Anneliğin ilk günleri çoğu zaman mutluluk, heyecan ve biraz da yorgunlukla karışık bir duygusal fırtına gibidir. Ancak bazı anneler için bu dönem yalnızca uykusuz gecelerden ibaret değildir. Sessizce ilerleyen ama hem anneyi hem bebeği derinden etkileyebilen bir durumla karşı karşıya kalabilirler: lohusalık depresyonu.
Her ne kadar genellikle annenin psikolojik sağlığı üzerinden ele alınsa da, lohusalık depresyonu aslında doğrudan bebeğin gelişimini de etkileyen bir durumdur. Özellikle ilk aylarında tamamen annesine bağımlı olan bebek için, annenin ruhsal durumu hayati önem taşır.
Peki lohusalık depresyonu yaşayan bir annenin ruh hali, bebeğini nasıl etkiler? Gelin bu önemli soruya samimi ama bilimsel bir pencereden birlikte bakalım.
Lohusalık Depresyonunun Bebek Üzerindeki 4 Etkisi
Güvenli Bağlanma: Hayatın Temeli Sarsılıyor
Doğumdan sonraki ilk aylar, bebeğin dünyayı keşfetmeye başladığı, güven duygusunu inşa ettiği çok özel bir dönemdir. Bebek için bu güvenin kaynağı, ilk ve en önemli figür: annesidir.
Ancak depresyondaki bir anne;
- Bebeğiyle göz teması kurmakta zorlanabilir,
- Fiziksel temas kurmaktan kaçınabilir,
- Onun ihtiyaçlarına geç ya da tepkisiz kalabilir.
Bu durumlar, “güvenli bağlanma” dediğimiz temel gelişim sürecini sekteye uğratabilir. Güvenli bağlanamayan bir bebek, ilerleyen yaşlarda kaygı bozuklukları, düşük özgüven ya da ilişki problemleri yaşayabilir. Yani aslında bu sessiz sarsıntı, çocuğun ileriki hayatında uzun vadeli duygusal izler bırakabilir.
Duygusal Gelişimde Gecikmeler
Bebekler doğdukları andan itibaren annenin ses tonuna, mimiklerine ve dokunuşlarına odaklanır. Bu sayede kendilerini güvende hisseder, duygularını ifade etmeyi ve yönetmeyi öğrenirler.
Ancak lohusalık depresyonundaki annelerde sıklıkla aşağıdaki durumlar görülür.
- Donuk mimikler ve düşük enerji,
- İlgisizlik hissi ya da aşırı huzursuzluk,
- Aşırı suçluluk ya da kaygı hali.
Tüm bunlar, bebeğin duygusal gelişimini yavaşlatabilir. Kendini ifade etmekte zorlanan, güven problemi yaşayan ya da aşırı huzursuz bir çocukluk dönemiyle karşılaşmak mümkün olabilir.
Bilişsel Gelişimde Geri Kalma
Konuşma, mimik, sosyal etkileşim gibi beceriler, bebeklerde doğal bir taklit süreciyle gelişir. Bebek annesinin sesini, jestlerini, hatta ritmini kopyalayarak çevresini anlamlandırır.
Ancak depresyondaki bir anne;
- Bebekle daha az konuşur,
- Oyuna katılımı sınırlıdır,
- Ses tonu monoton ya da kaygılı olabilir.
Tüm bu faktörler, bebeğin dil gelişimini, odaklanma becerilerini ve problem çözme yetilerini olumsuz etkileyebilir. Bu da okul öncesi ve okul çağı dönemlerinde akademik ve sosyal zorluklar yaşanmasına zemin hazırlayabilir.
Fiziksel Gelişim Sorunları: Sessiz İhmaller
Bebek bakımı, ciddi bir dikkat, enerji ve motivasyon gerektirir. Ancak depresyon içindeki bir anne, bebeğinin;
- Beslenmesine düzenli şekilde dikkat edemeyebilir,
- Uyku rutinini sağlayamayabilir,
- Hijyen ve güvenlik konularında aksaklıklar yaşayabilir.
Bu da bebeğin yetersiz kilo almasına, sık hastalanmasına ya da uyku düzensizliklerine yol açabilir. Fiziksel gelişimin temel taşları olan bu ihtiyaçların karşılanamaması, büyüme eğrisinde geriliklerle sonuçlanabilir.
Lohusalık depresyonunun etkilerini azaltmak, hem annenin hem de bebeğin sağlığını korumak için çok önemlidir. İşte dikkat edilmesi gereken bazı temel adımları paylaşmak istiyorum.
- Gebelik döneminden itibaren psikolojik destek sağlanmalı,
- Aile ve yakın çevre anneye anlayışlı ve yargılamadan destek olmalı,
- Anne uyku, beslenme ve sosyal destek yönünden yalnız bırakılmamalı,
- Sağlık personelleri, annelerin ruhsal halini doğum sonrası rutin kontrollerde değerlendirmeli.
Lohusalık depresyonu, sadece “annelik hüznü” olarak geçiştirilemeyecek kadar ciddi bir durumdur. Annenin ruhsal sağlığı, bebeğin geleceğini doğrudan etkiler. Bu nedenle, doğum sonrası dönemde sadece bebeğin değil, annenin de nasıl olduğunu sormak hayati önem taşır.
İyi bir annelik, iyi bir ruh halinden geçer. Anne desteklenirse, çocuk da desteklenmiş olur. Bu yüzden toplum olarak her annenin yanında olmalı, bu süreci konuşulabilir ve utanılmadan paylaşılabilir hale getirmeliyiz.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
Kaynaklar
Field, T. (2010). Postpartum depression effects on early interactions, parenting, and safety practices: A review. Infant Behavior and Development, 33(1), 1–6.
Stein, A., Pearson, R. M., Goodman, S. H., Rapa, E., Rahman, A., McCallum, M., Howard, L. M., & Pariante, C. M. (2014). Effects of perinatal mental disorders on the fetus and child. The Lancet, 384(9956), 1800–1819.
Letourneau, N. L., Dennis, C. L., Cosic, N., & Linder, J. (2017). The effect of perinatal depression treatment for mothers on parenting and child development: A systematic review. Depression and Anxiety, 34(10), 928–966.