıklık azalır. Oysa yürümek, vücudu ve beyni harekete geçirir. Adımlar arttıkça serotonin ve dopamin gibi mutluluk hormonları salgılanır. Bu da sadece zihnimizi değil, ruh halimizi de olumlu yönde etkiler.
Yürürken Telefonu Bırakın
Bugünlerde çoğu kişi yürüyüş yaparken bile telefonuna bakıyor. Oysa gerçek etkiyi görmek için telefonu bir kenara bırakmak gerekiyor. Telefonla meşgul olduğumuzda dikkatimiz bölünüyor, beynimiz “anda” kalamıyor. Halbuki sessiz bir yürüyüş, çevreyi fark etmeyi, düşüncelerin doğal akışına bırakılmasını sağlıyor. İşte zihinsel berraklık tam da burada ortaya çıkıyor.
Günlük Hayata Nasıl Dahil Edebiliriz?
-
İşe başlamadan önce 15–20 dakikalık kısa bir yürüyüş yapabilirsiniz.
-
Zihniniz doluysa bilgisayar başında sıkışmak yerine kalkıp biraz hareket edin.
-
Önemli bir toplantı ya da sınav öncesinde dışarı çıkıp birkaç adım atın.
-
Günün ortasında, öğle yemeğinden sonra kısa yürüyüşler yaparak beyni tazelemek mümkün.
Yürüyüşü deneyip etkilerini kendi gözlerinizle görmek çok basit. Bir gün oturarak çalışın, diğer gün çalışmaya başlamadan önce 20 dakika yürüyün. Ardından hangi gün daha berrak düşündüğünüzü, hangi gün daha verimli çalıştığınızı kıyaslayın. Çoğu kişi farkı hemen hissediyor.
Yürüyüş, bedeni harekete geçirmenin ötesinde, beynin kilitlerini açan bir anahtar. Daha fazla odaklanmak, zihinsel berraklık kazanmak ve yaratıcılığınızı artırmak istiyorsanız, oturduğunuz yerden kalkın ve adım atmaya başlayın. Telefonu cebinizde bırakın, doğanın sesini dinleyin ya da sadece kendi nefesinize kulak verin.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
Kaynaklar
Oppezzo, M., & Schwartz, D. L. (2014). Give your ideas some legs: The positive effect of walking on creative thinking. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 40(4), 1142-1152.
Hillman, C. H., Erickson, K. I., & Kramer, A. F. (2011). Be smart, exercise your heart: Exercise effects on brain and cognition. Nature Reviews Neuroscience, 12(1), 48-62.