Psikolog terapisine başlamaya karar vermek, birçok kişi için cesaret isteyen bir adım. Fakat bundan sonraki sorular da bir o kadar kafa karıştırıcı olabiliyor.
- “Kaç seans gitmem gerekir?”,
- “İki üç seansla toparlanabilir miyim?”,
- “Ya yetmezse?”,
- “20 seans çok değil mi?”
Bu yazımızda, terapi sürecinde kaç seansa ihtiyaç duyulabileceğini hem bilimsel veriler hem de kişisel deneyimler ışığında ele alacağız.
Seans Sayısı Neye Göre Değişir?
Her insan biricik olduğu gibi, her terapi süreci de öyle. Bazı kişiler birkaç seansla içgörü kazanıp yollarına daha güçlü devam edebilirken, bazıları için bu bir yıllık bir yolculuğa dönüşebilir. Terapi, bir hastalık için reçete yazılacak kadar kesin kurallara sahip değildir. Ama yine de elimizde bazı bilimsel veriler var.
Klinik Araştırmalar Ne Diyor?
Klinik araştırmalar yılda 8 ila 20 seansın psikolojik iyileşme için önerildiğini söylüyor. Bu öneri, Lambert (2013) tarafından yapılan araştırmalara dayanıyor. Elbette burada kilit nokta şu: Bu bir ortalamadır. Yani herkes için geçerli olmak zorunda değil.
Bu 8-20 seanslık aralık, bir nevi “genel iyileşme aralığı” olarak düşünülebilir. Örneğin, kaygı bozukluğu, hafif depresyon ya da yaşam geçişleri gibi konular için bu sayı yeterli olabilir. Ancak çocukluk travmaları, kompleks travmalar, kişilik yapılanmaları gibi daha derin köklere sahip konular daha uzun bir süreç gerektirebilir.
Terapi Sürecindeki Aşamalar Neler?
Görselde oldukça hoş bir şekilde renklendirilmiş şekilde 4 aşamalı bir terapi süreci sunulmuş. Gelin bu aşamalara biraz daha yakından bakalım:
<4 Seans – Tanışma ve Tanım Aşaması
Bu aşama genellikle danışanla terapistin birbirini tanıdığı, hedeflerin belirlendiği, terapi ortamına alışılan dönemdir. Danışanlar genellikle bu aşamada “Kendimi anlatmakta zorlanıyorum” ya da “Tam olarak neye ihtiyacım olduğunu bilmiyorum” gibi ifadeler kullanabilir. Bu gayet normaldir.
4-10 Seans – Farkındalık Öncesi Aşama
Bu dönemde kişi yaşadığı sorunların kaynağını yavaş yavaş fark etmeye başlar. Belki geçmişten gelen bazı kalıpları keşfeder, belki de ilişkilerinde tekrar eden döngüleri görür. Henüz değişim başlamamıştır ama artık “Bende bir şeyler var” hissi yerleşmiştir.
10-20 Seans – Farkındalık ve Dönüşüm Aşaması
Bu seanslar artık konunun merkezine inilen, duyguların yüzeye çıktığı, anlamlandırmanın başladığı dönemi kapsar. Birçok kişi için bu dönem aynı zamanda zorlayıcıdır çünkü “eski ben” ile “olmak istediğim ben” arasında bir geçiş yaşanır.
20+ Seans – Çözüm ve Psikolojik İyileşme Aşaması
Bu aşamada kişi artık hem duygusal farkındalık hem de davranışsal değişim yaşamaya başlar. Yeni düşünme yolları geliştirir, duygularını daha sağlıklı ifade etmeye başlar, eski kalıplarını dönüştürür. Bu uzun soluklu bir süreçtir ve özellikle derin travmalarla çalışan danışanlar için kritik öneme sahiptir.

Not: Terappin – Online Terapi Platformu hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
Seans Sayısı Herkes İçin Aynı Mı?
Hayır, kesinlikle değil. Seans sayısını belirleyen birçok faktör var.
Konu Başlığı: Yas, kaygı, panik atak, ilişkisel sorunlar, travma…
Kişilik Özellikleri: Duygularını ifade etmekte zorlanan kişiler için süreç daha uzun sürebilir.
Destek Sistemi: Aile, arkadaş, iş ortamı gibi destekleyici çevreler süreci olumlu etkileyebilir.
Terapi Yaklaşımı: Kısa süreli çözüm odaklı terapi ile psikanalitik gibi uzun soluklu yaklaşımlar farklı süreçler gerektirir.
“Kaç Seans Gidilmelidir?” Sorusu Yerine “Ne İçin Geliyorum?” Sorusu
Birçok danışan terapiye başladığında seans sayısını kafasında belirlemiş olur.
“3-5 kere gideyim, rahatlayayım.” bu cümleyi çoğu kez kendimize söylemişizdir.
Ancak terapi, bir baş ağrısına ağrı kesici almak gibi değil; çoğu zaman o baş ağrısının nereden kaynaklandığını, ne zaman başladığını, vücutta başka nereleri etkilediğini keşfetme sürecidir.
Bu yüzden seans sayısını değil, ihtiyacınızı düşünün. “Ben neyin içindeyim?”, “Bu durum bana nasıl zarar veriyor?”, “Bu durum değişsin ister miyim?” gibi sorulara vereceğiniz dürüst cevaplar, terapi sürecinizi de şekillendirecektir.
Seans Sayısı Az Olursa Yetersiz Mi Olur?
Bazen birkaç seans bile kişide büyük farkındalık yaratabilir. Özellikle danışan daha önce terapi deneyimi yaşamışsa ya da aktif farkındalık ve iç gözlem becerilerine sahipse, daha kısa süreçler bile etkili olabilir. Ama unutmayın, “az seans kötü, çok seans iyi” gibi bir ayrım yok. Önemli olan, terapiye neden geldiğiniz ve ne almak istediğinizdir.
Elimizdeki veriler bize ortalama 8-20 seansın işe yaradığını söylüyor. Ancak bilimsel verilerin bile altını çizdiği gibi bu sayı kişiden kişiye değişebilir. 4 seansta değişim hissetmek de mümkündür, 40 seansta hâlâ yolda olmak da.
Önemli olan; cesaretle bu sürece adım atmak, iç sesinle temas etmek ve ihtiyaç duyduğunda yardım istemekten çekinmemektir. Çünkü iyileşmek bir yolculuktur ve bu yolculukta kaç adım atacağınızı sadece siz bilebilirsiniz.
Ayrıca bu konu ile ilgiliyseniz aşağıdaki içeriklerimiz de size fayda sağlayacaktır.