Bu içerikte herkesin duyduğu fakat az anladığı bir hastalık olan katarakt hastalığı konusunda bilgiler yer almaktadır.
Katarakt Nedir?
Katarakt, dünya çapında görme kaybının en önde gelen nedenlerinden biridir ve genetik veya çevresel sebeplerden gençlerde de görülebildiği gibi çoğunlukla yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan bir göz hastalığıdır. Göz merceğinin (lens) saydamlığını yitirmesi sonucu gelişen bu durum, göz içine giren ışığın retinaya ulaşmasını engelleyerek bulanık görmeye neden olur.
Katarakt Nasıl Oluşur?
Katarakt, göz merceğinde proteinlerin yapı bozulması ve birikimi sonucu meydana gelir. Bu proteinlerin normalde düzenli bir yapıya sahip olması, lensin şeffaflığını korur.
Yaşlanma, oksidatif stres, ultraviyole ışınları, bazı ilaçlar ve metabolik hastalıklar (örneğin, diyabet) gibi faktörler, lens proteinlerinin yapısında değişikliklere yol açarak saydamlığı bozar. Bu süreçte lensin su içeriğinde de değişiklikler meydana gelir, bu da ışığın düzensiz kırılmasına ve retinaya ulaşan görüntünün bozulmasına neden olur.
Katarakt En Sık Kimlerde Görülür?
Katarakt, yaşlanma ile ilişkilidir ve özellikle 65 yaş üstü bireylerde sık görülür.
Katarakt Risk Faktörleri Nelerdir?
Bazı risk faktörleri katarakt oluşumunu hızlandırabilir. Bu risk faktörleri;
Genetik Yatkınlık: Ailede katarakt öyküsü olan bireylerde risk artar.
Ultraviyole (UV) Maruziyeti: UV ışınlarına uzun süre maruz kalmak, lens proteinlerinde oksidatif strese yol açarak katarakt gelişimini hızlandırır.
Diyabet: Diyabetik hastalarda katarakt oluşumu daha erken yaşlarda başlayabilir.
Sigara ve Alkol Kullanımı: Sigara ve aşırı alkol tüketimi, lensin oksidatif strese maruz kalmasına yol açar.
Travma: Gözde travmaya bağlı olarak ortaya çıkan katarakt, özellikle genç yaşlarda görülebilir.
İlaç Kullanımı: Özellikle kortikosteroidler gibi bazı ilaçların uzun süreli kullanımı, katarakt riskini artırmaktadır.
Kataraktın Klinik Belirtileri Nelerdir ve Tanısı Nasıl Konur?
Katarakt, genellikle yavaş ilerleyen bir hastalıktır ve başlangıçta hafif görme bulanıklığı ile kendini gösterir. Katarakt hastaları hastaneye genellikle aşağıdaki şikayetlerle doktora başvurmaktadırlar. Bunlar;
Bulanık Görme: Zamanla artan ve tedavi edilmediğinde görme kaybına kadar gidebilen bulanık görme, en yaygın belirtidir.
Gece Görüşünde Bozulma: Özellikle bazı katarakt tiplerinde gece ışıklarının etrafında haleler görme ve ışık hassasiyeti yaygındır.
Renk Algısında Değişiklikler: Katarakt, renklerin daha mat veya sararmış görünmesine yol açabilir.
Çift Görme (Diplopi): Özellikle tek gözle bakıldığında oluşan çift görme katarakta özgüdür.
Tabi asıl püf nokta kişinin şikayetlerinin kataraktan mı başka bir sebepten mi olduğunu hastanın öyküsünü alırken anlamaktır. Katarakt muayenesi için kullanılan damlalar göz bebeğini genişleterek net bir görüntü sağlar; ancak bu süreçte bazı testler damlanın etkisi geçene kadar yapılamaz. Bu kişi muayane edilirken başka bir hastalığın varlığı sorgulanır.
Başka bir önemli nokta da katarakt tanısı koyarken kullandığımız damlalar hastada gün içinde bulanık görme şikayetleri yapabilir. Bu sebeten hastaya önceden durum bildirilmeli, hasta gerekirse yalnız gelmemeli ya da araç kullanmada muayene sonrası sorunlar yaşayabileceğini bilmelidir.
Katarakt Nasıl Tedavi Edilir?
Kataraktın tek etkili tedavi yöntemi cerrahidir. Gelişen modern cerrahi teknikler sayesinde katarakt cerrahisi oldukça güvenli ve etkin hale gelmiştir. En yaygın kullanılan cerrahi yöntem fakoemülsifikasyon(fako)’dur. Diğer yöntemler daha çok özel durumu olan gözlerde uygulanmaktadır.
Fakoemülsifikasyon: Küçük bir kesiden girilerek lensin ultrason dalgaları ile parçalanıp emilmesi yöntemidir. Ardından yapay bir lens (intraoküler lens) yerleştirilir.
Bu cerrahi müdahaleler, genellike lokal anestezi altında yapılır ve ayaktan tedavi şeklinde aynı gün taburcu olacak şekilde gerçekleştirilir. Fakat panik atağı olan veya cerrahi riski yüksek olan hastalara genel anestezi önerebilmekteyiz. Katarakt ameliyatının başarı oranı çok yüksektir ve hastalar genellikle görme kalitesinde belirgin bir iyileşme fark ederler.
Katarakt Nasıl Önlenir ve Oluşması Nasıl Engellenir?
Kataraktın önlenmesi tam anlamıyla mümkün olmasa da, bazı koruyucu önlemler katarakt gelişimini yavaşlatabilir.
UV Koruyucu Gözlük Kullanımı: Güneşe çıkarken UV korumalı gözlük kullanmak, gözde oluşabilecek oksidatif hasarı azaltabilir.
Düzenli Göz Kontrolleri: Özellikle risk faktörleri taşıyan bireylerde, erken tanı için düzenli göz muayeneleri yapılması önerilir.
Dengeli Beslenme ve Antioksidan Alımı: C vitamini ve E vitamini gibi antioksidanlar, lens sağlığını korumada destekleyici rol oynayabilir.
Sigara ve Alkol Tüketiminden Kaçınma: Sigara ve aşırı alkol kullanımı katarakt riskini artırdığından bu alışkanlıklardan kaçınılmalıdır.
Katarakt, dünya genelinde yaygın olarak görülen bir göz hastalığı olup, yaşlanma sürecinin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkar. Gelişen cerrahi yöntemler sayesinde tedavisi başarılı bir şekilde yapılabilse de, ağır komplikasyon riskleri olduğu ve cerrahi deneyimin fazla önem taşıdığı unutulmamalıdır. Özellikle yaşlı popülasyonda, düzenli göz muayeneleri ilerlememiş katarakt tanısı konulmasına ve bu şekilde düşük riskli cerrahi şansının yakalanmasına olanak sağlayabilir.
Simbians Türkiye, bir sağlık eğitimi platformudur. Simbians’ta yer alan hastalıklar ve sağlık durumları hakkında daha fazla bilgi edinin.