Covid-19 hastalığı 2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinden tüm dünyaya hızla yayılan bulaşıcı bir hastalık olarak çıktı. Çok kısa bir sürede Covid-19 tüm sektörleri etkiledi. Bunlardan en fazla etkilenen sektörlerden biri sağlık oldu. Sağlık sektörünün genel işleyişinin bozulması ile birçok ülkede sağlık hizmetleri durma noktasına kadar geldi.
Dalga dalga ilerleyen Covid-19, şu an hala kontrol edilebilmiş değil. Bu nedenle başlangıcından 2 yıl geçmesine rağmen pandemiden direkt etkilenenler olduğu gibi dolaylı etkilenenlerin sayısı da artmaktadır.
Pandemide özellikle Covid-19 virüs bulaşından dolayı birçok hasta tedavi almakta zorlandı, tedavileri kesintiye uğradı veya tedavilerini ertelemek zorunda kaldılar. Sağlık kurumları da Covid-19 ile mücadelede aktif dönemlerde acil olmayan hastaları kabul etmeyerek salgın yönetimi için farklı stratejiler izledi.
Birçok hasta gibi işitme kaybı olan hastalar da bu virüsten olumsuz etkilendi. Bu sebepten, yeni teknolojilerle desteklenmiş tele-odyoloji uygulamaları pandemi döneminde aktif kullanılmaya başlandı. Yapılan çalışmalar doğrultusunda tele-odyoloji uygulamalarının faydalı olduğu gözlendi ve faydaları hastalar tarafından ifade edildi.
Tele-odyoloji uygulaması hem işitme kayıplı hastalarla temastan kaçınılarak hastalığın bulaş riskinin azalmasına hem de sosyal mesafenin korunmasına yardımcı oldu. Virüsün yayılmasını engellemenin yanı sıra uzak mesafede olan veya sağlık kurumuna gelemeyen hastalar için de bu uygulama oldukça fayda sağladı.
Tele-odyoloji uygulamaları üç şekilde gerçekleştirildi.
Bunlar; senkron, asenkron ve hibrit uygulamalardır.
Senkron uygulamalarda; e-posta, telefon veya video konferans bağlantısı için bir web kamerasıyla anlık etkileşim sağlanmaktadır.
Asenkron uygulamalar, kaydedilmiş video ve ses kayıtlarının daha sonradan bir uzman tarafından yorumlanmak üzere iletildiği uygulamalardır.
Hibrit uygulamalar ise senkron ve asenkron uygulamaların birlikte kullanımını içermektedir.
Böylelikle tele-odyoloji uygulamaları ve hizmetleri hastaların kullanmak zorunda oldukları kulaklıklar, problar ve buton gibi odyolojik malzemelerle temas halinde olma zorunluluğunu gidermiş oldu.
Ayrıca tele-odyoloji uygulamaları ve hizmetleri işitme testi yapılırken havalandırması olmayan küçük bir alanda kalmayı sonlandırarak hem odyoloğu hem de hastayı bu riskten kurtarmış oldu. Covid-19 pandemisi ile yaygınlaşan tele-odyoloji uygulamaları ve hizmetlerinin yakın bir zamanda standart bir uygulama olarak karşımıza çıkması çok muhtemel görünüyor. Bu yapı aynı zamanda yeni sağlık girişimlerinin doğması ve işitme kayıplı kişiler için daha erişebilir ve ucuz hizmet anlamına da geliyor.