Ağrı, vücudun herhangi bir yerinde olabilen ve herhangi bir nedenden kaynaklanan, organik bir nedene bağlı olan veya olmayan, insanın geçmişteki tüm deneyimlerini kapsayan, hoş olmayan özel bir duyudur.
Her insanın yaşamının bir döneminde mutlaka deneyimlediği ağrı, günümüzde 5. yaşam bulgusu olarak kabul edilmektedir.
Kanser ise insanda sıkıntı, acı ve çoğu zaman da çaresizlik duygusuna ve psikolojik çöküntüye neden olan bir sağlık sorunudur. Erken tanı ve tedavinin büyük önem taşıdığı hastalıkta ağrı, hastanın hekime ilk başvuru sebebi iken çoğu zaman da hastalığının seyri sırasında baş etmek zorunda kaldığı, tedavisini ve yaşamsal faaliyetlerini engelleyebilecek boyutlara varabilen bir problemdir.
Ağrı tedavisinin en önemli unsurlarından biri de multidisipliner yaklaşımdır (psikiyatri, onkoloji, cerrahi vb.). Bu şekilde hastalığın iyileştirilmesine yönelik tedavi devam ederken amaç hastanın yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve ağrıdan en az şekilde etkilenmesini hedeflemektir. Ağrısı tedavi edilen hastanın vücut direnci ve tedaviye uyumu artar.
Her hastanın ağrısı kendine özgüdür. Bu nedenle her hasta için özel bir tedavi şekli vardır. Çeşitli kanser türlerinde ortaya çıkan ağrı başka nedenlerden kaynaklanıyor olabilir. Bu nedenler kanserin tipine, evresine ve hastanın ağrı eşiğine göre değişir. Ağrı kanserden ve kanser tedavisinden kaynaklanabilir ve buna bağlı olarak belirli bir aktivite sırasında ortaya çıkabilir (yürüme, giyinme, öksürme gibi).
Çalışmalar kanser hastalarının tanı aldıkları zamanda %14-100, aktif tedavi sırasında ise %50-70 oranında, ileri evrede ise %60-90 oranında şiddetli derecede ağrı duyduğunu göstermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından şiddetli kanser ağrısı çeken yaklaşık 3,3 milyon hasta bulunduğunu ve bunların 2.5 milyonunun yeterli ağrı tedavisi görmediği bildirilmiştir. Kanser ağrısı hakkında uzmanların yeterli bilgiye sahip olmasına rağmen klinikte tam anlamıyla uygulanamamaktadır. Bunun nedeni ise pek çok farklı kanser ağrı sendromunun olmasıdır. Genel olarak kabul edilen ilke ise Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği Kanser Ağrısı Tedavi Programı kapsamında ‘‘Analjezik Basamak Tedavisi’’ protokolüdür. Bu protokol ‘’Kanser hastaları kontrol altına alınamayan ağrıyla yaşamamalı veya ölmemeli’’ yaklaşımını benimsemektedir.
Kanserde ağrı üç nedene bağlı olabilir.
- Tümöre bağlı nedenler (%77),
- Kanser tedavisi sırasında uygulanan cerrahi, kemoterapi, radyoterapi gibi yöntemler (%19),
- Kanser dışı nedenler (%4).
Kanserde ağrı aşağıdaki nedenlere bağlı gelişebilir.
- Kan damarlarında tıkanmaya bağlı dolaşım bozukluğu,
- Metastazlara bağlı olarak kemik kırıkları,
- Enfeksiyon,
- Tümörün sinirlere basınç yapması.
Yapılan çalışmalar gösteriyor ki doğru ağrı yönetimi kanser tedavisini olumlu yönde etkilemektedir. Bireyin sağlıkla alakalı inançları, tutum ve davranışları, deneyimleri hastanın ağrı algısını önemli ölçüde etkilemektedir. Kanser hastalarında ağrının en iyi yönetimi sürekli eğitim ile bunun yanında hekim-hasta ve aile arasında iş birliği ile mümkündür. Birey kendini tanımalı ve ağrı ile ilgili belirtilerini değerlendirilmelidir. Ağrıyla tek başına başa çıkmaya çalışmamalıdır. Derhal hekime başvurmalıdır. Bu esnada birey, doktor ve hemşire ile iş birliği yapabilir. Ağrı kontrolü hakkında eğitimlerle kendini güncel tutarak kendi otokontrolünü sağlayabilir.
İlaç tedavisi dışında hastayı rahatlatacak yöntemler seçilebilir. Örneğin; sıcak veya soğuk uygulamalar, masaj, gevşeme teknikleri, dikkatini başka yöne çekme, müzik dinleme, hayal kurma yöntemleri kullanılabilir. Birey, bu yöntemleri kullanarak ağrıyı etkin bir şekilde yönetebilir.
