Yaşlı sağlığını konu edindiğimiz bu sayıda sizlere “Yaşlılık Psikiyatrisi” yani geriatri psikiyatrisinden bahsedeceğim. Yaşlılık Psikiyatrisine geçmeden önce yaşlılık kavramı üzerinde biraz konuşmak istiyorum
Yaşlılık Nedir?
Yaşlanma tüm canlılarda görülen bir evredir. Yaşamın çocukluk, gençlik ve yetişkinlik gibi çağlarını yaşadığımız gibi yaşlılık çağını da yaşarız. Bu yüzden yaşlılık kaçınılmaz bir evredir. Her canlının geçirmek zorunda olduğu hayatın son evresi olan yaşlılık, kişisel tutum ve algılamalarla çaresiz bir yaşlılık veya olgun bir gençlik olarak yaşanabilir. Tanımda da bahsettiğimiz hayatımızın son evresi olan yaşlılık bizler için kaçınılmazdır. Bu evreyi 65 yaşına bastığımız zamandan itibaren yaşamaya başlarız. Hayatın her evresinde olduğu gibi bu evrede de bazı hastalıklarla karşı karşıya kalmaktayız. Bunlardan biri olan ‘Yaşlılık Psikiyatrisi’ne gelin birlikte bir bakalım.
Yaşlılık Psikiyatrisi Nedir?
Gerontoloji kavramı, Yunanca geron yani ‘Yaşlı’ ve logos yani ‘Bilim’ kelimelerinden türetilmiş olup ‘Yaşlı Bilimi’ ya da ‘Yaşlanma Bilimi‘ anlamına gelmektedir.
Geriatri sözünü ilk olarak bir hekim olan Ignatz Leo Nascher 1914 yılında yayınlamış olduğu kitapta kullanmıştır. Bu şekilde bu terim artık tam anlamıyla kullanılmaya başlanmıştır. Baktığımız zaman geriatri; yaşlanan insanların, bedensel ve ruhsal hastalıklarının tanı ve tedavileri ile ilgili bir tıp dalı olarak tanımlanmaktadır. Tanımda da görüldüğü üzere ileri yaşlarda gelişen tüm hastalıklar / problemler örnek olarak iç hastalıkları, nöroloji, ortopedi ve diğer hastalıklarla beraberinde psikolojik ve sosyal problemler Geriatri Bilim Dalı’nın kapsamına girmektedir.
Yaşlılık Psikiyatrisi Neden Meydana Gelmektedir?
Hayatımızın her geçiş döneminde yani bebeklikten çocukluğa, çocukluktan gençlik dönemine, gençlikten de yetişkinlik evresine geçerken hepimiz hem fiziksel hem de psikolojik olarak sorunlar yaşarız. Yaşlılık psikiyatrisi de yetişkinlikten yaşlılığa geçtiğimiz o evrede yaşadığımız sorunlardan bir tanesidir. Yaşlılıkta psikolojik değişiklikler, bilişsel beceriler ve ruhsal davranış değişimleri ile ilgili ortaya çıkan değişikliklerdir. Bilişsel beceriler, zekâ, dikkat, öğrenme, akıl yürütme vb. gibi faktörlerden oluşmaktadır. Ruhsal davranış değişimleri ise duygu, durum, dürtü ve baş etme becerileri gibi farklı özellikleri içermektedir. Bu şekilde baktığımız zaman yaşlı bir bireyin fiziksel kayıpları ile meydana gelen davranışsal uyum becerilerindeki yaşa bağlı değişimler psikolojik yaşlanmayı oluşturmaktadır. Artık hayatın neredeyse son evresi olan yaşlılık evresine geçildiği zaman yaşlanmaya bağlı olarak eskiye özlemin gittikçe artması ve genç bireyler ile aradaki jenerasyon farkından dolayı birtakım psikolojik değişiklikler meydana gelmektedir.
Psikolojik değişiklikler meydana gelmesi yaşlıların yeni nesli sürekli eleştirerek, toplumun ahlaki bakımdan kötüye gittiğini söyleyerek yani genel anlamda eskilerden bahsederek eski alışkanlıklarını devam ettirmeye çalışırlar. Tabii ki tahmin edeceğimiz üzere bu tarz düşünceler ya da davranışlar yaşlıların daha çok içine kapanmasına neden olmaya başlar ve bunun yanında onları benmerkezci olmaya sevk edebilir. Bu yönden bakıldığında bu evrede her anlamda onların yanında olmamız gerekebilir.
İleri yaş ile yeni ve alışamadığı her şeyden korkan bireyler haline gelebilir ve uzun süre evden çıkamayabilirler. Yaşlılığın getirdiği kronik hastalıklar ile dış dünya ile bağını kesme, eş kaybı, uzun süre hastanede kalma ve emeklilik ile statü kaybı sebebiyle kendilerini değersiz ve işe yaramaz hissedebilmektedirler. Tüm bu durumları bir araya topladığımız zaman bunların yaşlılarda bazı psikolojik sorunlara yol açtığını görmüş bulunmaktayız.
