Klorlu havuzlar, hijyen sağlamak ve suyun mikrobiyal kontaminasyonunu önlemek için yaygın olarak kullanılır. Ancak, klorlu suyun cilt üzerindeki etkileri hakkında bazı endişeler bulunmaktadır. Özellikle astım ve sedef hastalığı (psoriasis) gibi kronik solunum ve cilt rahatsızlıkları olan bireyler için klorlu suyun olumsuz etkileri merak edilmektedir. Bu yazıda, klorlu suyun cilt ve solunum sağlığı üzerindeki etkilerini ve özellikle astım ve sedef hastalığı üzerindeki potansiyel etkilerini inceleyeceğiz.
Öncelikle klordan kısaca bahsetmek istiyorum.
Klor, kimyasal sembolü Cl olan ve çoğunlukla suyun dezenfeksiyonunda kullanılan bir elementtir.
Klor, 1774 yılında Carl Wilhelm Scheele tarafından keşfedildi. Su dezenfeksiyonunda ise ilk kez 1908’de Jersey City, New Jersey’de kullanıldı ve suyun mikroplarla kontaminasyonunu önlemede büyük rol oynadı.
Bu kısa ilginç bilgiden sonra şimdi klorun cilt üzerindeki etkilerine geçelim.
Klorlu Suyun Cilt Üzerindeki Etkileri
Klor, bakterileri ve diğer patojenleri öldürmek için etkili bir dezenfektandır, bu nedenle yüzme havuzlarında yaygın olarak kullanılır. Ancak klorun cilt üzerindeki etkileri, özellikle hassas cilde sahip bireyler için endişe verici olabilir. Klorlu su, ciltte kuruluğa, tahrişe ve dermatite yol açabilir.
Klor ve Cilt Tahrişi
Birçok çalışma, klorlu suyun cilt tahrişine neden olabileceğini göstermektedir. Seyfarth ve arkadaşlarının (2008) yaptığı bir çalışma, yüzme havuzu görevlilerinde temas alerjenlerinin sıklığını ve önleyici önlemleri inceledi. Bu çalışma, klorun cilt bariyerine zarar verebileceğini ve tahriş edici potansiyelini vurguladı. Ayrıca, klorlu suyun atopik dermatit gibi cilt rahatsızlıklarına sahip bireylerde semptomları kötüleştirebileceği belirtilmiştir.
Klor ve Dermatolojik Etkiler
Agner ve Serup’un (1989) çalışması, su ve deterjanların cilt üzerindeki etkilerini ve özellikle atopik dermatit gibi cilt rahatsızlıkları üzerindeki etkilerini ele almıştır. Bu çalışmada, klorlu suyun cilt bariyerine zarar verebileceği ve dermatit semptomlarını kötüleştirebileceği vurgulanmıştır. Klorlu su, ciltteki doğal yağları ve koruyucu bariyeri yok ederek cilt kuruluğuna ve tahrişe neden olabilir.
Klorlu Su ve Sedef Hastalığı
Sedef hastalığı, cildin hızlı hücre yenilenmesine bağlı olarak kalın, pullu plaklar oluşturan kronik bir cilt hastalığıdır. Bu hastalık genellikle genetik ve bağışıklık sistemi ile ilgili faktörlerle tetiklenir. Klorlu suyun, sedef hastalığını doğrudan tetiklediğine dair güçlü bir kanıt yoktur. Ancak, mevcut sedef hastalığı olan bireylerde klorlu suyun semptomları kötüleştirebileceği ve cilt tahrişine yol açabileceği düşünülmektedir.
Klorlu Su ve Astım Hastalığı
Klorlu suyun sadece cilt değil, aynı zamanda solunum yolu sağlığı üzerinde de olumsuz etkileri olabilir. Bernard ve arkadaşlarının (2003) yaptığı bir çalışma, iç mekan klorlu yüzme havuzlarına katılımın çocuklarda akciğer geçirgenliğini ve astım prevalansını nasıl etkilediğini inceledi. Bu çalışma, klorlu havuzların solunum yolu sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini ve astım semptomlarını kötüleştirebileceğini gösterdi. Solunum yolu üzerindeki bu etkiler, cilt sağlığı üzerinde de dolaylı olarak etkili olabilir, çünkü cilt ve solunum yolu sağlığı birbiriyle bağlantılıdır.
Cilt Sağlığını Korumak İçin Önlemler
Klorlu havuzları kullanmak isteyen, özellikle sedef hastalığı gibi hassas cilt rahatsızlıkları olan bireyler için bazı önlemler alınabilir. Şimdi sizlerle bu önlemleri paylaşmak istiyorum.
1. Kısa süreli kullanımı tercih edin.
Havuzda geçirdiğiniz süreyi kısaltmak, cildinizin klora maruz kalma süresini azaltır.
2. Duş alın.
Havuzdan çıktıktan sonra hemen duş alarak cildinizi klordan arındırabilirsiniz.
3. Nemlendirici kullanın.
Duştan sonra nemlendirici kullanmak, cildinizin nem dengesini korur.
4. Koruyucu krem kullanın.
Yüzmeden önce koruyucu bir krem veya losyon kullanmak, cildinizi klordan koruyabilir.
Klorlu havuzların hijyen sağlama konusundaki faydaları tartışılmazdır, ancak klorlu suyun cilt üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri göz ardı edilmemelidir. Sedef hastalığı gibi kronik cilt rahatsızlıklarına sahip bireyler için klorlu su, cilt tahrişini artırabilir ve semptomları kötüleştirebilir. Bu nedenle, klorlu havuzları kullanmadan önce gerekli önlemleri almak ve cilt sağlığını koruyacak adımlar atmak önemlidir. Eğer olumsuz etkiler hissedilirse, bir dermatologla görüşmek en iyi yaklaşım olacaktır.
Ben bir Tıbbi Yazar’ım. Üniversitede akademisyen olarak çalışıyorum. Simbians Platformu‘nda ekip arkadaşlarımız ile gönüllü olarak sizin daha iyi olmanız için içerikler üretiyoruz. Bizleri desteklemek için platformumuza kayıt olarak hastalıkları ve yazarları takip edebilir ve kişisel sağlık duvarınızı oluşturabilirsiniz.
Kaynaklar
Bernard, A., Carbonnelle, S., Michel, O., Higuet, S., de Burbure, C., Buchet, J. P., … & Doyle, I. (2003). Lung hyperpermeability and asthma prevalence in schoolchildren: unexpected associations with the attendance at indoor chlorinated swimming pools. Occupational and Environmental Medicine, 60(6), 385-394.
Seyfarth, F., Schliemann, S., & Elsner, P. (2008). Contact allergens in swimming pool attendants: frequency and preventive measures. International Archives of Occupational and Environmental Health, 81(7), 1017-1023.
Agner, T., & Serup, J. (1989). Skin reactions to water and detergents. Clinical Dermatology, 7(1), 35-37.