Renkli karakteri ve neşesiyle dikkat çeken ve mesleğini çok seven sevgili Türkolog Şirin Demir ile gerçekleştirdiğimiz güzel sohbetlerin ürünü olan bu keyifli röportajın size farklı bir bakış açısı katması dileğiyle…
A. Ahsen Çetin: Şirin Hanım ilk olarak kendinizden ve Türkolog mesleğinden bahseder misiniz?
Türkolog Şirin Demir: 1999 yılında İstanbul’da doğdum. İlk ve ortaöğrenimimi orada tamamladım. 2017 yılında Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü kazandım. Namıdiğer Türkoloji bölümünü yani. Pandemi sebebiyle son 3 yarı dönemimi uzaktan eğitimle ve başarıyla tamamladım. Yüksek bir ortalamayla okuldan mezun oldum. Benim için inişli çıkışlı geçen dört yıldı. “a” harfinden başlayarak “anne” kelimesinin tarihçesine kadar her şeyi sıfırdan öğrendim. Buradan Türkoloji’nin ne olduğunu çıkarabiliriz aslında.
Türkoloji; Türklük bilimi demek, evet bir bilim! Türk halklarının dilini, dillerin yapısını, antropolojisini, edebiyatını ve tarihini inceleyen bir bilim dalı. Tam bir zevk bölümüdür Türkoloji. Her sözcükten bir anlam çıkartıp zevk alırsanız tamamlayabilirsiniz ancak. Kısaca benimle Türkoloji’nin kesişen yolumuz böyle oldu. Yazmayı, çizmeyi ve üretmeyi çok seviyorum. İleride de Türkoloji’ye katkısı olan bir Türkolog olmak için ilgi alanlarımda araştırmalarıma devam ediyorum. Şu an Anadolu Üniversitesi Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı tezli yüksek lisans programında eğitimime devam etmekteyim.
A. Ahsen Çetin: Bugün edebiyat dünyasının önemli hocalarından olan Ahmet Hamdi Tanpınar hakkında konuşacağız. İlk olarak Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hayatından bahseder misiniz?
Türkolog Şirin Demir: Evet, Ahmet Hamdi Tanpınar… Edebiyat dünyasını söylemeye zaten gerek duymayarak şunu belirtmeliyim ki; benim için eşsiz bir şair, yazar ve hoca. Çok şanslıyım ki Tanpınar’ın öğrencisinin öğrencisi olan hocalardan üniversitede dersler dinledim. Tanpınar’ı anlamak için eserlerini ve hayatını çok iyi bir şekilde incelemek ve üzerine çok düşünmek gerekiyor. Tanpınar aslında “Bursa’da Zaman” şiiriyle adını duyurmuştur. Sonra da yazdığı romanlarla çığır açmış ve son olarak da halen üniversitelerin Türkoloji bölümlerinde okutulan ders kitaplarıyla ölümsüz olmayı başarmıştır. Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri, bolca imgeli dili ve müzikal dizeleri onu eşsiz bir sanatçı yapmıştır. Bunlar kısaca Tanpınar’la ilgili söyleyebileceğim cümleler. Tanpınar’ı anlatmaya kalksak bir derya denizin içine düşeriz.
A. Ahsen Çetin: Sizin Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine çalıştığınızı biliyorum. Peki siz Ahmet Hamdi Tanpınar’ı hangi kitaplardan tanıdınız?
Türkolog Şirin Demir: Ben Ahmet Hamdi Tanpınar’ın öncelikle On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi adlı ders kitabını okuyarak onu tanımaya başladım. Daha sonra Hayri İrdal’ı tanıdığımız Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanını, Mahur Beste ve Huzur romanını okudum. Beni romanlarından katbekat daha Bütün Şiirleri kitabında “Ne İçindeyim Zamanın” adlı şiiri etkiledi diyebilirim. Aslında uzun süredir tanıdığım birinin gerçek yüzünü görmüşüm gibi bir histi benim için. Ya da çok uzun bir yoldan sonra ulaştığım sahil kasabası gibi. Şairi ve şiiri ilk kez iç içe gördüğüm bir şiirdi.
“Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.”
A. Ahsen Çetin: Sizinle bu kıymetli hocamız hakkında konuşmadan önce sizin edebi kişiliğiniz ve ölüm imgesi hakkında fikriniz nedir?
