Daha önce ameliyat oldunuz mu?
Veya yakınlarınızdan biri?
Kim bilir, belki siz de şunu duymuşsunuzdur: “Ameliyattan sonra bir süre duyma problemi yaşadım”.
Nedenini biliyor musunuz?
Ameliyat olacak bireylere işlemden önce anestezi verilir. Anestezi bazen bölgesel bazense geneldir.
Peki, sizce bunun işitmeyle ilgisi nedir?
Anestezi sonrası işitme sinirleriyle alakalı olan kısımda çok nadirde olsa (5-20/100.000) işitme kaybıyla karşılaşılmaktadır. Oluşan işitme kaybı en az 3 frekansta 30 dB ve üstü olarak görülmüştür. Kalıcı kayba çok az rastlanmıştır, bu kayıplar yüksek oranda geçici kayıplardır.
Anestezi sırasında uygulanan basınçlı solunum cihazları veya yatak içerisinde orta kuvvette nefes vererek yapılmaya çalışılan hareketlere bağlı olarak orta ve iç kulak basıncının yükselmesi gibi çeşitli nedenler altında ki ana faktör olarak görülebilmektedir. Yine de kesin olarak sebebi bulunamamıştır. Bunun yanı sıra östaki tüpü görevini yerine getiremediğinde, kulak zarı yırtılması gerçekleştiğinde, orta kulakta oluşan sıvı birikimi, artan orta kulak ve iç kulak basıncı da ameliyat sonrasında görülen işitme kaybı sebeplerindendir. Oluşan kayıp genelde düşük frekanslarda, beyin omurilik sıvısının azalması nedeniyle iç kulakta bulunan işitme de önemli rol alan çeşitli sıvıların artması veya azalması ile gerçekleşir. Bu olaya Endolenfatik Hidrops adı verilir. Ameliyat esnasında gerçekleşen kan yoğunluğu ve kan hacmindeki ani değişiklikler de iç kulaktaki saçlı hücrelerin hareket yeteneğini bozduğu için işitme kaybında tetikleyici faktör olmaktadır.
İşitme kaybı daha çok tek taraflı olmakla beraber çift taraflı da olabilir. İşitme kaybı, ameliyat sonrası 2-6 gün süren ameliyat sonrası dönemde gerçekleşir. Sıklıkla 2. günde başlar. Kayıp bazen hasta tarafından bazen de muayene sonrası klinikte fark edilebilir. Hastanın fark etmesi işitme şikayeti göz önünde bulundurulduğunda görülme sıklığı %0.8-2 oranlarındayken, hastanın fark etmesiyle %9-%93 arasındadır. İşitme azlığının yanı sıra hipoakuzi, baş dönmesi, bulantı görülebilir.
Genç hastalarda, yaşlı olan hasta nüfusuna göre daha fazla işitme azlığı görülmüştür. Bölgesel anestezi amacıyla kullanılan spinal iğnenin çapı arttıkça anestezi sonrası işitme kaybı görülme sıklığının arttığı gözlemlenmektedir. Keskin uçlu iğne kullanımı da kalem uçlu iğneye nazaran işitme kaybını tetikleyici olduğu gözlemlenmiştir.
Bölgesel anestezi sonrası komplikasyon olarak beyin omurilik sıvısı (bos) sızıntısı görülebilir. Bunun sonucunda da şiddetli baş ağrısı, denge sorunları, işitsel ve görsel problemler yaşanabilir. Çoğunlukla 8-10 gün içerisinde işitme kaybı problemi yüksek oranla ortadan kalkmaktadır. Anestezi altındaki hastalarda seyrek de olsa hastanın durumuna göre ihtiyaç duyulabilen; idrar söktürücü, bazı ağrı kesici ilaçlar, bazı antibiyotikler ve bunların uygulama hızı, süresi ve dozu da yüksek frekanslarda işitme kaybı şeklinde kendini göstermektedir.
Anestezi sonrası işitme kaybının 15 gün içinde kendiliğinden tamamen geçtiği görülmüştür. Ancak altta yatan bir işitme ve denge kaybıyla karakterize Meniere hastalığı bulunan kişilerde işitme kaybının süresinin 7 ay ile 2 yıl kadar uzayabildiği veya kalıcı olabildiği bildirilmiştir. Cerrahlar bu durumla ilgili farkındalık sağlanmasını tavsiye ediyor. Çünkü işitme, iletişimde önemli rol oynar. Hayattan, iletişimden kopmayın.