Arş. Gör. Ruhat Tilki, hemşirelik alanındaki akademik yolculuğuna 2017 yılında Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi’nde başlamıştır. 2022 yılında aynı fakültede Diyabet Hemşireliği ve Yara-Stoma Bakımı Uzmanlık programlarını tamamlamıştır. Hâlen Koç Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Doktora Programı’nda öğrenimine devam etmektedir.
2022-2024 yılları arasında Koç Üniversitesi’nde öğretim ve araştırma asistanı olarak görev yapan Tilki, 2024 yılında kısa süreliğine T.C. Demiroğlu Bilim Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak bulunmuş, Ekim 2024 itibarıyla Fenerbahçe Üniversitesi Hemşirelik İngilizce Bölümü’nde görevine devam etmektedir.
Adife Ahsen ÇETİN: Cerrahi hastalıkları hemşireliği alanına yönelmenizi sağlayan en önemli etken neydi? Bu alanda sizi en çok etkileyen klinik deneyiminizi paylaşır mısınız?
Arş. Gör. Ruhat TİLKİ: Cerrahi hastalıkları hemşireliği alanına yönelmemdeki en önemli etken, hastaların cerrahi girişim sürecinin her aşamasında – preoperatif, intraoperatif ve postoperatif dönemlerde – hemşirelik girişimleriyle iyilik hallerini sağlamak ve sürdürmenin mümkün olmasıdır. Cerrahi süreç multidisipliner bir yaklaşım gerektirse de, bu sürecin en kritik rollerinden birini hemşireler üstlenmektedir.
Hastaların doğru ve etkili hemşirelik bakımı alması, iyileşme süreçlerini doğrudan olumlu yönde etkiler. Ameliyata hazırlık aşamasından taburculuğa kadar olan bu süreçte, cerrahi hemşireleri olarak hızlı karar verebilme, hastayı çok yönlü değerlendirme ve ekip içi iletişimi etkin bir şekilde sağlama gibi geniş bir görev ve sorumluluk alanına sahibiz. Bu süreçte etkin rol alabilmenin temelinde ise güçlü bir teorik bilgi birikimi yer alır. Teorik bilgisi yeterli olan bir hemşire, cerrahi girişim sürecinde daha aktif rol oynayarak hastanın iyileşme sürecine maksimum katkı sağlayabilir.
Lisans eğitimim sırasında aldığım Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği dersi kapsamında edindiğim bilgileri klinikte birebir uygulama fırsatı bulduğumda, hemşirelik bakımının hastanın yaşamına ne denli etki ettiğini somut olarak gözlemledim. Bu deneyim, beni cerrahi hastalıkları hemşireliği alanına yönlendirdi ve bu alanda uzmanlaşma kararı almamı sağladı. Böylece hem genç hemşire adaylarına teorik ve pratik bilgi aktararak katkı sağlamayı, hem de hastalarımıza en doğru bakımı sunmayı hedefliyorum.

Adife Ahsen ÇETİN: Akademik kariyer yapma kararınızı nasıl verdiniz? Bu süreçte sizi en çok motive eden şey neydi?
