İşitme kaybı, bireylerde yaşam kalitesini azaltan faktörlerden biridir. Yapılan çalışmalar sonucunda işitme kaybına karşı en etkili yöntemin işitme cihazları olduğu bulunmuştur. İşitme cihazları, ilaç veya ameliyat ile iyileştirilemeyen durumlar için bir seçenektir.
İşitme problemi yaşayan bireylerde cihaz kullanımı esnasında üç önemli faktör bulunmaktadır. Bunlar;
- Kabul etme
- Faydalanma ve
- Memnuniyettir.
İşitme cihazının verimli olabilmesi için bireyin durumu kabullenmesi gerekmektedir. Kabullenme olmadan cihazdan ne bir yarar ne de memnuniyet beklenebilir.
Fayda ve memnuniyet arasındaki farkı belirleyen şey, bu durumun tamamen kişisel karara bağlı olmasıdır.
İşitme cihazı kullanımında memnuniyet en önemli uyum değişkenidir.
Birey işitme cihazının kullanımına kimi zaman meyilli kimi zaman ise önyargılı olabilmektedir.
Öncelikle kullanım öncesinde ve kullanım esnasında işitme cihazının kabul edilmesini sağlayan faktörler belirlenmelidir. Burada amacımız adaptasyon zamanını minimum seviyeye indirmektir.
İşitme cihazlarındaki memnuniyeti etkileyen bir diğer faktör ise işitme kaybının erken tanılanması ve erken cihaz kullanımının sağlanmasıdır. Özellikle konuşmayı ayırt etme skorları düşük olan ve uzun zamandır işitme kaybı yaşayan hastalarda memnuniyeti sağlamak oldukça zor olmaktadır.
İşitme cihazına uyum ve memnuniyetin belirlenmesi, hastaların talepleri ve beklentileri doğrultusunda kullanıcıya göre belirlenebilmektedir. Odyolojik bulguları birbirine çok yakın iki hastada aynı cihaz ve adaptasyon ile aynı memnuniyeti sağlamak her zaman mümkün değildir. Bu yüzden işitme cihazlarında amplifikasyon (ses yükseltme) açısından temel amaç maksimum fayda sağlamak olmalıdır.
İşitme kaybı türleri, işitme cihazının seçiminde önemlidir.
İşitme kaybı kendi içerisinde türlere ayrılmaktadır. Bazı türler ameliyat veya ilaçlar yardımı ile tedavi edilebilirken, bazılarında tek çözüm yolu işitme cihazı ya da koklear implant olmaktadır. Bu türlerden bir tanesi olan sensörinöral işitme kaybıdır. Bu tür işitme kaybında kişi konuşmaları anlama konusunda büyük zorluk yaşamaktadır. Bu işitme kaybına sahip hastaların işitme kaybı olmayan bireyler gibi anlayabilmeleri için sinyalin gürültüden daha yüksek olması gerektiği bilinmektedir. Bu nedenle konuşulanları daha iyi anlayabilmek için konuşma sesinin gürültüden daha yüksek olması gerektiği unutulmamalıdır.
Kulak çapları işitme cihazının seçiminde önemlidir.
Kulak arkası işitme cihazlarından olan Behind The Ear (BTE) ve Receiver In The Canal (RIC) tip cihazlarda en önemli faktörlerden bir tanesi de kulak kalıplarıdır. RIC cihazlar kalıp ile yapılabildiği gibi hasta profili uygun ise open fit uygulama ile de kullanılabilmektedir. BTE cihazlarda ise temel olarak kulak kalıpları kullanılır. Bu sebeple kulak kalıpları, uyarlama noktasında bizim için büyük önem taşımaktadır. Büyük harcamalarla geliştirilen işitme cihazları, kötü yapılmış bir kulak kalıbı ile hasta için faydasız hale gelebilmektedir. Bu yüzden hasta memnuniyeti adına kulak kalıbında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunun öncesinde kulak kalıplarını tanımakla başlayabiliriz.
İşitme Cihazı İçin Hazırlanan Kulak Kalıplarında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kulak kalıpları, akustik sinyali kulak kanalına yönlendirmek ve işitme cihazının kulakta durmasını sağlamak amacıyla 1920’li yıllardan bu yana kullanılmaktadır.
Kulak kalıplarının yapısı tipik olarak 3 bölüme ayrılmıştır. Boynuz bölümü, sert plastikten yapılmaktadır. İşitme cihazının kulak arkasında asılı kalmasını sağlarken aynı zamanda mikrofonu da fiziksel hasarlara karşı korumaktadır. Hortum, kalıp içinde yer alan uzun ve dar silindirik bir plastikten oluşmakta ve sesin aktarımını sağlamaktadır.
