Bahar geldiğinde içimde tarif edemediğim bir sevinç uyanır. Havalar ısınır, ağaçlar çiçeklenir, güneş gülümser. Pencereleri açmak, sabahları kahvemi balkon köşesinde yudumlamak, rengârenk çiçeklerin arasında yürüyüşe çıkmak… Bu hayal bana hep huzur verir. Ta ki, ilk hapşırık gelene kadar. Sonra gözlerimdeki kaşıntı, burnumdaki tıkanıklık, bitmeyen burun akıntısı ve o meşhur bahar yorgunluğu ile baş başa kalırım.
Yıllar boyunca baharın bu “yan etkileri” ile baş etmeye çalıştım. İlk başlarda bunun sadece geçici bir durum olduğunu düşünür, birkaç gün içinde geçmesini beklerdim. Ama geçmedi. Üstelik her yıl daha da yoğun hissedilir oldu. Doktora gidip “mevsimsel alerji” tanısını aldıktan sonra, bununla baş etmek için yöntemler geliştirmeye başladım. Deneye yanıla, okuyarak, danışarak, bazen bizzat tecrübe ederek işe yarayan öneriler buldum.
Şimdi bu yazıyı yazarken biliyorum ki, bahar alerjisiyle boğuşan sadece ben değilim. Eğer sen de her bahar burnun mendile yapışık geziyorsan, gözlerin kıpkırmızı kaşınıyorsa ve kendini halsiz hissediyorsan, yalnız değilsin. İyi haber şu ki, hayatı kısıtlamadan, doğanın tadını kaçırmadan alerjileri yönetmek mümkün.
Benim kendi deneyimlerimle öğrendiğim ve gerçekten faydasını gördüğüm önerilerimi paylaşıyorum.
Bahar Alerjisini Hafifletmek İçin 7 Öneri
Polenlerin yoğun olduğu zamanlarda dışarıda daha az zaman geçirin.
Bunu öğrenene kadar sabah yürüyüşlerimden vazgeçmem sanıyordum. Oysa sabah saatleri, polenlerin en yoğun olduğu zamanlarmış. Gözlerim kaşınır, burnum akar, kendimi kötü hissederdim. Öğleden sonra yürümeye başladım, rüzgarsız ve kuru havaları seçtim. Gerçekten fark etti. Hâlâ açık havayı seviyorum ama artık ne zaman çıkmam gerektiğini biliyorum.
Eve girince üstünü değiştirin, mümkünse duş alın.
İlk başta abartılı bulmuştum. Ama sonra fark ettim ki dışarıdan polenlerle dönüyorum. Kıyafetlerimde, saçımda… Evde durdukça kaşıntım artıyordu. Şimdi eve gelir gelmez üzerimi değiştiriyorum. Eğer vaktim varsa duş alıyorum. Bu küçük değişiklik bile büyük rahatlama sağlıyor.
HEPA filtreli hava temizleyici edin.
Ev içinde de alerjenler olabiliyor. HEPA filtreli bir cihaz aldım. İlk haftadan sonra gece uykularım düzene girdi, sabahları daha az tıkanıklıkla uyanmaya başladım. Özellikle yatak odasında bulundurmak büyük fark yaratıyor.
Evi sabah değil, öğleden sonra havalandırın.
Yıllarca sabahları evi havalandırmanın daha iyi olduğunu düşündüm. Meğer sabah hava tazelenmiyor, polenle doluyormuş. Artık öğleden sonra pencere açıyorum. Hem ev havalanıyor hem de alerjik reaksiyonlarım artmıyor.
Çamaşırlarını dışarıda değil, içeride kurutun.
Açık havada kurutulan çamaşırlar mis gibi kokar, evet. Ama o kokuya polenler de eşlik ediyor. Özellikle yastık kılıflarından sonra yüzüm kaşınırdı. Artık içeride kurutuyorum ve fark bariz şekilde hissediliyor.
Dışarı çıkarken maske takın.
Maskelerin faydası sadece virüslere değilmiş. Özellikle polen mevsiminde dışarıda maske takmak ciddi fark yaratıyor. Burnum rahat, nefesim açık. İlk başta biraz rahatsız ediciydi ama alışınca, özellikle rüzgarlı havalarda, adeta bir koruma kalkanı gibi oluyor.
Belirtiler artıyorsa mutlaka doktora görünün.
Kendinle inatlaşmanın faydası yok. Eğer semptomlar seni zorluyorsa bir uzmana danışmak en iyisi. Ben de öyle yaptım. Alerji testleriyle tam olarak neye karşı hassas olduğumu öğrendim. Gerekli ilaçlar ve önerilerle hayatım düzene girdi. Bilgi ve destek almak her zaman özgürleştirici.
Bahar aylarını seviyorum. Ve artık ondan korkmuyorum. Bu önerilerle bahar sadece çiçeklerin değil, nefesin de mevsimi olabilir. Eğer sen de alerjilerle boğuşuyorsan, bu adımları birer birer denemeni tavsiye ederim. Küçük dokunuşlar büyük farklar yaratıyor.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.