Bu içerikle kapalı göğüs ameliyatı yöntemlerinin ne olduğunu, VATS ve robotik cerrahinin (RATS) hangi avantajları sunduğunu, tek portlu ve çok portlu teknikler arasındaki farkları, hangi hastalıklarda bu yöntemlerin kullanıldığını ve Ribella gibi devrim niteliğindeki cerrahi yaklaşımları öğreneceksiniz.
Günümüzde göğüs cerrahisinde kapalı ameliyat olarak da bilinen minimal invaziv cerrahi yöntemleri giderek artmaktadır. Bu yöntemlerde karındaki laparoskopiye benzer şekilde, göğüs boşluğuna küçük kesilerden girilerek kamera ve ince aletlerle ameliyat yapılır.
Kapalı Göğüs Ameliyatları
Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi (VATS) Nedir?
Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi (VATS), ameliyat sırasında oluşan travmayı azaltmak amacıyla göğüs duvarına açılan 1–3 adet küçük kesiden (genellikle 1–3 cm) girilerek yapılan minimal invaziv bir göğüs cerrahisi yöntemidir. Halk arasında “kameralı ameliyat” veya kapalı göğüs ameliyatı olarak da adlandırılan bu yöntemde, geleneksel açık cerrahideki büyük kesi yerine birkaç küçük kesiden kamera ve aletler yerleştirilir.
VATS’taki küçük kesiler sayesinde cerrahi alan dar tutulur, kaburgalar açılmadan işlem yapılır. Bu sayede açık ameliyatlara kıyasla kaslara zarar daha az olur ve hastanın ameliyat sonrası ağrısı azalır. Göğüs cerrahisinde minimal invaziv cerrahi (VATS) açık ameliyata göre daha az ağrılı, daha konforlu ve hızlı iyileşme sağlayan bir yöntemdir. Böylece hastanede kalış süresi kısalır, hastalar normal hayatlarına daha erken dönebilir. Örneğin, VATS ile yapılan bir lobektomi (akciğer kanseri ameliyatı) sonrası ortalama 3–4 gün içinde taburcu olunabilirken, açık cerrahi genellikle daha uzun yatışı gerektirir.
Tek Port (Uniportal) ve Çok Portlu VATS
Geleneksel VATS’ta genellikle 2–3 küçük kesi kullanılır (“çok portlu VATS”). Buna karşılık tek port VATS (diğer adıyla uniportal VATS) tek bir 2–4 cm’lik kesiden operasyonu mümkün kılar. Çok portlu VATS’ta her kesiden alet yerleştirilirken, tek port VATS’ta tüm cerrahi alet ve kamera aynı kesiden gönderilir. Tek port VATS’ı uygulayan cerrahlar, çok portlu VATS ile aynı başarıyı tek delikten elde edebilir; bu yöntemle hastalar daha az ağrı, daha hızlı iyileşme ve daha küçük tek bir yara izi avantajlarını yaşar. Tek port VATS’ın faydaları arasında hızlı iyileşme, kısa hastanede kalış süresi, az ağrı ve kozmetik olarak daha küçük iz sayılabilir. Özetle, çok portlu VATS çoklu küçük deliklerle yapılırken, tek port (uniportal) VATS tek bir kesiden yapılır ve bunun hastaya ek avantajları vardır.
Bu yöntem, özellikle pektus excavatum (kunduracı göğsü) gibi doğumsal göğüs duvarı deformitelerinde uygulanan MIRPE (Minimal İnvaziv Ravitchless Pectus Excavatum) ya da Nuss prosedürü gibi tekniklerde de kullanılır. Bu cerrahi, aslında VATS altyapısıyla yapılır. Yani çocukluk ya da gençlik çağında göğüs kafesi çöküklüğü yaşayan bireylerde, kaburga kemiği veya sternuma büyük kesi atmadan, göğüs içerisine kamera ve eğimli barlar yerleştirilerek yapılan bu yöntem, günümüzde minimal invazif cerrahinin sembollerinden biri haline gelmiştir.
Robotik Cerrahi (RATS) Nedir?
Robotik cerrahi sistemleri, cerrahın bir konsoldan robot kollarını kullanarak ameliyat yapmasını sağlar. Göğüs cerrahisinde robotik cerrahilerde, göğüs kafesinde açılan birkaç küçük kesiden robotik kollar yerleştirilir. Cerrah koltuğunda ekrana bakarak robot kollarını yönetir; robot kollarına farklı cerrahi aletler takılarak işlem yapılır. Bu sistemde cerrah, robotik kolların sağladığı 7 eksenli serbestlik sayesinde insan bileğine yakın hareket imkanı bulur ve el titremesi olmaz; ameliyat alanını 3 boyutlu olarak görür. Kısaca robotla yapılan ameliyatlarda cerrah, konsoldan 4 adet robotik kolu yönetir. Robotik cerrahinin son on yıl içinde yaygınlaşmasıyla göğüs cerrahisinde kapalı (torakoskopik) bütün ameliyatlar robotik sistemle de yapılabilir hale gelmiştir. Örneğin akciğer ve yemek borusu kanserleri ile timoma gibi hastalıklarda başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
Dünya çapında VATS ve RATS tekniklerinin en ileri düzeyde uygulandığı yerlerden biri Çin’deki Shanghai Pulmonary Hospital’dır. Burada verilen Uniportal VATS ve RATS eğitimlerinin öncüsü, yıllardır senin de samimi dostun olan Dr. Diego Gonzalez Rivas’tır. Kendisi, göğüs cerrahisinde “tek portla tüm operasyonu yapma” vizyonunu dünyaya tanıtmış ve binlerce cerraha eğitim vermiştir.
