Bu içerikte, Yürüyen Ölü Sendromu diğer adıyla Cotard Sendromunun tanımı, belirtileri, evreleri, sebepleri ve tedavi yöntemleri detaylı bir şekilde ele alınarak, nadir görülen bu psikiyatrik hastalığa dair kapsamlı bir bakış sunulmaktadır.
Çok nadir bir hastalıkla karşındayız. Keyifli okumalar diliyoruz.
Yürüyen Ölü Sendromu Nedir?
Cotard Sendromu, halk arasında Yürüyen Ölü Sendromu olarak bilinir ve nadir görülen bir psikiyatrik hastalıktır.
İlk kez 1880 yılında Fransız psikiyatrist Jules Cotard tarafından tanımlanmış olan bu sendrom, hastaların kendilerini ölü, yok olmuş ya da çürümüş olarak görmeleriyle karakterize edilir. Bu durum, hastaların zihinlerinde gerçeklikten uzaklaşmalarına, aşırı kaygı ve depresyon yaşamalarına, hatta bazen ölümüne sebep olabilecek davranışlara yol açabilir. Bu yazıda, nadir görülen Cotard sendromunun belirtileri, evreleri, sebepleri ve tedavi yöntemlerini daha yakından inceleyeceğiz.
Yürüyen Ölü Sendromu Kim Tarafından Keşfedildi?
Cotard Sendromu, Jules Cotard adlı Fransız psikiyatrist tarafından 1880 yılında tanımlanmıştır. Cotard, bu sendromu ilk kez 43 yaşında bir kadında tespit etmiştir. Kadın, beynindeki sinir hücrelerinin yokluğunu ve bağırsaklarının olmadığını düşünerek, yemek yemenin hiçbir fayda sağlamayacağına inanıyordu. Kendisinin ölü olduğunu ve yaşamını sürdüremeyeceğini düşünerek, açlık nedeniyle öleceği kanısına varmıştı. Cotard sendromu, ilk kez bu hastada tespit edilse de, zamanla diğer psikolojik rahatsızlıklardan ayıran tuhaf ve derinlemesine bir bozukluk olarak dikkat çekmiştir.
Yürüyen Ölü Sendromunun Belirtileri ve Evreleri
Cotard sendromu, kişinin gerçeklik algısını kaybetmesi ve bedeninin ölü olduğunu düşünmesi gibi oldukça karmaşık ve dramatik belirtilerle kendini gösterir. 1999 yılında yapılan çalışmalarda, bu sendromun üç aşamada geliştiği belirlenmiştir. Bu aşamalar şunlardır:
Yürüyen Ölü Sendromunun Başlangıç Aşaması
Başlangıç aşamasında, hasta genellikle gerçeklikten uzaklaşarak bir fikir yokluğu içerisine girer. Bu aşama, ağır depresyonun erken belirtileriyle benzerlik gösterir. Hasta üzgün, umutsuz ve sosyal yaşamdan uzaklaşmış olabilir. Bu aşama, genellikle zor bir şekilde tespit edilir çünkü kişide belirgin bir gerçeklik kaybı yoktur, yalnızca içsel bir boşluk ve kaygı hakimdir.
Yürüyen Ölü Sendromunda Orta Aşama
Orta aşama, Cotard sendromunun daha belirgin semptomlarla kendini gösterdiği aşamadır. Bu evrede hasta, vücudunu reddetmeye başlar. Kişi, bedeninin ya da organlarının var olmadığına inanabilir. Vücut, bedenin tamamı ya da bazı organlar kaybolmuş veya çürümüş gibi algılanabilir. En tipik bulgular arasında düşünsel yokluk, kaygı bozukluğu, vücut inkarı ve olumsuz düşünceler yer alır. Hasta, sıklıkla ölü olduğunu ve yaşamanın anlamsız olduğunu düşünmeye başlar.
Yürüyen Ölü Sendromunda İleri Aşama
İleri aşamada, hasta ciddi depresyon, anlamsız konuşmalar ve zihinsel karışıklık yaşar. Bu aşamada, Cotard sendromu yaşayan kişi düşüncelerinden uzaklaştırılamaz ve ölü olduğunu savunur. Sosyal ilişkilerden tamamen kopar, hijyen kurallarını göz ardı eder ve çoğu zaman aşırı derecede izole olur. Bu süreç, hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve tedavi edilmezse hastanın fiziksel sağlığı da bozulabilir.