Kulak kalıbı ise, dış kulak kanalına yerleştirilmekte ve kişiye özel olarak alınan kulak izinden üretilmektedir.
Kulak Kabı Seçimi Kriterleri Nelerdir?
Hangi kulak kalıbının hangi hastada kullanılacağı hastanın işitme kaybının tipine, derecesine, yaşına ve bazı bireysel faktörlere bağlıdır. Fakat bu kulak kalıpları; kulak kanalının fiziksel özelliklerine, kalıp türüne ve üretim yapılan malzeme tercihine göre farklı frekans özelliklerine sahiptir. Analog sistemle çalışan ve günümüz teknolojisiyle kıyaslandığında oldukça yetersiz ayar imkânı sunan işitme cihazlarında, işitme kaybı konfigürasyonuna göre işitsel kazancın ayarlanması oldukça zor bir durum olarak öne çıkmaktadır.
Kulak arkası işitme cihazlarında kulak kalıbı üzerinde yapılan bazı değişikliklerle çeşitli frekans kazançlarının gözlenmesi, kulak kalıplarının uyarlamada ne kadar etkili olduğunu bize net bir şekilde göstermektedir. Bizim için önemli olan diğer bazı faktörlerse; ventilasyon, hortum uzunluğu, çeşidi, kalınlığı ve kulak kalıbının uzunluğudur.
Gerçek kulak ölçümü kulak kalıplarının geliştirilmesinde büyük önem arz etmektedir.
Kulak kalıpları, işitme cihazlarının kazancı üzerinde ciddi oranda etkilidir. Bu kazancın ölçülmesi ise gerçek kulak ölçümü ile yapılmaktadır. Ancak; kulak yapısı, kulak kalıbı tipi, kanal uzunluğu, vent özellikleri gibi bazı faktörlerin de gerçek kulak ölçümleri üzerinde değişiklikler oluşturduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, kanal boyu uzunluğunun, kulak zarı ile kulak kalıbı arasındaki hacmi etkilediği ve bunun birtakım akustik değişikliklere sebep olduğu da belirtilmiştir. Buna göre, kanal boyu uzadığında ses basınç seviyesi yükselerek alçak frekanslı seslerin daha çok hissedilmesine neden olmaktadır. Bununla beraber kanal boyu kısaldığında ise kulak zarı ile kalıp arasındaki basınç azalarak alçak frekanslı seslerin basıncının azalmasına neden olmaktadır. Tüm bu faktörler işitme cihazı kullanıcıları için ciddi bir fark yaratmaktadır. Gelişen teknolojiyle artık cihazlarda yapay zekâ olanağı sunulmakta ve daha az müdahaleyle daha büyük bir memnuniyet sağlanmaktadır.
İşitme kayıpları teknoloji ve yapay zekanın yardımı ile giderilebilir.
Günümüzde gelişmiş dijital işlemleme ve yapay zekâ teknolojileri ile donatılan tamamen dijital ve nonlineer işitme cihazları kullanılmaktadır. Bu cihazlar bilgisayara bağlatılarak tüm frekanslar üzerinde ince ayarlar yapabilme şansı sunmaktadır. NAL (National Acoustic Laboratories) ve DSL (Desired Sensation Level) gibi bilinen ayar algoritmaları seslerin kişiye en uygun şekilde uyarlanmasında bize yardımcı olmaktadır. Sesleri doğala en yakın şekilde işitme cihazı kullanıcısına sunabilmek için hem bu yazılım formüllerinin hem kulak kalıplarının hem de diğer saydığımız tüm faktörlerin bir bütün olarak uygulanması gerekmektedir.
Tüm bu faktörler bizim için önem arz eder. Fakat bizim için en önemlisi olan şey, hastayı cihazı kullanmaya ikna etmektir. Özellikle ülkemizin birçok kesiminde işitme cihazının yaşlılar ve engelliler için olduğu düşünülmekte ve bu yanlış düşünce de gerçek anlamda cihaz kullanmaya ihtiyacı olan kişileri cihazdan uzaklaştırmaktadır. Toplum içerisinde yanlış bilinen doğrular, uzmanlar yardımıyla netliğe kavuşturulmalı ve çok geç olmadan işitme kayıplıları cihaz kullanmaya teşvik ettirmelidir. Bu konuda cevap bulunması gereken bazı sorular vardır. Şimdi bu soruları tek tek cevaplandıralım.