VATS ve RATS’ın Avantajları ve Karşılaştırmaları
VATS ve robotik cerrahinin başlıca avantajları şunlardır.
Daha az ağrı
Küçük kesiler sayesinde kas dokusu daha az hasar görür, bu da ameliyat sonrası ağrıyı azaltır.
Hızlı iyileşme
Kas ve kemik kesisi az olduğundan hastalar daha çabuk toparlanır ve normal hayata döner.
Kısa hastanede kalış süresi
Çoğu kapalı göğüs ameliyatından sonra hasta genellikle 1–3 gün içinde taburcu olabilir; lobektomilerde bile genellikle 3–4 günde eve gidebilirler.
Daha az kanama ve komplikasyon
Küçük kesiler ve hassas aletler nedeniyle ameliyat sırasında kanama ve enfeksiyon riski azalır.
Küçük estetik yara izi
Ameliyat sadece bir veya birkaç küçük delikle yapıldığından, iyileşme sonrası ciltteki izler çok küçüktür.
Sonuçta, minimal invaziv göğüs cerrahisi (VATS veya RATS) tecrübeli ellerde güvenle uygulanmaktadır ve bu yöntemler çoğu zaman açık cerrahiye tercih edilir. Robotik cerrahi ayrıca cerraha yüksek hassasiyet (titremesiz hareket, 3D görüntü avantajı) sağlar.
VATS, RATS Kullanım Alanları
Kapalı göğüs ameliyatı teknikleri pek çok hastalıkta kullanılabilir. Örneğin; akciğer kanseri tedavisinde lobektomi veya segmentektomi VATS/RATS ile yapılır. Akciğer tümörleri ve nodülleri çıkarılabilir, mediastinal kitleler (timoma, timus bezi tümörleri) kapalı yolla alınabilir. Ayrıca aşırı terleme (ETS) ameliyatları, kaburga tümörleri, akciğer içi hava kaçakları (pnömotoraks) ve bül tedavisi gibi işlemlerde de VATS/RATS tercih edilir. Hidatik kist cerrahisi, amfizem cerrahisi ve kronik akciğer hastalıkları gibi durumlarda da bu kapalı yöntemler büyük avantaj sağlar. Üstelik lenf bezi veya mediastinal doku biyopsileri gibi tanısal işlemler de küçük kesilerle hızlıca gerçekleştirilebilir.
Tüm bunlara ek olarak artık göğüs cerrahisinin geldiği son noktada, minimal invazif cerrahiden daha da öte bir teknoloji söz konusudur: Ribella.
Ribella: Minimal İnvazifin Ötesinde Bir Devrim
Doç. Dr. Hasan Ersöz tarafından geliştirilen ve patenti alınan Ribella Yöntemi, göğüs cerrahisinde bugüne kadar var olmayan bir bakış açısını temsil eder. Ribella; izsiz, dikişsiz ve kesiksiz olmasıyla sadece minimal invazif değil, adeta maksimal estetik ve maksimal konfor sunar.
Kadınlarda doğal bel kıvrımlarını oluşturmak ve kaburga çıkıntılarını düzeltmek için kullanılan Ribella, geleneksel cerrahilerin çok ötesindedir. Bu yöntem sayesinde, hiçbir kaburga alınmadan, hiçbir kesi yapılmadan, hatta hiçbir dikiş bile atılmadan beden yeniden şekillendirilir. Bütün işlem, cilt altından özel mekanik hesaplamalarla planlanır ve vücut kendi zarif yapısına kavuşur.
Cerrahinin binlerce yıllık tarihinde ilk defa bir ameliyat yöntemi, vücudu yeniden yapılandırırken ne iz, ne dikiş, ne kesi bırakmaktadır. Bu nedenle Ribella sadece bir cerrahi değil; aynı zamanda bir vizyondur. Modern tıbbın sınırlarını estetikle birleştiren bu yaklaşım, Dr. Ersöz’ün cerrahiye kazandırdığı devrimsel bir yeniliktir.
Modern göğüs cerrahisinde VATS ve robotik cerrahi (RATS) gibi kapalı yöntemler artık altın standart haline gelmiştir. Ancak bu tekniklerin ötesinde artık bir cerrahi anlayış var: Ribella. Vücut artık sadece tedavi edilmiyor, aynı zamanda şekilleniyor. Ve bunu tamamen görünmez biçimde yapıyor.
Bu alandaki tüm gelişmeleri yakından takip eden bir cerrah olarak, sizlere en konforlu, en hızlı ve en estetik seçenekleri sunmak için çalışmaya devam ediyorum.
Uzmana Soru Sor
Göğüs ameliyatları ile ilgili merak ettiklerinizi sorun.