Arş. Gör. Ruhat TİLKİ: Akademik kariyer yapma kararımı, klinik uygulamalar sırasında edindiğim deneyimlerin teorik bilgilerle nasıl pekiştiğini ve bunun hasta bakımına olan olumlu etkilerini gözlemledikten sonra verdim. Klinik ortamda hemşirelik uygulamalarının bilimsel temellere dayanmasının ne kadar önemli olduğunu fark ettiğimde, bu bilgileri derinleştirme ve başkalarına aktarma arzusu oluştu. Özellikle öğrencilere rehberlik etmek, onların mesleki gelişimine katkı sağlamak ve hemşirelik mesleğine akademik düzeyde katkıda bulunmak benim için güçlü bir motivasyon kaynağı oldu. Ne kadar çok akademisyen olursa, öğrencilerin ulaşabileceği nitelikli eğitmen sayısı da artacaktır düşüncesiyle bu yola ben de dahil olmak istedim. Lisans eğitimimin başından itibaren, özellikle hemşirelik mesleğine ilgi duyan lise öğrencilerine rehberlik ederek onlara yol gösterdim. Daha sonra akademiye yöneldiğimde, lise ve üniversite öğrencilerinin yaşamlarına dokunarak onları motive etme fırsatımın olabileceğini gördüm ve bu yönüm ağır basmaya başladı. Bu süreçte beni en çok motive eden şey; bilgi üretme, paylaşma ve başkalarının hayatına bu yolla dokunma fikriydi. Ayrıca, sürekli öğrenme ve kendini geliştirme fırsatı sunan akademik ortamın dinamik yapısı da beni cezbetti. Bilimsel araştırmalar yoluyla hemşirelik uygulamalarını daha ileriye taşıma düşüncesi, akademik kariyer yolculuğumda en güçlü ilham kaynağım oldu.
Adife Ahsen ÇETİN: Cerrahi hemşireliğinde teknolojinin (örneğin robotik cerrahi, dijital hasta takibi) sahadaki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Klinik kararları nasıl dönüştürüyor?
Arş. Gör. Ruhat TİLKİ: Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, tüm meslek alanlarında yeniliklere uyum sağlamak önemli bir konu haline gelmiştir. Özellikle son yıllarda, açık ve laparoskopik cerrahi girişimlerin yerini yavaş yavaş robotik cerrahi almaya başlamıştır. Hatta daha da ileriye gidilerek, tek girişli robotik cerrahi yöntemleri uygulanmaya başlanmıştır. Bu tür yenilikler, hastaların iyileşme sürecini hızlandırmakta ve komplikasyon oranlarını azaltmaktadır. Hastaların yeterli bilgiye ve teknolojiye erişiminin artmasıyla birlikte, tele-sağlık uygulamaları da kullanılmaya başlanmıştır. Bu sayede hastaların hastaneye yatış oranları azalmış, takibi kolaylaşmış ve genel sağlık ihtiyaçları daha etkili bir şekilde karşılanabilmiştir. Ülkemizde de bu trende yönelik çeşitli çalışmalar ve girişimler bulunmaktadır; umarım bu gelişmeler artarak devam eder. Sonuç olarak, teknolojik yeniliklere hemşirelik mesleğinde hızlı ve etkili şekilde uyum sağlanması, hem hastalarımıza olumlu katkı sunmakta hem de mesleğimizin gücünü ve önemini ortaya koymaktadır.
Adife Ahsen ÇETİN: Cerrahi hemşireliğinde uzmanlaşmak isteyen öğrencilere hangi teknik ve duygusal becerileri geliştirmelerini önerirsiniz?
Arş. Gör. Ruhat TİLKİ: Cerrahi hemşireliğinde uzmanlaşmak isteyen öğrencilere, hem teknik hem de duygusal becerilerini birlikte geliştirmelerini öneririm. Bu alan; hızlı karar verme, dikkatli gözlem yapabilme, disiplinli çalışma ve hasta ile empatik iletişim kurma gibi çok yönlü yetkinlikler gerektirir.
Teknik becerilere sırasıyla değinecek olursam:
- Anatomi, fizyoloji ve cerrahi girişimlerin nasıl yapıldığına dair temel bilgilerin edinilmesi,
- Özellikle intraoperatif dönemde kritik öneme sahip olan sterilizasyon ve aseptik tekniklerin doğru şekilde öğrenilip uygulanması,
- Postoperatif süreçte karşılaşılabilecek komplikasyonların farkında olunarak, hasta takibinin teorik bilgiye dayandırılarak yapılması,
- Perioperatif dönemin tamamında hızlı ve doğru karar verebilme yeteneğinin geliştirilmesi,
- Hasta, cerrahi girişim ve sürece dair tüm adımların doğru biçimde raporlanıp kayıt altına alınması oldukça önemlidir.