İşitme Cihazı Kulağa Zarar Verir Mi?
İşitme cihazının kulağı tembelleştirdiği ya da zarar verdiği şeklinde bilgiler doğru değildir. Aksine işitme cihazı kullanılan kulak işitme cihazı kullanılarak aktif kalmaya ve gelişmeye devam eder. İşitme cihazı işitme kaybının ilerleme hızını yavaşlatır ve konuşmayı ayırt etme noktasında hastalara yardımcı olur.
İşitme Cihazı Kullanılmazsa Ne Olur?
İşitme kaybı başladıktan sonra işitme cihazı kullanılmaya başlanmazsa ilk zamanlarda işitme hücreleri ve sinirlerde bazı işlevsel kayıplar meydana gelir. Bu da zaman içerisinde işitme kaybımızın artmasına sebep olur ve buna bağlı olarak da özellikle gürültülü ortamlarda hastaların “duyuyorum ama anlamıyorum” diye tarif ettikleri konuşmayı ayırt etme skorlarında düşüş meydana gelir.
Kulağın Duyup Duymadığını Nasıl Anlarız?
Çevresinde konuşulanları anlayamadığı için sık sık başkasına soru sorması, kulaklarda tinnitus (çınlama) meydana gelmesi, baş dönmesi ve denge kaybı oluşması gibi durumlar bizim için işitme kaybı şüphesi oluşturur. Tek taraflı kayıplarda ise telefon konuşmalarında bir kulaktan rahatça iletişim kurulabilirken diğer kulakta seslerin kısık ve anlaşılmaz gelmesi işitme kaybı şüphesi uyandırır. Özellikle ailede işitme kaybı bulunan kişilerin düzenli olarak işitme testlerini yaptırmas,ı erken müdahale adına önem arz etmektedir.
Tek Kulağa İşitme Cihazı Takılır Mı?
Bu durum hastanın işitme kaybı durumuna göre değişiklik gösterir. Eğer ki bir kulakta işitme kaybı yoksa ve diğer kulakta işitme cihazından fayda görebilecek kadar işitme kaybı mevcutsa, bu durumda sadece işitme kayıplı kulakta işitme cihazı kullanılabilir. Her iki kulakta da işitme cihazından fayda görebilecek düzeyde işitme kaybı mevcutsa bu durumda her iki kulakta da işitme cihazı kullanmak daha sağlıklı bir uygulama olacaktır. Fakat bazen hastanın maddi durumu ya da başka bireysel durumlardan dolayı tek taraflı işitme cihazı kullanılabilmektedir. Bu durumda yapılması gereken maksimum verim almak adına kısmen daha iyi olan kulağı cihazlandırmaktır.
İşitme kaybı yaygın görülen bir sorundur. Bu nedenle işitme kaybı şüpheniz varsa bir odyoloğa muayene olmanız gerekmektedir.
Kaynaklar
Yiğit, Ö., & Kılıç, S. (2019). İşitme Cihazı Memnuniyetinde Cihaz Kullanım Süresinin Rolü. Hacettepe University Faculty Of Health Sciences Journal, 6(3), 243-253.
Vural, İ. (2018). İşitme Cihazı Kullanımının Erişkinlerde Yaşam Kalitesine Etkisi Ve Cihaz Kullanım Sorunları (Doctoral Dissertation, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü).
Yılmaz. O., Kaymakçı, S., Büyükkal, F., Çelikgün, B. (2021). Kulak Kalıbı Kanal Uzunluğunun İşitme Cihazı Kazancına Etkisi. Turk J Audiol Hearing Res, 4(2):31−36
Erdoğan, A. A., & Arslan, Ş. N. (2016). The Effects Of Silicone And Acrylic Ear Mold Materials On Outer Ear Canal Resonance Characteristics. Journal Of International Advanced Otology, 12(2).
Belgin E, Şahlı, Sa. Temel Odyoloji, 1. Baskı. Ankara, Güneş Tıp Yayınevi 2015:27-34.
Boymans, M., Goverts, S. T., Kramer, S. E., Festen, J. M., & Dreschler, W. A. (2009). Candidacy For Bilateral Hearing Aids: A Retrospective Multicenter Study. Journal Of Speech, Language, And Hearing Research.
Odyolog Mehmet TUNÇ – https://www.linkedin.com/in/mehmet-tunç-17bb771a8