Deprem Korkusu Nedir?
Depremi bir doğal afet olarak kabaca tanımlayabiliriz. Hayatta bazı olaylar bizim kontrolümüz dışında gelişir. Bu olayların bazı durumlarda korku duygumuzu tetiklemesi oldukça doğaldır. Deprem korkusu ise ölüm ve kaybetme fobisi ile doğrudan ilişkilendirilebilir. Diğer pek çok olayda tehditler genelde kendi hayatımızla alakalı karşı karşıya kaldığımız durumlarken; burada ailemizi ve yakın çevremizi de kaybetme tehditi ile karşı karşıya kalabiliriz.
Deprem, pek çoğumuzun zihninde negatiflik algısı oluşturabilmektedir. Bu nedenle deprem dediğimiz zaman aklımıza ilk olarak; panik hali, çaresiz hissetme, yoğun endişe içinde olma, ölüm korkusuyla yüz yüze kalmak gibi duygular gelmektedir. Bu duyguları beynimize ‘tehlikedeyim’, ’başıma bir şey gelecek’ ‘güvende değilim’, ‘bu korkuyla baş edemeyeceğim’ ,’hayatımı kaybedeceğim’ gibi negatif düşünceler takip edebilmektedir. Hepimizin yaşamını sağlıklı biçimde sürdürebilmesi için güvenli bir alana ihtiyacı vardır. Dolayısıyla deprem de travmatik bir olay olduğundan, depremle ilgili tüm bu negatif duygu ve yıpratıcı düşüncelere sahip olmamız oldukça doğal ve normal bir durumdur.
Deprem korkusu (seismophobia) iki şekilde görülmektedir. Bunlardan birincisi depremi doğrudan yaşamış biri olmak, ikincisi ise depremi yaşamadan dolaylı olarak deprem haberlerine ve görüntülerini izleyip, etkilenmektir. Dolayısıyla depremi yaşamaya maruz kalmak veya yaşamadan deprem haberlerine şahit olmak ya da çevremizdekilerin bu durumu yaşamış olması deprem korkusuna sebep olabilmektedir.
Deprem korkusunu yaşadığımız zaman gün içerisin de sürekli tedirgin olma hali, kapalı alanlara girmekten çekinmek, sıkıntı ve bunalma hissi yaşayabilir veya bir yere gideceğimiz o yerin de deprem bölgesi olup olmadığını düşünerek hareket edebiliriz. Ayrıca bu kaygı ve korkuyu yaşarken beynimiz sürekli deprem ile ilgili düşüncelerle meşgul olabilir. Yaşadığımız endişeyi yakın çevremizle paylaşma ihtiyacı duyabiliriz. Bunların yanı sıra depreme ne zaman, ve hangi şekilde yakalanacağımızı tahmin edemeyiz. Bu tür doğa olayları bizim elimiz de olmadığı için bu durum bir belirsizlik ortaya çıkartır. Bu belirsizlik hali de kaygılarımızın artmasına neden olabilir.
Bu tarz travmalardan sonra ciddi durumlarda kendimizi kontrol edebilmemiz oldukça zordur. Yaşanılan korku, kaygı ve stres oldukça normaldir.
Böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığımızda olayı takip eden zamanlarda en sık karşılaşılan belirtiler ise şunlardır:
- Kendimiz ya da sevdiklerimizin hayatıyla ilgili kaygı hissi
- Şoka girme, bedende uyuşma, inanmakta güçlük çekme
- Yerinde duramama, hiperaktiflik, huzursuzluk
- Her an tekrardan kötü bir şey olacakmış gibi alarm durumda olma hali
- Günlük aktivitelere odaklanmakta güçlük ve günlük rutinleri yerine getirememe
- Hatırlamakta ve karar vermekte güçlük
- Travmatik olayı hatırlatacak şeylerden kaçınma
- Uyku bozuklukları, uykuya dalmakta güçlük
- İştahta azalma ya da artma
- Benzer bir olayların tekrarlanabileceği ihtimaline karşı duyulan korku
- Gün içerisinde yaşanan olayla ilgili anıların canlanması,
- Olayla ilgili kabuslar görme
Birçok kişi için bu belirtiler hafif şiddette ve yalnızca olaydan kısa bir süre sonrasına kadar devam eder. Bir süre sonra kişi iyileşme dönemine girer. Bazı insanlar ise bu süreç daha uzundur ya da tek başına baş edemeyeceği bir hal almıştır.
Psikoloji merkezinde uzman psikolog Leyla Arslan Deprem korkusunu azaltmak için ve kaygı seviyesini düşürmek için yedi yöntem bulunduğunu belirterek deprem korkusuyla ilişkin değerlendirme de bulundu.
Bu durumla baş etmek de zorlanan bireylerin kaygı seviyesini azaltmak için aşağıda ki yöntemler bu süreçte denenebilir.
Deprem Korkusunu Azaltmak İçin 7 Öneri
Kendinize Zaman Ayırın Ve Aktivite Yapın
Günlük yaşantınıza mümkün olduğunca aktif olarak devam etmeye çalışın. Normal rutininizi sürdürmeye çalışın. Zihninizin kaygı verici düşüncelerle sürekli meşgul olmaması için kendinizi oyalayacak faaliyetlere katılın.
Paylaşmaktan Korkmayın
Yaşadığınız kaygı ve korkuları sevdiğiniz, güvendiğiniz, sizi destekleyen aile ve arkadaşlarınızla paylaşın. Hissettiklerinizi konuşarak dile getirmeniz, olaylara ve duygularınıza farklı bir açıdan bakabilmenizi kolaylaştıracaktır.
Uyku Düzeni
Eğer uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız gün içinde meditasyon yapıp zihninizi rahatlatabilirsiniz. Spor gibi hem rahatlatıcı hem de bedensel olarak yorulacağınız aktiviteler de yapmanız size iyi gelecektir. Uykuya dalmanızı kolaylaştıracak aktivitelere mutlaka bolca zaman ayırın.
Bilgilenme Ve Önlem Alma
Aşırıya kaçmadan, gerçekçi bir planla olası depremler için hazırlık yapın. Ailenizi ve kendinizi bu konuda bilgilendirin. Kendinize bir acil durum çantası hazırlayın. Acil durum çantanızın kolay ulaşabileceğiniz bir yerde olduğundan emin olun.
Sağlıklı Beslenmek
Beslenmenize dikkat edin. Bu süreçte sağlıklı beslenmek oldukça önemlidir. Alkol ve zararlı maddelerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışın.
Normalleştirmek
Bu olayın herkesin başına gelebilecek bir durum olduğunu, bunu bir tek kendinizin yaşamadığını kendinize sıkça hatırlatın. Bu tür durumlar herkesin başına gelebilir. Bu durum ve bu durum sonrasında yaşadığınız tüm kaygı normaldir.
Yalnız Kalmaktan Kaçınmak
Kendinizi bu süreçte yalnız bırakmamaya çalışın. Paylaşmak sizi mutlaka rahatlatacaktır.Kırk yılı aşkın deneyimiyle Ankara psikolog merkezlerinin en deneyimli olanlarından Eğitmen Uzman Psikolog Leyla Arslan Deprem korkusunu azaltmak bu yedi yol ile daha rahat kaygılarınızın azalabileceğini dile getirdi.
Simbians’ta yer alan hastalıklar ve sağlık durumları hakkında daha fazla bilgi edinin.