Vücudumuzun dış kısmını örten derinin görevlerinden bir tanesi de, mikroorganizmaların geçmesini engelleyerek bariyer sağlamaktır. Herhangi bir nedenle deri bütünlüğünün bozulması neticesinde yaralanma oluşur. Çarpma, vurma, düşme, kesme gibi durumlarda deri bütünlüğü bozulabileceği gibi yaralanmanın şiddetine göre deri altı dokular da hasar görebilmektedir. Yaralanmalarda derinin koruma özelliği bozulacağı için enfeksiyon riski de ortaya çıkabilir.
Vücudumuza giren mikroorganizmalar enfeksiyon belirtisi olarak bilinen;
- Ateş,
- Titreme,
- Bulantı,
- Kusma ve ishale sebep olabilir.
Deri bütünlüğünün bozulması ile mikroorganizmalar vücuda giriş kapısı bulur ve enfeksiyon tehlikesi oluşturabilir. Enfeksiyona sebep olmaması açısından oluşan yaraların bakıma ihtiyacı vardır. Yara bakımının asıl amacı, kirli ve enfeksiyon almış yaraların iyileştirmesini hızlandırmak için temizlemek ve normal iyileşme gerçekleşinceye kadar yaranın temiz kalmasını sağlamaktır.
Yara iyileşmesi, yaranın oluştuğu andan itibaren başlar ve günlerce, haftalarca ve aylarca sürebilir. İyileşme tamamlanıncaya kadar yaranın temizliğine önem göstermeliyiz. Aksi taktirde yaradan başlayarak vücudumuza giren mikroorganizmalar enfeksiyon belirtisi olarak bilinen; ateş, titreme, bulantı, kusma ve ishale sebep olabilir. Yaraları daha kolay tanımlayabilmek için sınıflandırma yapılmıştır. Bunlar;
1.Deri Bütünlüğüne Göre
1.1. Açık Yaralar
Sıyrık
Derinin üst tabakasının bir yüzeye sürtünmesi sonucu oluşur. Bölgedeağrı, hassasiyet ve az miktarda kanama oluşabilir.
Kesi
Kesici aletlerin vücut yüzeyinde açtığı yaradır.
Ayrılma
Derinin bir parçasının kopması ya da küçük bir parçası kalacak şekilde ayrılmasıdır. Bu tarz yaralanmalarda kanama miktarı fazla görülür.
Yırtılma
Dokunun künt (sağlam, sert) ya da ezici cisimler tarafından bütünlüğünün bozulması halidir. Hasar veren cismin şekilsizliğine bağlı olarak yara kenarları da düzensiz görünümdedir. Düzensiz olmasının en büyük dezavantajı bölgenin enfeksiyona yatkın olması dolayısıyla geç iyileşmesidir.
Delinme
Deri tabakasının da ötesinde organlara ulaşan delinme söz konusudur. Kurşun, bıçak, çivi, tornavida, şiş vb. delici aletlerle delinmesi sonucu oluşan yaralardır. Kanama miktarı fazla olabileceği gibi bazen görülmeyebilir. Bu tarz yaralanmalarda kesici aleti kendimiz kesinlikle çıkarmamalıyız. Kesici aletin yırtılan damarların yüzeyini kapaması sonucunda yaralı bölgede tampon görevi görmektedir. Bu yüzden kesici alet yaralanmalarında muhakkak sağlık profesyonellerinden destek alınması gerekir.
Ezilme
Enkaz altında kalma, iş kazası, trafik kazası vb. olaylar neticesinde ezilmeye meydana gelir. Yara bölgesinde kanama, morarma, doku ve sinir harabiyeti meydana gelebilir.
Ateşli Yaralanma
Kurşun, mermi, saçma ve barutun etkisiyle oluşan delicive batıcı özellikteki yaralardır. Kanama, ağrı, doku harabiyetinin yoğun olduğu yaralanma çeşididir. Yara bölgesi iyileşinceye kadar bakımının iyi yapılması gerekir.
1.2. Kapalı Yaralar
Ezik Etkili
Sert bir yüzeye vurma ya da çarpma ile oluşan travmalardır. Dışarıdan bakınca deride açılma söz konusu değildir ancak deri altındaki dokunun hasar görmesine bağlı morluk ve şişlik oluşabilir.
Basınç Etkili
Bomba, mayın gibi silahların patlaması sonucu oluşan yüksek basınçlı hava dalgalarının etkisiyle meydana gelen yaralardır.
2. Kirlenme Durumuna Göre
2.1. Temiz yaralar
Üzerinde hastalık etkeni mikroorganizma olmayan yara türüdür. Doku kenarları birleşen, enfeksiyonu olmayan, az miktarda iz bırakan yaralar, temiz yaradır.
2.2. Kirli yaralar
İçerisinde hastalık etkeni mikroorganizmaların bulunduğu yara türüdür. Yarada enfeksiyon varlığını gösteren; kızarıklık, ağrı, akıntı, kötü koku görülür.
