Bu içerikle, pasif agresif davranışların arkasındaki duygusal nedenleri fark etmeyi, bu döngüyü nasıl durdurabileceğinizi ve daha sağlıklı iletişim yollarını nasıl geliştirebileceğinizi öğreneceksiniz.
Bazen kendimizi, açıkça hayır diyemediğimiz, kırıldığımızı söyleyemediğimiz, içimize attığımız ama dışımıza “iyiyim” diye yansıttığımız anların içinde buluruz. Bir şey canımızı sıkar ama dile getirmeyiz. Bunun yerine yüzümüz düşer, mesajlara geç döneriz ya da küçük iğneli cümleler kurarız. Kimseyle kavga etmeyiz ama içten içe hem kendimizi hem ilişkilerimizi sabote ederiz.
Bu durum, çoğumuzun fark etmeden geliştirdiği pasif agresif davranış biçiminin bir parçasıdır.
Bu yazımda, bu döngüden nasıl çıkabileceğimizi, duygularımızı nasıl daha sağlıklı ifade edebileceğimizi ve pasif agresiflik yerine daha yapıcı yolları nasıl geliştirebileceğimizi birlikte keşfedeceğiz.
Pasif Agresif Davranışları Nasıl Durdurabiliriz?
Duygularınızı Fark Edin ve İtiraf Edin.
Pasif agresif davranışların temelinde çoğunlukla bastırılmış öfke, kırgınlık ya da gücenme duyguları yatar. Ama bu duygular bazen öyle ustalıkla saklanır ki, kişi kendi bile ne hissettiğini tam olarak anlayamaz.
Bunun ilk adımı, duygularınla dürüstçe yüzleşmektir.
-
Neye kırıldım?
-
Hangi olay ya da davranış beni rahatsız etti?
-
Bu duyguyu bastırmak yerine nasıl ifade edebilirim?
Kendi duygularını kabul etmek zayıflık değil, içsel cesaretin bir göstergesidir. “Ben aslında kırıldım,” demek, sessiz öfkeyi çözmenin en güçlü başlangıcıdır.
İletişimde Net ve Açık Olun.
Pasif agresifliğin en belirgin özelliği, neyin istenmediğinin açıkça söylenmemesidir. Bunun yerine ima edilir, beklenti gizlenir.
Ancak unutma, insanlar düşünce okuyamaz.
“Beni rahatsız etti” demek yerine, “Sorun yok” dediğimizde, aslında karşı tarafı yanlış yönlendirmiş oluruz. Bu yüzden açık ve doğrudan iletişim kurmak çok değerlidir.
- “Bu davranış beni üzdü.”
- “Şöyle olunca kendimi dışlanmış hissettim.”
- “Şunu yapabilir misin, benim için önemli.”
Kibar ve net bir dil, duygularını bastırmadan ifade etmenin en yapıcı yoludur.
Beden Dilini Sözlerinle Uyumlu Hale Getirin.
Sözlerle “iyiyim” deyip göz devirmek, iç çekmek, yüz asmak ya da karşı tarafla göz teması kurmamak… Bu tür davranışlar aslında sözlü olmayan bir pasif agresiflik örneğidir.
Karşındaki kişi, sözlerine değil davranışlarına tepki verir. Çünkü insanlar kelimelerden çok beden diline güvenir.
Sözlerinle beden dilin uyumluysa, karşındaki kişi seni daha kolay anlar. Sessiz mesajlar vermek yerine duyguyu doğrudan ve nazikçe paylaşmak, gerginliği azaltır.
Öfkeyi Bastırmak Yerine Güvenli Yolla Dışa Vurun.
Toplumda öfkeyi ifade etmek çoğu zaman “kaba”, “agresif” ya da “kontrolsüz” olmakla eşleştirilir. Bu da insanları öfkelerini bastırmaya iter. Oysa bastırılan öfke, pasif agresif davranışlarla geri döner.
O nedenle öfkeyi yıkıcı olmayan ama yapıcı yollarla dışa vurmak gerekir.
-
Derin nefes egzersizleri,
-
Günlük tutmak,
-
“Ben dili” kullanarak konuşmak (örneğin “Sen beni önemsemiyorsun!” yerine “Bu durumda kendimi önemsiz hissettim.” demek).
Bu yöntemlerle hem öfkeyi kontrol altına alabilir hem de onu sağlıklı biçimde ifade edebilirsin.
Empati Kurun: Karşındakini Suçlamadan Anlamaya Çalışın.
Pasif agresif davranış, çoğu zaman “beni anlamadılar” hissinden doğar. Fakat ilişkiler çift yönlüdür. Karşındaki kişi de ne hissettiğini bilmiyor olabilir.
Empati kurmak, hem seni hem de karşındakini rahatlatır.
- “O da belki zor bir dönemden geçiyor olabilir.”
- “Ben nasıl kırıldıysam, onun da sınırları olabilir.”
- “Anlatırsam beni anlayabilir mi?” diye sormak…
Empati pasif agresifliği yavaşlatır; çünkü düşmanlık yerine anlayışı koyar.
Mükemmeliyetçiliği ve Kontrol Etme Arzusunu Bırakın.
Pasif agresiflik, bazen karşı tarafın davranışlarını kontrol edemediğimizde tetiklenir. İnsanlar bizim düşündüğümüz gibi davranmadığında kırılır, ama bunu söylemeyiz. İçten içe, “benim düşündüğümü anlamalıydı” diye düşünürüz.
Gerçek şu ki: İnsanlar bizim gibi düşünmez.
Onları kontrol etmeye çalışmak yerine, kendi sınırlarımızı belirlemek ve kendi ihtiyaçlarımızı doğrudan ifade etmek daha etkili bir yoldur. Bazen birine “Bu benim için uygun değil” demek, susup içerlemekten çok daha sağlıklıdır.
Destek Arayın ve Sağlıklı İlişkiler Kurun.
Pasif agresiflik, çevremizdeki insanlardan da etkilenebilir. Sürekli dolaylı konuşulan, iğneleyici ya da yüzeysel ilişkiler içinde bulunmak bu davranış biçimini pekiştirir.
Bunun yerine, açık iletişim kuran, duygu paylaşımına alan tanıyan insanlarla bir arada olmak, davranışlarımızı da dönüştürür.
Ayrıca bu konuda destek almak, örneğin bir psikolojik danışmanla çalışmak; hem bu döngünün farkına varmak hem de yeni beceriler geliştirmek açısından çok faydalı olur.
Pasif agresif davranışlar bir tür hayatta kalma mekanizmasıdır. Ama uzun vadede hem içsel dünyamıza hem de ilişkilerimize zarar verir. Sessiz kalmak ya da dolaylı davranmak, ne hissettiğimizi görünmez yapar.
Oysa açıkça duygularımızı ifade etmek, bağ kurmanın ve anlaşılmanın en etkili yoludur.
Her “Ben aslında şunu hissettim” dediğinde, hem kendini özgürleştirir hem de karşındakiyle gerçek bir köprü kurarsın. Ve belki de en önemlisi; artık yalnız olmadığını hissedersin.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.