Batı tarzı beslenme, hareketsiz yaşamın artması ile birlikte insülin direnci görülme sıklığı Dünyada ve Türkiye’de giderek artmaktadır. Bu yazımda insülin direncini detaylıca inceleyip insülin direncinden korunmanın ve insülin direncini tedavi etmenin yöntemlerini inceleyeceğim.
İnsülin Direnci Nedir?
İnsülin direncini anlayabilmek için öncelikle insülinin vücuttaki görevini anlamak gerekmektedir. İnsülin pankreasta üretilen bir hormondur. Yediğimiz besinler sindirildikten sonra kan dolaşımına geçer. İnsülin kan dolaşımında olan glukozun hücrelere girmesinde görevlidir. İnsülin hormonunun görevini yerine getiremediği, dokularda insüline karşı yanıt verilemeyen kan şekerinin yüksek seyrettiği ve hücre içerisine girerek kullanılamadığı patolojik duruma insülin direnci denir.
İnsülin direnci başta tip 2 diyabet hastalığı olmak üzere karaciğer yağlanması, obezite, kilo vermede güçlük, kolesterol, yüksek tansiyon (hipertansiyon) kalp gibi birçok sağlık sorununa yol açabilmektedir.
İnsülin Direnci Neden Oluşur?
İnsülin direncinin altında yatan nedenler kesin olarak bilinmemekle birlikte sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam hastalığın başlıca sebepleridir.
- Yüksek yağlı ve kalorili besinler
- Yüksek karbonhidrat içerikli besinler
- Hareketsiz yaşam
- Obezite
- Genetik faktörler
İnsülin Direnci Belirtileri Nelerdir?
- Sık tatlı yeme isteği
- Yemekten sonra oluşan halsizlik, yorgunluk, uyku hali
- Karaciğer yağlanması
- Bel çevresinin kalınlaşması
- Kilo vermede güçlük
- Koltuk altı ve karın bölgesinde kararma (Akantozis Nigrikans)
İnsülin Direnci Tanı Yöntemleri Nelerdir?
İç hastalıkları uzmanınızın yaptığı kan testlerinde kan glukoz düzeyi , kan insülin düzeyi ve HOMA-IR değerleri ile insülin direnci varlığı tespit edilebilmektedir. HOMA-IR değeri >2.5 olması insülin direnci varlığını göstermektedir.
İnsülin Direnci Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
İnsülin direnci tedavi yöntemleri ise yaşam tarzı değişikliği, ilaç tedavisi ve iki tedavi ile kontrol edilemediği durumlarda cerrahi tedavi de yöntemler arasındadır.
Yaşam Tarzı Değişikliği
Beslenmenin düzenlenmesi ve aktif yaşama geçişi kapsar. Yaşam tarzı değişikliği ile insülin direncinin ilerleyip diyabete geçiş riskinin %50 oranında azaltıldığı görülmüştür. Bu süreç diyetisyen kontrolünde gerçekleştirilmelidir.
İlaç Tedavisi
Yaşam tarzı değişikliğini uygulayamayan veya sonuç alamayan bireylerde ilaç tedavisine başlanmaktadır. İç hastalıkları uzmanları ile birlikte sürdürülen süreçtir.
Cerrahi Tedavi Yaşam tarzı değişikliği ve ilaç tedavisi ile çözülemeyen yüksek BKI’ne sahip bireylerde doktor ve diyetisyen kontrolü ile bariatrik cerrahi tedavisi uygulanabilmektedir.
İnsülin Direncinde Tıbbi Beslenme Tedavisi
Öncelikli olarak şunu bilmeliyiz ki insülin direnci de kanser hastalığı kadar yüksek risk taşıyan kontrol edilmediği takdirde tüm vücutta yavaşça ilerleyerek hasar oluşturan bir hastalıktır. Bu nedenledir ki teşhis konulduğundan itibaren doktor ve diyetisyen kontrolünde hareket edilerek hastalığın ilerlemesinin önüne geçilmelidir.
Tıbbi beslenme tedavisi bireyin yaşına, cinsiyetine, eşlik eden hastalıklara, genetiğe, yaşam tarzına, egzersiz yapıp yapmaması gibi birçok duruma göre farklılık göstermektedir ve bu nedenle beslenme planı bireye özgü oluşturulmalıdır.
- Tüketilen öğünler karbonhidrat, protein, yağ içeriği açısından dengeli olmalıdır. Yüksek karbonhidrat içerikli öğünlerden kaçınılmalıdır.
- Karbonhidrat kaynağı olarak glisemik indeksi düşük yani kan şekerini yavaş yükselten besinlerin tüketimine özen gösterilmelidir. Örneğin kuru fasulye, nohut, tam buğday ekmeği vb.
- Öğün sıklığı 4-6 olacak şekilde kan şekeri dengesini sağlayarak uzun süreli açlık oluşturulmadan düzenlenmelidir.
- Basit şekerden uzak durulmalıdır. Örneğin şekerli tatlılar, beyaz çikolata, sütlü çikolata vb.
- Lifli gıdaların tüketimine beslenmede sıklıkla yer verilmelidir. Örneğin sebzeler, meyveler, kuru baklagiller, tam tahıllı gıdalar vb.
- Şeker oranı düşük meyvelerin tüketimine özen gösterilmelidir. Örneğin üzüm yerine elma vb.
- Besinlerin yanında günlük sıvı alımına da dikkat edilmelidir. Su vücudumuzda gerçekleşen tüm olaylarda ana rol almaktadır bu nedenle vücudumuzda su çok önemlidir. Günlük en az 8-10 bardak su tüketilmesine özen gösterilmelidir.
Kaynaklar
Nathan DM, Buse JB, Davidson MB, et al. Management of hyperglycemia in type 2 diabetes: A consensus algorithm for the initiation and adjustment of therapy: a consensus statement from the American Diabetes Association and the European Association for the Study of Diabetes. Diabetes Care 2006;29:1963-72.
McLaughlin T, Abbasi F, Cheal K, et al. Use of meta- bolic markers to identify overweight individuals who are insulin resistant. Ann Intern Med 2003;139:802-9.
Resnick LM. Ionic basis of hypertension, insülin resistance, vascular disease, and related disorders. The mechanism of “syndrome X”. Am J Hypertens 1993;6(4):123S-34S.