Duygusal beceriler açısından ise:
- Hasta ve ailesiyle empati kurabilmek,
- Preoperatif dönemde etkili hasta ve aile eğitimi verebilmek,
- Stresle başa çıkabilme becerisi geliştirmek,
- Hasta ve yakınlarıyla açık, saygılı ve etkili iletişim kurabilmek,
- Etik farkındalığa sahip olmak ve
- Sürekli öğrenmeye ve yapıcı eleştirilere açık olmak gereklidir.
Bu becerilerin bir kısmı eğitimle kazandırılırken, bir kısmı da doğrudan klinik sahada deneyim kazanarak gelişmektedir. Bu nedenle öğrencilere, staj süreçlerini aktif ve bilinçli bir şekilde geçirmelerini, mümkünse simülasyon laboratuvarlarında düzenli pratik yapmalarını önemle tavsiye ederim.
Adife Ahsen ÇETİN: Geleceğin cerrahi hemşireliğini nasıl hayal ediyorsunuz? Dijitalleşme, hemşirelik pratiğini sizce nasıl şekillendirecek?
Arş. Gör. Ruhat TİLKİ: Geleceğin cerrahi hemşireliğini, teknolojik gelişmeler ile insani bakımın dengeli bir şekilde bir araya geldiği; dijitalleşmenin hemşirelik uygulamalarını daha güvenli, etkin ve hasta merkezli hale getirdiği bir yapı olarak görüyorum. Günümüzde dijitalleşmenin getirdiği elektronik sağlık kayıtları, mobil sağlık çözümleri, yapay zeka destekli karar sistemleri ve robotik cerrahi gibi yenilikler; hemşirelik uygulamalarının hızını, doğruluğunu ve etkinliğini önemli ölçüde artırmaktadır. Cerrahi hemşireler artık yalnızca hasta bakım hizmeti sunmakla kalmamakta; aynı zamanda dijital verilerin analiz edilmesi, uzaktan izleme sistemlerinin kullanımı ve hasta eğitiminin çevrim içi platformlar aracılığıyla gerçekleştirilmesi gibi çok yönlü görevler üstlenmektedir. Örneğin, postoperatif süreçte kullanılan uzaktan izleme teknolojileri ve yapay zekaya dayalı erken uyarı sistemleri, olası komplikasyonların erken tespitine olanak tanımakta ve hemşirelerin daha önleyici bir bakım yaklaşımı benimsemelerini sağlamaktadır. Robot destekli cerrahi uygulamaların artmasıyla birlikte, hemşirelerin bu sistemlere dair teknik bilgi sahibi olmaları da ekip içi iş birliğini güçlendirmekte ve hasta güvenliğini artırmaktadır. Bununla birlikte, gözden kaçırılmaması gereken temel bir gerçek vardır: Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, hemşirelik mesleğinin insan merkezli yapısı korunmalıdır. Dijital araçlar, hemşirelik bakımını destekleyici bir araç olarak kullanılmalı; bakımın empati, etik değerler ve etkili iletişim gibi temel bileşenleri her zaman öncelikli olmalıdır.
Sonuç olarak, dijitalleşme; hemşirelik uygulamalarını daha bütüncül, veriye dayalı ve hasta güvenliğini esas alan bir noktaya taşırken, hemşirelerin bu dijital dönüşüme ayak uydurabilmeleri için dijital okuryazarlıklarını geliştirmeleri büyük önem taşımaktadır. Geleceğin cerrahi hemşireliği, teknolojik yenilikler ile insani bakımın uyum içinde yürütüldüğü güçlü ve saygın bir uzmanlık alanı olacaktır.
Simbians Türkiye, bir sağlık eğitimi platformudur. Simbians’ta yer alan hastalıklar ve sağlık durumları hakkında daha fazla bilgi edinin. Diğer röportajlara ulaşarak merak ettiklerinizi öğrenin.