3. Oluş Zamanına Göre
3.1. Akut yaralar
Normal koşullarda beklenen sürede iyileşen yaradır. Bu tip yaralarda iyileşmeyi engelleyen herhangi bir faktör(hastalıklar, yaş vb.) yoksa iyileşme devamlıdır.
3.2. Kronik yaralar
yara sürekli tekrarlıyorsa ve üç ayı geçmesine rağmen hala iyileşme söz konusu değilse bu kronik yara türüdür. Yaranın bu süreçte iyileşmesini engelleyen faktörler olabilir.
Pansuman Yapmanın Amaçları
Yara oluştuktan sonra bölgeyi enfeksiyondan korumak en önemli aşamadır. Bu amaçla; dışardan gelecek darbelere, enfeksiyona ve kanama riskine karşı yaranın üzeri temiz pansuman ile kapatılmalıdır. Pansuman, yarayı dış etkenlerden koruyarak yaranın iyileşme sürecini hızlandırır ve ayrıca bölgeye baskı uyguladığı için kanamayı da ortadan kaldırarak giysilerinin ve yatağının sızıntı ile kirlenmesini de önler.
Pansumanın amacı,
- Yarayı dış etkenlerden ve enfeksiyonlardan korumak,
- Yarada bulunan akıntıyı emmek ve uzaklaştırmak,
- Kanamayı durdurmak,
- Yaraya ilaç uygulamak ve uygulanan ilacın bulaşını engellemek
- Yara ve çevresindeki dokuyu sabit tutmak,
- Ağrıyı azaltmak ve ısı kaybını önlemek,
- Nemli ortam sağlamak ve ödemi önlemek,
- İyileşme sürecini hızlandırmaktır.
Yaralanmalarda İlk Yardım Nasıl Olmalı ?
Yaradan kan akışı söz konusu ise üzerine temiz bir bez parçası veya tülbent gibi yara üzerinde kalıntı
bırakmayacak maddelerle bası uygulanmalı.
Bu aşamada pamuk, peçete, kağıt mendil tercih edilmemeli; çünkü bu maddeler yaranın üzerinde
kalıntı bırakacağından enfeksiyon kaynağı olabilir. Yara üzerine uygulayacağınız bası miktarı
yaradaki kanamayı durduracak aynı zamanda sağlam dokunun da kan akışını bozmayacak şiddette
olmalı.
Eğer yara kirli ise (yukarıda kirli yara tanımı yapılmıştır) yalnızca tazyiksiz su ve sabun kullanılarak
yara üzerindeki kirler temizlenmeli. Su ve sabun dışında yara üzerine (alkol, kolonya, bitkisel gıdalar,
losyonlar, diş macunu vs.) bir madde sürülmemelidir.
Yara bölgesi temiz bir bez parçasıyla kapatıldıktan sonra bölgenin hareketi ağrı ve kanamayı
önlemek için engellenir. Yaraya batan cisim varsa çıkarılmaz. Batan cismin etrafı temiz bir bezle
desteklenerek yabancı cismin ucu dışarıda kalacak şekilde sabitlenir. Kanama varsa yara kenarlarına
basınç uygulanır.
Dikişli Yara Bakımı Nasıl Yapılır ?
Cerrahi dikişler, yaraların kontrollü ve sağlıklı bir şekilde iyileşmesi ve kenarların düzgün kapanması
için kullanılır. Dikiş bakımı, iyileşme sürecinin başarısını belirleyen önemli bir faktördür.
Hekim tarafından önerilen ilaçlar dikişler alınıncaya kadar düzenli kullanılmalı. Hekim doğrultusunda
verilen ilaçlar dışında herhangi bir ilaç kullanılmamalı. Dikiş bölgesi düzenli olarak her gün kontrol
edilmeli ve değişiklikler gözlenmeli. Dikiş bölgesi kuru tutulmalı, kaşınmamalı, baskı
uygulanmamalıdır.
- Dikiş bölgesi mümkün olduğunca temiz tutulmalı.
- İlk 24 saat boyunca bandajın çıkarılmamasına özen gösterilmeli.
- İlk 24 saat sonunda duş alınabilir ancak bölgenin ıslanmamasına özen gösterilmeli.
- Tüm aşamalarda hekimin bilgilendirmesi doğrultusunda hareket edilmelidir.
- Dikişler yerleştirildikten sonra, günlük bandaj değişiklikleri sırasında yara ve dikişler incelenmelidir.
Dikkat
- Morarma,
- şişlik,
- ağrıda artış,
- baş ağrısı,
- baş dönmesi,
- ateş,
- yaradan irin tarzında akıntı,
- durdurulamayan kanama,
- his kaybı durumlarından birini ya da birden fazlasını yaşarsanız eğer tıbbi destek isteyiniz.
Simbians’ta yer alan diğer hastalıkları ve sağlık durumlarını keşfedin.