Aort; kalbimizden çıkan ve vücudun en büyük atardamarı olan bir “ana taşıyıcı”dır. Adeta bir otoyol gibi, kalpten aldığı oksijenli kanı beyin dâhil tüm organlara ulaştırır. Şimdi bu hayati damarda zamanla oluşabilecek bir genişleme, yani baloncuklaşma, bize sessizce yaklaşan bir sağlık tehdidini işaret eder: Aort anevrizması.
Aort Anevrizması Nedir?
Aort anevrizması, aort damarının bir bölümünün zayıflayarak genişlemesiyle oluşur. Bu genişleme bir tür “damar baloncuğu” gibidir. Aort duvarı zayıfladığında, kan basıncı o bölgeyi dışa doğru esnetir. Bu esneme zamanla büyüyerek patlama (yırtılma) riski taşır. Eğer bu yırtılma gerçekleşirse, saniyeler içinde hayati bir tablo ortaya çıkabilir.
Aort anevrizması genellikle iki ana bölgede görülür.
-
Abdominal Aort Anevrizması (AAA): Karın bölgesinde oluşur. En sık rastlanan tiptir.
-
Torasik Aort Anevrizması (TAA): Göğüs kafesi içinde, kalbe yakın kısımlarda gelişir.
Aort Anevrizması Neden Oluşur?
Bir anevrizmanın gelişmesinde birden fazla etken rol oynar. En yaygın nedenlerini aşağıdaki gibi özetleyebiliriz.
Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon): Aort duvarına sürekli baskı uygulayarak zayıflamasına neden olur.
Sigara Kullanımı: Sigara içenlerde anevrizma riski 5 kat daha fazladır.
Genetik Yatkınlık: Ailesinde anevrizma öyküsü olan bireyler daha fazla risk altındadır.
Ateroskleroz (Damar Sertliği): Damar duvarında biriken yağ plakları zamanla yapıyı bozar.
Bağ Dokusu Hastalıkları: Marfan veya Ehlers-Danlos gibi genetik sendromlar, damar duvarlarını daha kırılgan hâle getirir.
İleri Yaş: 60 yaş üzerindeki erkeklerde daha sık görülür.
Travma: Şiddetli bir çarpma ya da kaza, aort duvarında zedelenmeye yol açabilir.
Aort Anevrizması Belirtileri Neler?
Aort anevrizmaları çoğunlukla belirti vermez. Bu nedenle “sessiz tehlike” olarak da adlandırılır. Ancak bazı kişilerde aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir.
Abdominal (karın bölgesi) anevrizmalar
- Karnın derinliklerinde ya da sırtta donuk, bastırıcı bir ağrı
- Göbek civarında atan bir kitle (nabız gibi hissedilir)
- Sindirim şikâyetleri (hazımsızlık, dolgunluk)
Torasik (göğüs bölgesi) anevrizmalar
- Göğüs ya da sırtta ani, keskin bir ağrı
- Nefes darlığı, öksürük, ses kısıklığı
- Yutma güçlüğü
Yırtılma gerçekleşirse
- Aniden başlayan şiddetli göğüs veya karın ağrısı
- Hızla düşen tansiyon
- Baş dönmesi, bayılma
- Şok tablosu ve bilinç kaybı
Bu durumda acil tıbbi müdahale gereklidir. Dakikalar hayat kurtarabilir.
Aort Anevrizması Tanı Nasıl Konur?
Çoğu anevrizma, rutin taramalar, başka bir şikâyetle yapılan ultrason ya da BT (Bilgisayarlı Tomografi) sırasında tesadüfen fark edilir. Ancak tanı netliği için bazı görüntüleme yöntemleri kullanılır.
Ultrasonografi: Karın bölgesi anevrizmalarında ilk tercih edilen, hızlı ve kolay bir yöntemdir.
BT Anjiyografi: Anevrizmanın boyutunu ve şeklini ayrıntılı olarak gösterir.
MR (Manyetik Rezonans): Alternatif olarak tercih edilir.
Ekokardiyografi: Kalbe yakın torasik aort anevrizmalarının tanısında etkilidir.
Doktorlar genellikle anevrizmanın çapını, konumunu ve büyüme hızını değerlendirerek tedavi planını şekillendirir.
Aort Anevrizması Tedavi Yöntemleri
Tedavi, anevrizmanın yeri ve büyüklüğüne göre değişir. Temelde iki ana yaklaşım vardır.
İzlem (Takip ve Koruyucu Önlemler)
Anevrizma küçükse (<5 cm) ve yavaş büyüyorsa;
- Düzenli aralıklarla kontrol (6-12 ayda bir görüntüleme)
- Sigaranın bırakılması
- Tansiyonun ve kolesterolün kontrol altına alınması
- Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme
Cerrahi Müdahale
Belirli büyüklüğe ulaşmış anevrizmalar yırtılma riski taşıdığından ameliyat önerilir.
Açık Cerrahi Onarım: Anevrizmalı bölge kesilerek yerine yapay damar (greft) yerleştirilir.
Endovasküler Girişim: Kasık damarından girilerek, anevrizmalı bölgeye stent-greft yerleştirilir. Daha az invazivdir.
Genellikle şu durumlarda ameliyat düşünülür:
- Karın anevrizması > 5.5 cm
- Göğüs anevrizması > 6 cm
- Anevrizma hızla büyüyorsa (>0.5 cm/yıl)
- Şikâyetler varsa veya yırtılma riski yüksekse
Aort Anevrizmasında Kimler Risk Altında?
- 60 yaş üzeri erkekler
- Uzun süre sigara içmiş olanlar
- Ailesinde anevrizma öyküsü olan bireyler
- Hipertansiyon hastaları
- Bağ dokusu hastalıkları olan bireyler (Marfan vb.)
Aort anevrizması genellikle belirti vermeden ilerleyen, ancak yırtıldığında ölümcül olabilen bir damar hastalığıdır. Bu nedenle risk grubundaki bireylerin, özellikle 65 yaş üstü erkeklerin, düzenli tarama yaptırmaları büyük önem taşır. Anevrizma fark edildiğinde doğru izlem ve zamanında müdahale ile hastalar uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilir.
Simbians Platformu ile doğru ve güncel sağlık bilgisinin erişilebilir olmasını sağlıyoruz. Tüm içerikler sadece sağlık profesyonelleri ve tıbbi yazarlar tarafından hazırlanmaktadır.
Kaynaklar
Yalçın, M., & Yürekli, İ. (2019). Torasik aort anevrizmalarında cerrahi ve endovasküler tedavi sonuçlarının karşılaştırılması. Türkiye Klinikleri Kardiyovasküler Cerrahi Dergisi, 27(1), 12–18.
Gürbüz, A., & Arslan, M. (2020). Abdominal aort anevrizması: Tanı, takip ve tedavi algoritmaları. Gazi Tıp Dergisi, 31(3), 230–235.
Özdemir, M., & Kara, İ. (2021). Aort anevrizması ve diseksiyonlarında hemşirelik bakımı. Hemşirelikte Eğitim ve Araştırma Dergisi, 18(2), 102–110.