Tanımlanalı 41 yıl olan HIV’le ilgili bilimsel alanda çok başarılı gelişmeler oldu. Bunun en sağlam örneklerinden biri 1996 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün HIV’i kronik bir sağlık durumu olarak tanımlaması oldu. Diğer bir örnek ise 2017 yılında tüm bilim otoritelerinin, tedavi altındaki HIV pozitiflerin artık cinsel yolla bulaştırıcılığının kalmadığını ‘Belirlenemeyen=Bulaşmayan’ sloganıyla duyurması oldu. HIV’le yaşayanlar, herkes gibi doğal yaşamlarını sürdürebilir, çalışabilir, evlenebilir ve bebek sahibi olabilirler.
Bilimsel olarak yüz güldüren bu gelişmelerin yanı sıra değişmeyen tek şey; HIV’e ve HIV’le yaşayanlara yönelik olan önyargılar. Yanlış bilgilerden kaynaklanan önyargılar, damgalama ve ayrımcılıklara neden olmakta. Bu tutumlar, özel ve kamusal her alanda kendini gösteriyor. HIV tanısı alan kişiler, sağlık kurumları başta olmak üzere, iş yerleri, eğitim kurumları, medya, sosyal çevreleri ve aileleri tarafından ayrımcılığa uğrayabiliyor.
Her yıl yayımladığımız Hak İhlalleri Raporlarına göre; Türkiye’de HIV ile yaşayanlar en çok sağlık kuruluşlarında ve sağlık çalışanları tarafından damgalanıyor, ayrımcılığa ve hak ihlaline maruz bırakılıyor. İkinci sırada ise çalışma hayatı geliyor ve ihlallerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
2021 yılında Covid-19’un HIV ile yaşayanlar üzerindeki etkileri devam ederken, özellikle sağlık alanında yaşanan hak ihlalleri de arttı. Başta aile hekimleri olmak üzere, sağlık çalışanlarının HIV’le ilgili yeterli bilgiye sahip olmaması; tedaviden kaçınması, hastaya ayrımcılık uygulaması neticesinde, HIV ile yaşayan kişiler sağlığa erişimde büyük engellerle karşılaştı.
Bunlara ek olarak; Ağustos 2021 tarihinde Medikal Ulak (MEDULA) sistemi, sağlık hizmeti sağlayıcılarının erişimine açıldı. MEDULA sisteminin açılması, kişisel verilerin korunması bağlamında başlı başına kurumsal bir hak ihlali iken; bu sebeple yaşanan ‘sağlık hakkına erişimin engellenmesi’ gibi yeni hak ihlallerine de yol açtı. Ve 2020 yılına göre 3 kat artan hak ihlallerinin büyük bir kısmının nedeni oldu. Pozitif-iz Derneği’ne 2020’de 42 başvuru gelmişken, 2021’de bu sayı 3 kat artarak 140 oldu.
EN ÇOK ETKİLENEN HIV POZİTİF SAĞLIK ÇALIŞANLARI OLDU.
Hangi branşta olursa olsun, HIV ile yaşayan sağlık çalışanlarının mesleklerini yapmalarına tıbbi ve hukuki olarak hiç bir engel bulunmamasına karşın, MEDULA’nın erişime açılmasından en çok HIV ile yaşayan sağlık çalışanları etkilendi. HIV ile yaşayan sağlık personelleri izinleri dışında tanılarının öğrenilmesi, damgalanma ve ayrımcılık kaygıları nedeniyle, kendi çalıştıkları kurumun enfeksiyon servislerine bile başvuramadılar. Tüm bu olumsuzluklar neticesinde tedavi ve takipleri için farklı bir hastaneye, hatta başka şehirlerdeki bir kuruma gitmek zorunda kaldılar.
Etkiniz Hibe Programı kapsamında AB desteğiyle hazırlanan raporla 2021 yılında Pozitif-iz Derneği’ne gelen başvurular üzerinden geçmişe yönelik bir hak ihlali raporlaması ve hukuki çözümleme yapıldı. Türkiye’de HIV’e dair yaşanan hak ihlallerinin günümüz gerçekliğine yakın geçmişin izdüşümünü göstermeyi amaçlayan rapor, aynı zamanda HIV yanıtına ilişkin yol haritası çıkarılırken, HIV ile yaşayanların geçtiği patikaların da görülmesi hedeflendi.
Simbians’ta yer alan diğer hastalıkları keşfedin.
Kaynaklar
https://www.pozitifiz.org/post/2021-yili-hak-i-hlalleri-raporu Erişim Tarihi: 16.02.2024