Bu içerikle, psikolog terapisi sürecinde neden devamlılığın hayati önem taşıdığını, bırakmak isteyenlerin yaşadığı içsel zorlukları ve terapiye tutunmanızı kolaylaştıracak 5 etkili yöntemi öğreneceksiniz.
Hayat bazen üstümüze üstümüze gelir. Günlük koşuşturma, ilişkisel çıkmazlar, geçmişin yükü, geleceğin belirsizliği…
Bir sabah uyanırız ve içimizde tarif edemediğimiz bir yorgunluk, bir sıkışmışlık hissiyle baş başa kalırız. Belki “artık dayanamıyorum” dediğimiz bir kriz anında, belki de sadece “daha iyi hissetmek istiyorum” düşüncesiyle bir psikoloğun kapısını çalarız.
Bu adımı atmak cesaret ister. Fakat en az bunun kadar önemli bir şey daha var: başladığınız terapi sürecini sürdürebilmek.
Çünkü iyileşme, bir defalık yapılan bir şey değildir. Bir yolculuktur. Bazen yavaş, bazen zor, ama sonunda iç huzura bir adım daha yaklaşabildiğiniz o yolculuk…
Ancak biliyoruz ki birçok kişi terapiye başlasa da, devam ettirmekte zorlanıyor. Belki iş yoğunluğu, belki maddi zorluklar, belki de “Zaten biraz iyi hissettim, artık gerek yok” düşüncesi…
Oysa bu sürecin yarıda kalması, çoğu zaman o “iyileştim” sanılan duyguların yeniden su yüzüne çıkmasına neden olabiliyor.
Şimdi okuduğunuz bu yazı, tam da burada devreye giriyor. Eğer terapiye başladınız ama devam ettirmekte zorlanıyorsanız, ya da başlamayı düşünüyor ama sürdürebilir miyim diye tereddüt ediyorsanız, gelin birlikte bu süreci daha sağlam ve sürdürülebilir kılmanın yollarına bakalım.
Psikolog Terapisini Bırakmak Üzere Olanlar İçin 5 Etkili Öneri
Gerçekçi Beklentilerle Yola Çıkın: Mucize Değil, Emek Vardır.
Terapistiniz bir büyücü değil. Elinde sihirli bir değnek yok. Terapi süreci, karşılıklı çaba ve güvenle ilerleyen bir yolculuktur. Bazı kişiler ilk birkaç seansta büyük bir rahatlama hisseder ve “Tamam, düzeldim” diye düşünerek bırakabilir. Ancak bu rahatlamanın altında hâlâ işlenmemiş, kökleri derinlere uzanan duygular olabilir.
Beklentilerinizi netleştirin.
- Terapiden ne bekliyorsunuz?
- Ne tür değişiklikler arzuluyorsunuz?
Bu soruları hem kendinize hem terapistinize açıkça sormaktan çekinmeyin. Bu sayede hedefinizi belirlemek, bu yolda sapmadan ilerlemenize yardımcı olur.
Unutmayın, bir seansta hayat değişmez. Ama her seans, değişimin bir yapıtaşı olabilir.
Bırakmak İstediğinizde Kendinize Sorun: “Gerçekten Hazır Mıyım?”
Birçok kişi terapiyi aniden bırakır. Özellikle biraz rahatladığını hissettiğinde ya da seanslar “ağır gelmeye” başladığında. Aslında bu noktada bırakmak istemeniz, terapi sürecinde önemli bir aşamaya geldiğinizin göstergesi olabilir.
Çünkü terapide derinleşmek bazen can acıtabilir. Görmezden geldiğiniz duygularla yüzleşmek, geçmişte üzerini örttüğünüz olayları yeniden hatırlamak kolay değildir. Ama işte bu yüzleşmeler, kalıcı iyileşmenin kapısını aralar.
Bırakmak istediğinizde kendinize aşağıdaki soruları sorun.
- Gerçekten ihtiyacım kalmadığı için mi bırakmak istiyorum, yoksa duygusal olarak yorulduğum için mi?
- Bu karar ani mi? Yoksa üzerine düşündüm mü?
- Terapistimle bu duygumu paylaştım mı?