Yürüyen Ölü Sendromuna Örnekler
Cotard sendromu, gerçekten tuhaf ve trajik vakalarla kendini gösterir. 2012 yılında Japonya’da bir adam, hastaneye gidip ölü olduğunu ve bunun doğrulanmasını istemiştir. Doktorlar, onun öldüğünü düşünmenin mantıksız olduğunu ve hastanın hastaneye yürüyerek geldiğini söylemişlerdir. Ancak hasta, bunun kendisinin bir yanılsaması olduğunu savunarak tedaviye başlamıştır. Tedaviye yanıt verse de hastaneden çıkarken önceki hayatında ölmüş olduğunu ifade etmiştir.
Bir başka dikkat çekici örnek ise 1996 yılında İskoçya’da yaşanmıştır. Genç bir adam ağır bir trafik kazası geçirmiş ve kazadan sonra öldüğüne inanmıştır. Bunu büyük bir inançla savunmuş ve tedavi sonrasında Güney Afrika’ya taşınmıştır. Taşındıktan sonra, bulunduğu yerin cehennem olduğunu ve ısınan vücudunun bu yüzden “cehennem ateşinde” olduğuna inanmıştır.
Yürüyen Ölü Sendromunun Görülme Sıklığı
Cotard sendromu, oldukça nadir görülen bir hastalıktır. 1995 yılında yapılan bir çalışmada, Cambridge Üniversitesi‘nde 100 kişi üzerinde araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda, gençlerde de görülebileceği tespit edilmiştir. Özellikle 25 yaş altı bireylerde bipolar bozukluk ile ilişkili olarak görülebilir. Ayrıca, yapılan diğer çalışmalarda, Cotard sendromunun kadınlarda daha sık görüldüğü anlaşılmıştır. Ancak, sendromun görülme sıklığı hakkında genel bir veri bulunmamaktadır.
Yürüyen Ölü Sendromunun Sebepleri
Cotard sendromunun kesin bir nedeni yoktur, ancak bazı faktörler bu hastalığın gelişmesine zemin hazırlayabilir. Bu faktörler arasında:
- Beyin hastalıkları ve nörolojik bozukluklar,
- Metabolik işlev bozuklukları,
- Psikolojik travmalar ve depresyon,
- Kullanılan ilaçlar ve psikotrop maddeler,
- Anatomik beyin sorunları gibi etkenler yer alabilir.
Bu sendrom, bir kişinin beynindeki kimyasal dengesizlikler veya sinir hücrelerindeki bozulmalarla bağlantılı olabilir. Beyindeki belirli alanlardaki hasar, kişinin gerçeklik algısının bozulmasına ve ölü olduğunu düşünmesine yol açabilir.
Yürüyen Ölü Sendromunun Tedavisi
Cotard sendromunun tedavisi, henüz tamamen belirlenmiş özel bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak, bu sendrom tedavi edilebilir bir durumdur ve genellikle depresyon ve bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan yöntemler, Cotard sendromunda da uygulanabilir.
Tedavi yöntemleri şunlardır.
Antidepresan ve antipsikotik ilaçlar: Depresyon ve psikotik bozukluklar tedavi edebilmek amacıyla bu ilaçlar kullanılabilir.
Eletroşok tedavisi (ECT): Bu tedavi, bazı vakalarda başarılı sonuçlar verebilir.
Psikoterapi: Bireysel ve grup terapileri, hastaların düşünce kalıplarını değiştirmelerine yardımcı olabilir.
Düzenli nörolojik ve psikiyatrik kontroller: Tedavi sürecinin etkinliği için düzenli kontrol ve izleme önemlidir.
Cotard sendromu, nadir ama son derece etkileyici ve zorlayıcı bir psikiyatrik bozukluktur. Kişinin kendisini ölü olarak algılaması, hayatını olumsuz yönde etkileyebilir ve tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Jules Cotard tarafından 1880 yılında tanımlanan bu sendrom, günümüzde daha iyi anlaşılmakta ve çeşitli tedavi yöntemleri ile kontrol altına alınmaktadır. Ancak bu hastalığın tedavisinde kullanılan yöntemler, kişiye özel olmalı ve profesyonel bir sağlık ekibi tarafından yönlendirilmelidir.
Bu içeriği sesli dinlemek için tıklayınız.
Daha fazla nadir hastalık ve sendrom hakkında bilgi edinmek için takip edin.
Kaynaklar
Koçer,E (2014).Panik Atakla Başlayan Cotard Sendromu.Konuralp Tıp Dergisi,6,1,s 60-63
Tomasetti,C Valchera,A Fornaro,M Vellante,F Orsolini,L Carano,A (2020). The ‘dead man walking’ disorder: an update on Cotard’s syndrome.International Review of Psychiatry,32,5-6.