Çürük, periodontal harabiyet, ilaç kullanımı gibi çeşitli nedenlerle yaşamın herhangi bir döneminde birçok dişimizi kaybedebiliyoruz. Bu durum ciddi bir sağlık sorunu olduğu gibi estetik sorun da oluşturmaktadır.
Peki, dişlerin yerini nasıl doldurabiliriz?
Kemik yapısı yapacağımız tedaviyi etkiler mi?
Tedavi seçenekleri nelerdir?
Dişin tedaviden ne kadar süre önce kaybedildiği önemli midir?
Bu sorulara cevap bulabileceğiniz bir yazı sizleri bekliyor.
Hastalarımızın ortalama %65-70’ini kapsayan önemli bir çoğunluğunun en az bir dişini kaybetmiş olduğunu gözlemliyoruz. Bu durum oldukça üzücü. Çünkü çoğu zaman kaybedilen dişlerin gereksiz yere kaybedildiğini görüyoruz. Çeşitli sebeplerle kaybedilmiş olan bu dişlerin yerini protetik ve cerrahi olarak tedavi edebilmek mümkün. Dişsiz bölgedeki kaybedilen dişlerin sayısı da tedavi açısından oldukça önemlidir.
Diş kayıpları iki şekilde tedavi edilmektedir. Protetik açından boşluğun her iki yanındaki dişleri küçülterek boşluğu da kapsayan köprü dediğimiz tedavi yöntemi bulunmaktadır. Cerrahi açıdan ise implant dediğimiz çene kemiğinin içine yerleştirilen vidalar ve daha sonrasında üstüne protetik tedaviyle kron yani diş yapılabilir.
İkisini kıyaslayınca hangisi daha avantajlı, daha sağlıklı diye durumlara göre değişmekle birlikte implant daha sağlıklı sonuç verdiği bilinmektedir.
Çünkü, köprü adını verdiğimiz tedavi yönteminde yandaki sağlıklı dişleri de küçültülmektedir. İmplantta ise yan dişlere bir işlem uygulamadan boşluğa uygun implant seçilerek tedavi yapılmaktadır. Burada boşluğun uzunluğu da son derece önemlidir.
Kaybedilen dişlerin sayısı tedavi planlanan bölgede birden fazlaysa protetik açıdan daha dikkatli olmalıyız.
Boşluğun yanındaki dişlerden destek alınarak yapılan bu tedavi yönteminde boşluk uzunluğu yandaki dişlere gelecek ekstra kuvvete neden olur ve destek alınan diş sayısı arttırılabilir. Maliyetleri arasında ciddi farklar olduğu için hastanın sosyoekonomik düzeyi de tedavi yöntemini etkiliyor. Ayrıca her hastaya implant yapılmamaktadır. Çene kemiğinin implanta elverişli ve boşluğun yeterli olması implant açısından son derece önemlidir. Diş kaybedildikten uzun yıllar sonra kaybedilen diş boşluğu tedavi edilmek istendiğinde yan dişlerin boşluğa doğru eğim göstermesi üstteki karşıt dişin boşluğa doğru uzaması kaçınılmaz olur. Bu kriterler implanttan ziyade protetik tedaviye yönelinmesine neden olur.
Son olarak hastanın kemik yapısı üzerinde durmak istiyorum. Hastamız implant yaptırmak istiyorsa ama alınan Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve panoramik röntgen kayıtlarında implant için yeterli kemik seviyesi olmadığını görülürse implant yapmak daha zor hale gelmektedir.
Peki, kemik seviyesi yetersiz hastalarda implant yapmak imkânsız mı?
Bu sorunun cevabı “Hayır”.
Kemik seviyesi yetersiz ve implant yaptırmak isteyen hastalarımızda yine şartlar olmakla birlikte kemik greftleme ya da kemik tozu ilavesi dediğimiz tedavi yöntemiyle var olan kemik hacmini arttırıp implant uygulayabiliyoruz. Ya da kemik seviyesi yetersiz hastalarımızda yukarıda bahsettiğim protetik tedavi yöntemini uyguluyoruz.
Umarım aklınızdaki sorulara yanıt bulabildiğiniz bir yazı olmuştur. Bu yazıda bahsettiğimden daha fazlasını diş hekiminiz diş muayenizden sonra size bilgi verecektir.
Sağlıklı gülüşler dilerim.