Yazının başlığında sorduğum soruya verdiğimiz cevap muhtemelen şu an içinde bulunduğumuz duygu durumu ve koşullarla yakın bir ilişkisi olacaktır. Ancak hayatımızın belli dönemlerinde bu sorunun cevabı muhakkak “Evet” olmuştur.
Zira artık hepimiz stresin yaşamımızın bir parçası olduğunu biliyoruz. Hatta sağlıklı bir tarafı bile var.
Bu bizi harekete geçiren, koruyan ve kollayan bir taraf…
Peki ya diğer tarafı?
İsterseniz bu sorudan önce stresi ne olduğunu sözlük anlamıyla tanımlayalım.
Stres; bir dizi fizyolojik tepki ve adaptasyondan kaynaklanan, kişinin zihinsel, fiziksel veya ruhsal sağlığına yönelik algılanan (gerçek veya hayali) bir tehdit deneyimi olarak tanımlanmaktadır.
Stres görüldüğü üzere normalde bir “hayatta kalma mekanizması” iken günümüzde artık dünya çapında milyonlarca insanın hayatına mal olan hastalık ve rahatsızlıkların gelişimiyle ilişkilendiriliyor. Bunun en temel nedeni içinde bulunduğumuz çağın hızlı değişimlere sahip olması çünkü stres değişim sevmez. Her değişim olumlu dahi olsa bir stres faktörüdür.
Bu hızlı ve öfkeli değişim çağı kontrol edilmedikçe daha da şiddetli bir hal alıyor. Örneğin; birinci basamak hekimlerine yapılan tüm başvuruların yüzde 80’i strese bağlı şikayetler veya bozukluklar nedeniyle. Öte yandan stres, kalp hastalığı, kanser, akciğer rahatsızlıkları, kazalar, siroz ve intihar da dahil olmak üzere tüm önde gelen ölüm nedenleriyle de ilişkilendirilmiş durumda.
Kişisel yaşamımızdaki olaylar her ne kadar stres oluşumunda etkili görünse de bahsettiğimiz çağın sosyal stresinin de eklenmesiyle durum daha kompleks bir hal aldı. Teknolojinin hızla yayılması ve 7/24 erişilebilir bir toplum olmamız, küresel ekonomik sıkıntılar (örneğin işsizlik, gıda fiyatları), küresel terörizm, karbon ayak izleri ve halk sağlığı davaları (örneğin salgınlar) gibi etkenler Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi’nin de insanlarda stres faktörünün dikkate alınması gerektiği konusunda farkındalığa götürmüştür.
Kişisel sterse çoğu kez sosyal stresi de artırmakta olup özellikle teknoloji kullanımını da etkilemekte. Bu kişisel stresimizin teknolojiyle bağlantısını anlamak adına Tayvan’da Üniversite gençleriyle yapılan bir çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. %64,8’i erkek ve %35,2’si kadın olmak üzere kuzey Tayvan’daki 332 üniversite öğrencisiyle yapılan araştırmada; üniversite öğrencilerinin aşk ilişkisi stresi ve akademik stresinin akıllı cep telefonu bağımlılığını artırdığı ortaya konulmuş.
Stresi kontrol etmek için neler yapabiliriz?
Öncellikle strese gebelik sırasında veya çok erken dönemde maruz kalmanın zihinsel bozukluklara karşı duyarlılığın artmasına yol açabileceğini ve gelişmekte olan beyni etkileyerek yaşamın ilerleyen dönemlerinde nörodavranışsal ve nörokimyasal değişikliklere neden olabileceğini bilmemiz gerekir. Bunu gösteren çalışmalar var.
Daha sonra stresin yaşamın vazgeçilmez bir parçası olduğunu kabullenmemiz burada önem arz ediyor. Çünkü kim olduğunuz, unvanınız ve ne kadar paranızın olduğu stres için hiçbir önem taşımıyor. Burada elbette stresin türü, şekli ve şiddeti anlamlı olsa da bu stres faktörüne verdiğimiz tepkiler çok daha anlamlı olmakta. Çünkü bir şeyi nasıl algılarsak tepkimiz de ona göre değişir.
Stresin yönetilebilmesi için ise, stresin hangi anlama geldiğini, nasıl ortaya çıktığını, belirtilerini ve sonuçlarının neler olabileceği, stresle baş etmek için neler yapılması gerektiğinin bilinmesi oldukça önemlidir. Zihin, beden ve ruh uyumunu sağlayacak etkinliklerle(fiziksel ihtiyaçların karşılanması, psikolojik destek, spor, meditasyon, sosyalleşme vs.) problem çözme ve karar verme yeteneğimizi artırabiliriz.
Sözlerimi James Allen’ın şu alıntısıyla bitirmek istiyorum.
“Zihnin sakinliği, bilgeliğin güzel mücevherlerinden biridir.”
Simbians Spaces alanında daha iyi olmanızı sağlayacak özel içeriklerimize ulaşın.
Kaynaklar
Seaward, Brian Luke. Managing stress. Brulington: Jones & Bartlett Learning, 2017.
Kuang-Tsan C, Fu-Yuan H. Study on Relationship Among University Students’ Life Stress, Smart Mobile Phone Addiction, and Life Satisfaction. J Adult Dev 24, 109–118 (2017).
Özel, Y. & Bay Karabulut, A. (2018). Günlük Yaşam ve Stres Yönetimi. Türkiye Sağlık Bilimleri ve Araştırmaları Dergisi, 1(1), 48-56.