Akustik Nörinom diğer adıyla “Vestibüler schwannoma”, işitme siniri olan ve VIII. kafa sinirini çevreleyen dokudan gelen iyi huylu bir tümördür. Bununla birlikte kalıcı hasarlar bırakma ihtimali vardır. Yavaş büyür, yüzeysel olarak dağılır ve çevre dokulara yayılabilir. Akustik nörinomların oluşma nedenleri genellikle sporadik yani rastlantısaldır, altta yatan ve akustik nörinoma yatkınlık oluşturabilecek bir sebep olmaksızın ortaya çıkar.
İlk ortaya çıkan belirti genellikle işitme kaybıdır. Hastaların yüzde 90’ında tek taraflı (unilateral) işitme kaybının yanı sıra genellikle kulakta uğultu veya kulak çınlaması vardır. Ve bunlarla birlikte genetik, çevresel gibi birçok varsayım vardır. Vestibüler schwannoma genellikle milyonda 1 görülür. Kadınlarda erkeklere göre, 30-60 yaş arasında da diğer yaş sınıflarına göre daha fazla görülebilmektedir. VIII. kafa siniri çiftel sinirdir. Denge ve işitme sinirleri yan yanadır. Bu sebeple genellikle işitsel problem oluşturmanın yanı sıra denge problemleri de meydana gelmektedir. Akustik nörinom çok sinsi bir şekilde ilerleyerek ve iç kulak kanalından dışarı doğru taşarak armudumsu bir şekil alır.
Genel itibariyle hafif bulgular ile kendini saklar. Örnek olarak: işitme azlığı, denge problemleri, kalabalıkta konuşulanı anlamakta zorlanma, kulak çınlaması, yüzde veya kulakta ağrı ve uyuşukluk ile kendini belli eder. Teşhis konulması ise özellikle anamnez olarak isimlendirdiğimiz hastanın öyküsü göz önünde bulundurularak yapılır. Alınan anamnezin ardından fiziki muayene yapılır. İlaçlı beyin MR görüntülemesi akustik nörinomaların tanısında kullanılan en iyi yöntemdir. Ve tanıda yardımcı olarak odyogram ile işitme seviyelerinin ve işitme kaybının türünün belirlenmesi, bilgisayar tomografi (BT) yöntemleri de kullanılır.
Bu yöntemlerle birlikte hastanın klinik bulguları, odyogramı ve görüntüleme sonuçları ile akustik nörinom tanısı konmuş olur. Radyoterapi yöntemi ile de hastalığın büyümesi ve ilerlemesi durdurulmaya çalışılmaktadır. Tümörü veya hastalığı ortadan kaldırmak söz konusu değildir.
Akustik nörinomda tek ve etkili yöntem cerrahi tedavidir.
Cerrahi tedavinin temel amacı başta denge olmak üzere; görmeyi, yüz mimiklerini, yüzdeki duyuları korumak ve hastaya geri kazandırmaktır. VIII. kafa siniri çevresinde gelişen bir tümör olduğu için genel anlamda duyusal işitmeye bağlı hasarlar kalıcı olur. Ve yine VIII. kafa siniri çevresinde olması nedeniyle büyük tümörlerin 3’te 2’sinde cerrahi tedavi esnasında kalıcı yüz felçlerine neden olabilmektedir.
Küçük tümörlerin ise yüzde 95’inde kalıcı felce rastlanılmamaktadır. Çok büyük tümörler ise beyin sapına baskı yaparak BOS (Beyin Omurilik Sıvısı)’un akmasına engel olmaktadır. Bunun sonucunda baş dönmesi, mide bulantısı, denge koordinasyonu sağlamada zorluk gibi semptomlar (bulgu) eşlik edebilmektedir. Hatta rehabilite tedavilere de ihtiyaç duyulabilmektedir. Tüm bu tedaviler sonrasında hastalığın uzun bir süre sonra kendisini gösterme ihtimali de vardır. Ölüm riski yüzde 1’in altındadır. Her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da erken teşhis hayat, kulak kurtarır.