Bu içerikle kendini geliştirme tükenmişliği kavramını, belirtilerini, nedenlerini ve farkındalık kazanmanıza yardımcı olacak bakış açılarını öğreneceksiniz.
Bazen farkında bile olmadan bir yarışın içindeyiz. Hedeflerimiz var, planlarımız var, öğrenmemiz gereken onlarca konu, bitirmemiz gereken kurslar, okunması gereken kitaplar…
Ve tüm bunların ortasında, gece yastığa başımızı koyduğumuzda içimizden geçen tek cümle şu oluyor.
Yeterince iyi değilim.
Bu, “Betterment Burnout” yani Kendini Geliştirme Tükenmişliği dediğimiz şeyin kalbinde yatan duygu.
Kendini Geliştirme Tükenmişliği Nedir
Bunun normal tükenmişlikten farklı olduğunu söylemek istiyorum. Normal tükenmişlik genellikle ağır iş yükü, uzun mesai saatleri ve stres yüzünden oluşur. Burada ise yükümüz görünmez: Bitmeyen “Daha iyi olmalıyım” baskısı.
Kendini Geliştirme Tükenmişliği Belirtileri: Fark Edilmeyen Küçük Alarm Zilleri
Kendini geliştirme tükenmişliği yavaş yavaş gelir. Önce fark etmezsiniz; çünkü yaptığınız şey faydalı, motive edici, hatta gurur verici görünür. Ama küçük işaretler vardır.
Hiçbir zaman “yeterli” hissetmeme
Kaç kitap okursanız okuyun, kaç yeni beceri edinirseniz edinin, “Bu yeterli değil” duygusu peşinizi bırakmaz. Sanki önünüzde sonsuz bir yapılacaklar listesi vardır.
Sürekli yorgun ama yine de tatminsiz hissetmek
Gün boyu bir şeyler öğrenmeye, üretmeye çalışırsınız. Fiziksel olarak tükenmişsinizdir, ama zihniniz “Daha çok yapmalısın” diye fısıldar.
Başarıdan keyif alamamak
Hedefe ulaştığınız an, kutlama yapmadan yeni bir hedef belirleyip koşmaya başlarsınız. Bir bitiş çizgisi yoktur, sadece sürekli yeni yarışlar.
Boş zamanın suçluluk yaratması
Film izlerken, kahve içerken, hatta dinlenirken bile içten içe “Bu zamanı verimli değerlendirmeliydim” hissi gelir.
İlişkilerin geri plana düşmesi
Arkadaşlarınızla buluşmak, ailenizle vakit geçirmek bile “gelişime ayırabileceğiniz zaman” gibi görünmeye başlar.
Kendini Geliştirme Tükenmişliği Nedenleri: Bu Yarışa Bizi Kim Sokuyor?
Kendini geliştirme tükenmişliğinin kökleri genellikle derinlerde yatar. Bu durumun en yaygın nedenlerini paylaşmak istiyorum.
Sosyal medyanın görünmez rekabeti
Başkalarının başarılarını, sertifikalarını, kariyer adımlarını sürekli görmek, farkında olmadan sizi hızlandırır. Karşılaştırma tuzağına düşersiniz.
Toplumsal “hep daha iyisi” baskısı
Modern dünyada değerimiz çoğu zaman yaptıklarımız ve ürettiklerimizle ölçülüyor. “Olduğun gibi yeterlisin” mesajı yerini “Daha çok yap, daha iyi ol” mesajına bırakıyor.
Mükemmeliyetçilik
Sadece iyi değil, mükemmel olmak istemek; sizi, atacağınız her adımı optimize etmeye zorlar. Sonuç: Sürekli stres.
Sınır koyamamak
“Hayır” diyememek, sürekli yeni hedefler, kurslar, projeler yüklenmenize sebep olur. Zamanla hayatınız hedef listelerinden ibaret hale gelir.
Sonuç odaklı yaşamak
Öğrenmenin, gelişmenin kendisinden keyif almak yerine sadece elde edilecek sonuçlara odaklanmak, süreci zehirler.
Perspektif: Kendini Geliştirirken Kendini Kaybetmemek
Kendini geliştirmek, hayatımızı anlamlı ve üretken kılabilir. Ama gelişim, yorucu bir maraton olmamalı.
Bazen ilerlemek için durmak, dinlenmek, sindirmek gerekir. Öğrendiklerinizi yaşamın içine yerleştirmek, sadece bir sonraki hedefe koşmaktan çok daha değerlidir.
Kendinize şu soruyu sorun.
Gelişmeye çalışırken yaşamı kaçırıyor olabilir miyim?
Bazen “daha iyi” olmak için değil, iyi hissetmek için yaşamamız gerekir. Çünkü bazen en büyük gelişim, kendinize “Olduğum halimle de yeterliyim” diyebildiğiniz andır.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.