Bazen bırakma kararı, terapistinizle yapacağınız açık bir konuşmayla bambaşka bir yöne evrilebilir. Birlikte hedefleri güncellemek, yöntemleri değiştirmek, hatta belki seans sıklığını azaltmak gibi çözümler bulunabilir.
Terapiyi Hayatınızın Bir Parçası Haline Getirin: Kendinize Randevu Verin.
Yoğun hayatın içinde bir terapi seansına zaman ayırmak bazen zor gelebilir. Hele de o gün enerjiniz düşükse, bir şey anlatmak istemiyorsanız, içten içe “Zaten ne değişecek?” diye düşünüyorsanız…
İşte bu anlar, aslında en çok gitmeniz gereken anlardır.
Seans günlerini bir “kendinle buluşma” anı gibi düşünün. Bu sizin bedeninizi değil, ruhunuzu kontrol ettirdiğiniz özel bir randevu. Bir iş toplantısı gibi düşünün. Ertelemeyin. Aksatmayın.
Küçük ama etkili öneriler fayda sağlayacaktır. Önerilerimiz;
- Seansı önceden ajandanıza yazın, mümkünse sabit bir gün ve saat belirleyin.
- Seans öncesi birkaç dakika yalnız kalın, ne anlatmak istediğinizi düşünün.
- Seans sonrası hemen işe veya yoğun bir ortama geçmeyin. Duygularınızla baş başa kalın.
Sabırlı Olun, Yorgun Hissettiğinizde Kendinize Şefkat Gösterin.
Terapide her zaman ilerliyormuş gibi hissetmeyebilirsiniz. Bazen aynı sorunları tekrar ettiğinizi düşünebilir, bazen “Yerimde sayıyorum” diyebilirsiniz. Ama unutmayın: İyileşme doğrusal bir yol değildir. Bazen bir adım geri atmak, daha sonra iki adım ileri gitmenin hazırlığıdır.
Kendinizi suçlamayın. “Yeterince çabalamıyorum” ya da “Benden bir şey olmaz” gibi yıkıcı düşünceler, sizi ilerlemeden alıkoyar. Bunun yerine, kendinize nazik olun. Bu süreci başlattığınız için bile kendinizi takdir edin.
Küçük ilerlemeler büyük farklar yaratır. Bunu bir çiçek gibi düşünün. Her gün gözle görülür bir değişim olmaz, ama zamanla o tomurcuk açar.
Terapiyi Sadece Seanslarla Sınırlamayın: Öğrendiklerinizi Hayata Geçirin.
Terapide birçok şey öğrenirsiniz: Duygularınızı tanımak, öfkeyle baş etmek, sınır koymak, düşünce kalıplarını fark etmek… Ama bunları hayatınıza entegre etmezseniz, seans odasında kalırlar.
Terapistiniz size belki “ev ödevleri” verir. Belki bir davranışı gözlemlemenizi ister, belki bir anınızı yazmanızı… Bunlar boşuna değildir. Terapi, seans dışında da devam eder.
Deneyin. Hatalar yapın. Öğrendiklerinizi uygulayın. Her deneme, sizin için bir gelişim fırsatıdır.
Terapi Yarım Kalmamalı Çünkü Siz Tamamlanmayı Hak Ediyorsunuz
Bu yazıyı buraya kadar okuduysan, muhtemelen terapiye başlamış ya da başlamayı düşünen biri olarak bir yerlerde sıkıştığını hissediyorsun. Belki de “devam etmeli miyim?” diye kendi kendine soruyorsun.
Sana şunu söylemek isterim.
Bu süreç bazen yorucu olabilir ama aynı zamanda çok kıymetlidir. Her seansta kendinle biraz daha yakınlaşır, biraz daha güçlenirsin. Evet, her zaman kolay olmaz ama sen buna değersin.
Bahçendeki çiçekleri sulamayı bırakma. İlk açan yaprak, devamlılığının meyvesi olacak. Terapi, kendine yaptığın en güzel iyiliklerden biridir. Ve iyilik, devamlılık ister.
Kendine bugün şunu sor.
“Bu yolculukta kendim için bir adım daha atabilir miyim?”
Her adım, küçük de olsa, bir adımdır. Her gözyaşı, bir arınmadır. Ve her seans, sana doğru bir yolculuktur.

Not: Terappin – Online Terapi Platformu hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.