Sınava sayılı günler kala, içten içe kıpırdanan bir huzursuzluk… Uyumak zorlaşıyor, eline kitap aldığında gözün satırda ama aklın başka yerde. Bu tanıdık his, çoğu zaman tek bir şeyden kaynaklanıyor: Sınav kaygısı.
Kaygı, aslında beynin “Dikkat et!” sinyalidir. Ama bazen o sinyal öyle bir yankılanır ki, tüm dikkatini dağıtır, çalışmanı zorlaştırır ve sınavda bildiklerini bile unutturur. Neyse ki bu duyguya teslim olmak zorunda değilsin. Aşağıdaki önerilerle kaygını tanıyabilir, onunla sağlıklı bir ilişki kurabilir ve kontrolü yeniden eline alabilirsin.
Öncelikle size bir kaç soru sormak istiyorum. Bu anketleri yapma amacım yalnız olmadığınızı görmenizi sağlamak…
Sınav Kaygısını Ortadan Kaldırmak İçin 7 Öneri
“Bu Sadece Bir Sınav” Demeyi Öğren
Bazı sınavlar önemli olabilir. Ama hiçbir sınav, senin tüm değerini ölçemez. Zihin, kaygılandığında dramatik düşünceler üretmeye meyillidir. “Bu sınavda başarılı olamazsam her şey biter” gibi abartılı inançlar, kaygıyı körükler.
Bu düşüncelerin farkına varmak, onları sorgulamak ve sınavı hayatın merkezinden çıkarıp gerçek yerine oturtmak, zihinsel yükü hafifletir.
Bir cümle yeter: “Bu sadece bir sınav. Ben elimden geleni yapıyorum.”
Net ve Gerçekçi Bir Plan Hazırla
Belirsizlik, kaygının en sevdiği alandır. Ne kadar çalışacağını, ne zaman mola vereceğini, hangi konularda eksik olduğunu bilmediğinde, zihnin sürekli “Yetişemeyeceğim!” alarmını çalar.
Bunu önlemenin yolu basit ama etkili: plan yapmak.
Günlük küçük hedefler belirlemek, bir şeyleri başardığını hissettirir. Her tik attığın madde, bir adım daha güvende hissetmeni sağlar. Planın esnek olması da önemli. Hayat, sadece çalışmaktan ibaret değil.
Nefesinle Tanış
Kaygılandığında nefesin kısalıyor, göğsün sıkışıyor, kalbin hızlanıyorsa vücudun “savaş ya da kaç” moduna geçmiştir. Ama gerçek bir tehlike yok. Sadece bir sınav var.
Bu noktada devreye doğru nefes giriyor. Günde sadece birkaç dakikalık nefes egzersizi bile sinir sistemini yatıştırır. Burnundan al, birkaç saniye tut, ağzından ver. Bunu birkaç kez tekrarla.
Bir süre sonra sınav salonunda bile, sadece nefesine dönerek o sakinliği yeniden çağırabildiğini fark edeceksin.
Uyku ve Beslenmeyi Hafife Alma
Zihinsel performans, bedenin ritmiyle yakından bağlantılıdır. Uyku saatlerini bozmak, düzensiz ve sağlıksız beslenmek, motivasyonunu ve odaklanmanı düşürür.
Son gece sabahlayarak sınava girmenin bir başarı öyküsü değil, çoğu zaman bir yorgunluk hikâyesi olduğunu unutmamalısın.
Yeterli uyku, düzenli öğünler, hafif yürüyüşler… Bunlar sadece fiziksel değil, duygusal olarak da güç verir. Kaygının gölgesi daha kısa olur.
Kendi Yarışını Koş
Sosyal medya, grup sohbetleri, deneme sonuçları…
Her yerde bir karşılaştırma hâli..
Ama o 120 net yapan kişiyle senin şartların, öğrenme şeklin, hatta hedefin bile aynı değil.
Başkalarının temposuna göre koşmak, kendi ritmini bozar. Oysa sınav, bireysel bir yolculuktur. Bugünkü sen, dünkü halinden ileri gidiyorsa, doğru yoldasın demektir.
Kendine odaklandıkça, zihnin de dış sesleri susturmaya başlar.
Küçük Başarıları Gör, Kutla
Sınav hazırlığı uzun bir yolculuk. Bu yolun sadece sonunda ödül yok. Her adımı aslında küçük bir zafer.
Bir konu bitirmek, netleri artırmak, sabah planladığın saatte çalışmaya başlamak… Bunların her biri, seni hedefe götüren taşlar.
Bu başarıları fark etmek ve kutlamak, motivasyonu besler. Kendini takdir etmeyi alışkanlık hâline getirdiğinde, dışarıdan gelen onay ihtiyacı da azalır.
Gerekirse Bir Uzmandan Destek Al
Bazen elinden gelen her şeyi yaparsın ama yine de baş edemediğini hissedersin. İşte bu noktada, bir psikologla görüşmek, işleri değiştirebilir.
Sınav kaygısı yoğunlaştığında baş ağrıları, mide sorunları, unutkanlık ya da panik atak benzeri hisler yaratabilir. Bu noktada bir uzmanın rehberliği, hem bu süreci kolaylaştırır hem de uzun vadede sana çok şey kazandırır.
Destek almak güçsüzlük değil, farkındalık ve kendine değer vermenin bir göstergesidir.

Not: Terappin – Online Terapi Platformu hakkında daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
Sınavlar gelip geçer. Kaygı da öyle. Ama bu süreci nasıl yönettiğin, hayatla nasıl baş ettiğini şekillendirir. Kendine nazik ol, zorlandığında durup nefes al ve her adımda ilerlediğini hatırla.
Sen sadece bir öğrenci değil, kendini tanıma yolunda yürüyen bir insansın. Bu yolculukta yalnız değilsin.
Terapi sürecinizin farklı yönlerini keşfetmeye açıksanız, aşağıda yer alan diğer yazılar da bu yolculukta size eşlik edebilir ve düşüncelerinize yeni pencereler açabilir.
- Psikoloğa Ne Zaman Gitmeli? Destek Almanız Gereken Anlar
- İlk Online Terapi Seansı: Ne Beklemelisiniz ve Nasıl Hazırlanmalısınız?
- Psikolog Terapisine Kaç Seans Gitmek Gerekir?
- Hangi Terapi Seansı Aralığında Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?
- Yetişkin Psikolojisi: Özgürlüğün ve Sorumluluğun Dengesi
- Cinsel Terapiye Gitmeli Miyim? Gitmenizi Gerektiren 9 Önemli Neden