Kanser Ağrısında Ağrı Kontrol Yöntemleri
Bu bölümde size nefes egzersizi ve gevşeme tekniklerinden bahsedeceğim.
Nefes Egzersizi Nasıl Yapılır?
Ağrı duyumsanması durumunda nefes kontrolü hasta için önemlidir. Nefes alma biçimimiz nasıl hissettiğimizle doğru orantılıdır. Ağrı hissettiğimizde kaygılı olduğumuzda korktuğumuzda daha sık nefes alıp veririz. Sakince nefes almak vücudumuzun gevşemesine yardımcı olmakla birlikte güvende olduğunun mesajını verir. Normal nefes almaya göre sakin nefes alma daha yavaş ve daha derindir. Göğüsten çok karın bölgesinde gerçekleşir.
- Rahat edeceğiniz bir yere geçiniz. Rahatça oturunuz, gözlerinizi kapatınız.
- 4 saniye boyunca burnunuzdan yavaşça istikrarlı bir biçimde nefes alınız. Nefes alırken ağzınızı değil burnunuzu kullanınız.
- İçinizden 5’e kadar sayarak nefesinizi içinizde tutunuz.
- Nefesinizi istikrarlı ve yavaş bir şekilde sonuna kadar üfleyerek veriniz.
Bunu birkaç sefer tekrarlayınız. Yukarıdaki adımları izlerken dikkatinizi vermeye çalışınız. Burada önemli olan nefes almanın yavaş ve sabit olmasıdır.
Bunu gün içerisinde birkaç kez yapmaya çalışın.
Kas Gevşetme Egzersizi Nasıl Yapılır?
Ağrı duyumsamak ağrı anında ve sonrasında bireyde kas gerilimine neden olabilir. Gevşeme egzersizlerini yaparak geriliminizi azaltabilirsiniz. Bunu yapmak için vücudunuzdaki tüm kasları aşamalı olarak germek ve gevşetmektir.
- Önce bir koltuğa oturun ya da bir yere uzanın
- Yumruklarınızı sıkın … sonra bırakın
Kollarınızdaki kasları sıkın… ardından gevşetin.
Omuzlarınızı geriye ve yukarı itin… sonra bırakın.
Göğüs kaslarınızı sıkın…sonra gevşetin.
Karnınızdaki kasları sıkın… sonra gevşetin.
Bacaklarınızdaki kasları sıkın… sonra gevşetin.
Ayak parmaklarınızı kıvırın ve ayaklarınızı sıkın… sonra bırakın.
Yüzünüzdeki kasları sıkıştırın … sonra gevşetin.
- Kaslarınızı sıktığınızda gerginliğini yaklaşık 4-5 saniye koruyun gevşettiğinizde sonraki kas grubuna geçmeden gevşeme duygusuna odaklanın
- Bu sırayı birkaç kez tekrarlayınız en az iki kez alıştırma yapmaya çalışınız.
Gevşeme rahatlamanızı sağlamalıdır. Sizi yormamalı, zorlamamalıdır. Eğer zorlanıyorsanız o kas grubunu geçiniz. Gevşemeye yardımcı olması adına hayal kurunuz. Sizi mutlu eden şeyleri düşünüp hayal ediniz.
Nefes egzersizi, gevşeme teknikleri ve yukarıda belirtilen diğer yöntemler ağrıyı bir süreliğine erteleyebilir. Bireyin hayat konforunu kesin bir şekilde sağlaması için bu yöntemlerin yanı sıra tıbbi desteğe de ihtiyacı vardır. Bu yöntemleri tıbbi tedaviyi destekleyici olarak kullanırsa birey verim alabilir. Kısaca birey sağlık ekibiyle iş birliği içinde olmalıdır.
Sağlığın başlangıcı hastalığı tanımaktır. Birey kendini, hastalığını ve hastalığın etkisini tanımalı ona göre hareket etmelidir.
Kaynaklar
Ağrı Nedir. (2018, Şubat 27). Türk Algoloji Ağrı Derneği: https://algoloji.org.tr/agri-nedir/ adresinden alındı.
Afşar, F., & Pınar, R. (2003). Kanser Hastalarında Ağrı ve Ağrı ile Başetme Yöntemlerinin Değerlendirilmesi. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 6(3), 19-28.
Üniversitesi, Y. (2019, 03 14). Ağrı Kontrolü Kanser Tedavisinin Başarısını Yüzde 80 Artırıyor: http://www.yeditepehastanesi.com.tr/agri-kontrolu-kanser-tedavisinin-basarisini-yuzde-80-artiriyor adresinden alındı.
Kurşun, Y. Z., Yıldız, F., Kaymaz, Ö., & Önal, S. A. (2015). Ağrılı Kanser Hastalarının Tedavisinde Analjezik Basamak Tedavisinin Yeri. AĞRI, 27(1), 26-34.