Türkolog Şirin Demir: Benim edebi kişiliğim lise yıllarından beri oluşturduğum büyük kütüphanemle oluşmaya başladı ve hala oluşum süreci devam etmekte. Üniversite hocalarımdan çok şey öğrendim ve çok kitap okudum. Tarihteki üstatların edebi kişiliklerini bildikten sonra bir edebi kişiliğim var diyebilmek benim için çok zor. Daha çok okumam, çok yazmam ve çok inceleme yapmam gerekiyor. Ben henüz çırak konumundayım. Yarattıklarım arttıkça edebi kişiliğimin de sınırları belli olacak.
Ölüm imgesine gelirsek tarih boyunca sözlü edebiyattan günümüze kadar hakkında en çok metin yazılmış imgelerden biridir. Ölümü ben bir kurtuluş ya da çok korkunç bir son olarak görmüyorum. Ölüm imgesi, yarım kalmışlık gibi geliyor bana. Sonucunda ne üzüntü ne de sevinç var. Sadece bir yarım kalmışlık… Bir şeyler karalarken de keskin hatlarla değil de tıpkı Tanpınar’ın rüya alemindeki gibi arada kalmış bir şekilde bahsediyorum ölümden.
A. Ahsen Çetin: Ahmet Hamdi Tanpınar ve ölüm imgesi üzerine konuşmak istiyorum. Sözü size bırakmak istiyorum.
Türkolog Şirin Demir: Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eserlerinde birçok imgeyle karşılaşırız bunlardan biri de ölüm imgesi. Eserlerinde ölümle ilgili çeşitli atıflarda bulunur sık sık. Bunu bilinçli olarak yapar ve bilinçdışıymış gibi sandığımız da olur bazen. Tanpınar, ölümü bir beden durması olarak değil de insanın düşünme sisteminin son bulması olarak görür. Yani insan düşündükçe yaşamaya devam eder, ölümsüzlüğe ulaşabilir. Edebi her türde ölüm imgesini kullansa da en çok şiirlerinde karşımıza çıkar bu imge. Eserlerinin yarım kalacağını düşünür ölüm neticesinde. “Selam Olsun” şiirinde de ölüm olursa nelerin yarım kalacağından çok güzel bahseder:
Selâm olsun bizden güzel dünyaya
Bahçelerde hâlâ güller açar mı?
Selâm olsun sonsuz güneşe, aya
Işıklar, gölgeler suda oynar mı?
Hepsi güzeldi kar, tipi, fırtına
Günlerin geçişi ardı ardına.
Hasretiz bir kanat şakırtısına
Mavi gökte kuşlar yine uçar mı?
Uzak, çok uzağız şimdi ışıktan,
Çocuk sesinden, gül ve sarmaşıktan,
Dönmeyen gemiler olduk açıktan,
Adımızı soran, arayan var mı?…
A. Ahsen Çetin: Son olarak kitapseverlerimiz Ahmet Hamdi Tanpınar’ı okurken nelere dikkat etmelidir?
Türkolog Şirin Demir: Ahmet Hamdi Tanpınar’ı herkes okuyabilir fakat anlayamaz. Gerçekten anlamak istiyorsanız önce Tanpınar’ın hayatını gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Kişisel ve edebi hayatını incelemeliler. Hakkında yazılmış makale ve araştırma yazılarına da göz atabilirsiniz. Daha sonra ister düzyazılarını ister şiirlerini hangisine yakın hissediyorsanız kendinizi rahatlıkla okuyabilir ve anlayabilirsiniz. Şundan da eminim Tanpınar bir bataklık gibidir, bir kere girdi mi çıkmanız çok da mümkün değil. Tanpınar’a saygı ve sevgiyle…
Kıymetli bilgileri için Türkolog Şirin Demir’e teşekkür ediyorum. Kendisi hem mesleğine hem eğitim hayatına Eskişehir’de devam etmektedir.
Sevgili Şirin Demir’e aşağıda yer alan adreslerden ulaşabilir ve kitaplar konusunda kıymetli analizlerini inceleyebilirsiniz.
İnstagram adresi:
@Sirinndmr
@1000kitap hesabı