Yaşlılıkta Başlıca Karşılaşılan Hastalıklar
Yaşlılarda Depresyon
Yaşlılık döneminde karşımıza sıkça çıkan psikiyatrik sorunlardan biri depresyondur. Depresyon (majör depresif bozukluk) nasıl hissettiğinizi, düşündüğünüzü ve davrandığınızı olumsuz etkileyen ciddi ancak tedavi edilebilen tıbbi bir hastalıktır. Yaşlılık döneminde karşımıza çıkan depresyon sebepleri arasında; çocukların evden uzaklaşması, eş kaybı, artan hastalıklarla beraber başka birinin yardımına ihtiyaç duyma vb. faktörler bulunmaktadır. Yaşlı bireylere depresyon tanısı düşünülürken yaş faktörünün önümüze çıkan tabloyu etkileyeceği unutulmamalıdır. Bu bağlamda yapılan birçok çalışmada yaşlı bireylerde depresyonun toplumun %25‘e varan oranlarda yükseldiği ve yaşlı bakım merkezlerinde bu oranın daha da yüksek olduğu görülmüştür.
Yaşlılarda Deliryum
Deliryum kelimesi ya da rahatsızlığı belki de bir kısmımızın daha önce hiç duymamış olduğu bir şey olabilir. Deliryum zihinsel yeteneklerde görülen ciddi bir rahatsızlıktır. Diğer bir deyişle bilişsel yetilerin ani kaybı olarak tanımlanabilir. Yaşlı bireylerde sık görülen bir sendromdur. Bu sendromun yaşlı bireylerde daha fazla görülmesinin sebebi yaşlı bireylerin sağlık sorunlarının daha fazla olması ve hastanede kalış sürelerinin daha uzun olması ile ilişkilendirilmektedir.
Demans (Bunama)
Demans hafızayı, düşünmeyi ve sosyal becerileri etkileyen bir grup semptomdur. Demans karşımıza tek bir hastalık olarak çıkmamaktadır. Birçok türü vardır. En sık gözlenen tür olan Alzheimer demansı, bütün demansların yaklaşık %60 ila %80’inden sorumludur. Demans şimdiye kadar dünya genelinde 46 milyondan fazla kişiyi etkilemiş ve bu rakamın 2050 senesine kadar 131,5 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir. Çoğumuzun da bildiği üzere yaşın ilerlemesiyle bunama riski %5 iken, 85 yaşın üzerindeki bir yaşlının %50’lere kadar dayanmaktadır.
Alzheimer Hastalığı (AH)
Alzheimer demans hastalığının en çok görülen türü olarak karşımıza çıkmaktadır.
- Bilişsel işlevlerde bozulma ile kendini gösteren
- Sinsi bir şekilde başlayıp yıllar içinde artan bellek kaybı
- Günlük yaşamdaki beceriksizlik
- Davranış ve psikiyatrik bozukluklar ile karakterizedir.
Alzheimer hastalığının başlıca klinik belirtileri şunlardır: Alzheimer’in en erken belirtisi bellek kaybıdır. Davranış ve psikiyatrik bozukluklar, kendine bakım yetersizliği ile gelişir ve son evrede ise fiziki işlevler tamamen kaybolur.
Yaşlılarda Uyku Bozuklukları
Yaşımız ilerledikçe uyku döngümüzde değişiklikler meydana gelebilmektedir. Bundan dolayı yaşa bağlı görülen ‘normal’ uyku değişikliğini, fiziksel ve ruhsal hastalıklarla ilişkili ‘anormal’ uyku değişikliklerinden ayırt etmek çok önemlidir. Yaşlılarda görülen uyku değişikliklerine örnek olarak erken uyuyup erken uyanmaları ve geceleri sık uyanmalarını verebiliriz. Ayrıca yatakta uzun süre kalsalar da daha az uyudukları da gözlemlenmiştir.
Yaşlılık dönemi her bireyin yaşayacağı bir dönemdir. Bu dönemde hedeflenen fiziksel, sosyal, psikolojik ve üretken açıdan iyilik hali olmalıdır. Yazımızda da incelediğimiz gibi yaşlı bireylerde meydana gelen psikolojik değişiklikler hastalıklar için artmış bir risk faktörüdür. Bu yüzden yaşlı bireylerde meydana gelecek psikolojik riskleri bilmek ve bu hastalıkları anlamak son derece önemlidir. Bu yüzden de yaşlı bireyleri hastalıklara karşı korumak ve onları bu durumda yeteri kadar iyi yönetmek bu hastalıkları bilerek uygun adım atmakla mümkündür.
Kaynaklar
Taneli B. Geriatrik Psikiatri’de Alzheimer Hastalığı ve Önleme Stratejileri.
Yerli G. Yaşlılık Dönemi Özellikleri ve Yaşlılara Yönelik Sosyal Hizmetler, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Ekim 2017.
Ağar A. Yaşlılarda Ortaya Çıkan Psikolojik Değişiklikler, Geriatrik Bilimler Dergisi, 2020.